Kategori: Çeviri Şiirler

12. Sone

Ud, felaketlerdeki yoldaşımİç çekişlerimin kusursuz şahidiTüm haykırışlarımın sadık kâtibiAh ne çok kederlendin benimleAcılı gözyaşlarım seni öyle çaresiz bıraktıHoşa gidecek seslerin peşinden koşar oldunAma bulduklarını da birer ağıda çevirdin hünerleİşte şu eski dost, acılar, yeniden çalar olduEğer farklı bir ezgi çalmanı istersemYayların gevşeyecek bir bir ve ben sersemOysa görüyorum çektiğim bütün ahlarıHüzünlü veryansınlarımın keyfine bırak beniAcının …

Devamını oku

İki Atlı Ormanda Ne Düşünüyorlardı?

Gece kapkaranlıktı ve simsiyahtı orman, Gölgeye benziyordu yanımda giden Hermann;Dörtnala atlarımız sığınmıştık Allaha.Bulutlar gökyüzünde sanki birer mermerdi,Yıldızlarsa ateşten kuş sürüleri gibiUçuşurdu dallarda. Ben hasretle doluyum. Istıraplarla kırgın,Ümitsiz, bomboş kalmış derin ruhu Hermann’ın.Ben hasretle doluyum: uyuyun sevdiklerim! Bu ücra yeşillikler arasından giderken:“Yarı açık mezarlar, dedi, geçer fikrimden!”O ileri bakıyor benim gözüm arkada.Atlarımız bir orman alanında dörtnala. …

Devamını oku

Yeni Kuşağa

I Gerçekten, karanlık günlerde yaşıyorum!Saflık sayılıyor dürüst söz. Kırışıksız bir alınDuygusuzluğa yoruluyor. GülenKorkunç haberiAlmamış daha.Ne biçim günler bunlar, şöyleAğaçlar üstüne iki söz etmek nerdeyse cinayet sayılmadaÇünkü sayısız yolsuzluğun üstü bir susuşla örtülü!Şurada kendi halinde yolunda yürüyeneYaklaşamayacak mı dostları artıkBaşları darda kaldı mı?Doğru: Hayatımı kazanıyorum daha.Ama inanın bana: Sırf bir rastlantı bu. HiçbiriYaptıklarının tıka basa doymamı …

Devamını oku

Erik Ağacı

Bir erik ağacı durur avludaÖyle cılız, inanmak zor.Çevresinde bir çit var daKimse ezmiyor neyse.Bizim küçük boy atamaz.Oysa gönülden ister bunu.Ama nerde, sözü olmazGüneş gördüğü yok ki.Erik ağacı olduğuna inanmak zorHiç erik vermez çünküAma yine de erik ağacı işteYapraklarından belli. Bertolt Brecht

Erik Ağacı

Bir erik ağacı durur avludaÖyle cılız, inanmak zor.Çevresinde bir çit var daKimse ezmiyor neyse.Bizim küçük boy atamaz.Oysa gönülden ister bunu.Ama nerde, sözü olmazGüneş gördüğü yok ki.Erik ağacı olduğuna inanmak zorHiç erik vermez çünküAma yine de erik ağacı işteYapraklarından belli. Bertolt Brecht

Yirmi Yıl Sonra

Zaman tekdüze arabasını buldu yenidenYeniden koştu ağır ve kızıl renkli öküzlerini kıştır gelenGök altın yapraklar arasında çukurlar açıyorElektroskopik Ekim ayı titredi ama kendinden geçiyor Charles’lı günler işte Korkak krallarız bizİneklerimizin gevşek adımlarına uymuştur düşlerimizHaberimiz yok gibidir tarlaların dibindeki ölümdenHabersizdir batan güneş tan’ın yapıp ettiklerinden Terkedilmiş evlerin içinde dolaşırızŞikayetsiz fikirsiz zincirsiz ak çarşafsızAydınlık gün hortlakları öğle …

Devamını oku

Paris Köylüsü

I Çocuk akıllı uslu dursun diyeNasıl yığarlarsa önüne değersiz eşyalarıBelki de bildiğinden hangi alkolümün eksik kaldığınıTesadüf bana kentimden resimler yağdırdı işleParis’in ağaçlarını bulvarlarını rıhtımlarını Değişik alnı vardır makyajı çıkarılan aktörlerinBakışlarsa şaşkın erken kalkan kişilerdeYine de benim Paris’imdir o eski resimlerdeAma bunlar tüfekleridir Muhafız askerlerininŞimdiki gibi bir tek otomobil yoksa cadde üzerinde Islıkla çalınan bir ezgi …

Devamını oku

Elsa Sevdası VII – Sürekli Randevu

Daha büyük bir rüzgâra karşı yazıyorum ve kızmasınlarSadece şişirilmiş yelken olanlarBu rüzgâr daha güçlü eser ve daha kırmızıdır kor Tarih ve aşkım hep aynı adımlarla yol alıyorDaha büyük bir rüzgâra karşı yazıyorum hem ne gerek banaOkumayanlardan buğdayların kumrallığında Geleceğin ekmeğini ve bana ne gülenlerden benim için her kapıSenin geçitin olsun ve her-gök senin gözlerinGiden bir …

Devamını oku

Elsa Sevdası VI – Boğulanlar

Kalbimin şekli kentin şekline benzerOrda yönü belirsiz bir rüzgâr eserEy adaların okşadığı sularda boğulanlarİniyordunuz bilinmeyen uzun bir düş boyuncaO vaadedilmiş dinginliğine doğru uzak Aliscan’larınKahramanlar uyur orda ölülerin kendi hanları vardırOraya bir akşam varılır varılır da ne zamanYolunuzu şaşırtır çeşit çeşit öykülerinizYıldızlı göğe doğru gözleri körmüşcesineKöprünün altından geçiyorsunuz başlar arkaya kaykılmışNehrin dokunduğu beyaz sarayları görmedenMadem ki …

Devamını oku

Elsa Sevdası V – Avignon

25 Eylül 1946 Rüzgâr kemeriyle oynar buradaMutlu ya da mutsuz bir anınınGüzel Avignon serüvenler kentiOrda her şey benzer susanlaraTaşıyarak olağanüstü sırlarınıAşk orda kuşanır resmin aydınlığınıAçıklaması yok ikimiz varız işteJüliet ya da Laura hem daha da safÖlüp gider Elsa sen kapatırsan gözlerini 6 Kasım 1946 İnsan boş yere galip sayar kendiniBurası Elsa’nın kentiVe o kırık köprünün …

Devamını oku