Yıldızları süpürürsün, farkında olmadan,Güneş kucağındadır, bilemezsin. Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür, Ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın. Koca bir sevdadır yaşamakta olduğun, anlamazsın. Uçar gider, koşsan da tutamazsın… William Shakespeare
Kategori: Çeviri Şiirler
Şub 23
Görme Hevesi
yurdunu terk etmişti mecnun, çölü de terk etsinsöyleyin, görme hevesinde ise Leyla’yı da terk etsin ey derviş, burada, olgunluğa erişince elde edilir ereksen dünyayı terk etmişsin bir tek, öte dünyayı da terk et öykünmekten daha iyidir kendini yok etmekkendin ara yolunu, Hızır’ı beklemeyi terk et sanki kalemsin dilin ellerin sözleriyle doluelin sözüyle gereksiz övünmeyi terk …
Şub 23
Dörtlükler
var olan soluktur senin göğsünde, gönül değildirnerde insanlığı devindirecek güç, o soluğunda değildiraş aklını aş ve ötesine geç, çünkü bu ışıkyolu gösterir de varacağın yer değildir ***ben bu dünyada mıyım yoksa ayrı mıyımdünyayı gören biri miyim tepeden tırnağa dünya mıyımo tanrı kendi mekansızlığında sürekli dururyeter ki söyleyin artık bana: ben neredeyim ***benim toplumu fitilleyecek sevgilim …
Şub 23
Bayan Lazarus
İşte yine yaptımHer on yılda bir Böyle bir tane beceririm Bir tür ayaklı mucize, tenim Bir Nazi lamba siperliği kadar parlak, Sağ ayağım Tüy kadar hafif Yüzüm ifadesiz, incecik Yahudi kumaşından. Çözün kundağı Ah, sevgili düşmanım. Korkutuyor muyum? – Burnu, göz bebekleri, 32 dişi yerli yerinde mi? Acı nefesi Ertesi gün yok olacak. Yakında, çok …
Şub 23
Leke
Kim ki güneşe sürekli bakıp dururSiyah bir lekenin uçtuğunu görürGözlerinde, çevresinde ve havada Bir zamanlar çok genç ve çok gözüpektirUtkuya bir an sabit gözlerle baktım; Aç bakışımda kara bir nokta kaldı. O gün bugün, bir yas işareti gibiGörürüm her yerde o siyah lekeyi,Karışır gözümün daldığı herşeye! Nedir bu? Mutlulukla arama giren!-Yazık bize, yazık! Bir kartal …
Şub 23
Sessiz Sabırlı Bir ÖrümceK
Sessiz sabırlı bir örümceği,İzledim küçük bir çıkıntının üzerinde duruyordu bir başına,İzledim çevreleyen sonsuz boşluğu keşfederken,İplikçikler fırlattı dışarıya, iplikçikler, iplikçikler, kendinin dışına,Hiç dolaştırmadan onları, hiç usanmadan hızlanarak. Ve sen ey ruhum duruyordun,Çevrilmiş, çözülmüş, uzayın sonsuz okyanuslarında,Durmadan düşünerek, tehlikeye atılarak, fırlayarak, çabalıyorsundünyaları birleştirmeye,Gereksindiğin köprü kurulsun, tutsun saldığın yumuşak demir,Attığın ağın lifleri sarılsın bir yere, ey benim ruhum. …
Şub 23
Gecikmiş Sevda
Evet, artık karşılık verebilirdim tutkuna senin.Akıl olmaz, diyordu, olur diyordu gönlüm.Senin ateşine yanmam için sanıyorum kiFırtınalarla sürüklenip gideceğim ben. Nerden çıktın böyle yalaz yalazAteş yıldızlarıyla sarmak için dört bir yanımı?Aldırmasan da şimdi ortada ve açık.Çocuğum yerindesin benim,Ya da çocuğum olabilirdin.Aşkın kanatlanıp uçuşu hep birden olur,Ayrım gözetmez, bir araya toplar insanları,Önemi kalmaz yaşın, eşitlenir,Tutkulu, ateşli ve …
Şub 23
Ah! Günebakan
Ah, zaman yorgunu günebakan,Güneşin adımlarını sayıyorsun.Gezginlerin yolu bitirdiği yerdeO güzelim altın ülkesini arıyorsun: Orada, arzuyla tükenmiş Gençler,Ve solgun Meryem, kardan kefeniyle,Doğrulup mezardan, can atıyorlarGitmek istediğin yere gitmeye. William Blake
Şub 23
Vietnam
“Kadın, adın nedir?” “Bilmiyorum.” “Yaşın kaç? Nerelisin?” “Bilmiyorum.” “Niçin o tüneli kazıyordun?” “Bilmiyorum.” “Ne zamandır gizleniyorsun?” “Bilmiyorum.” “Niçin ısırdın parmağımı?” “Bilmiyorum.” “Bizden sana zarar gelmeyeceğini bilmiyor musun?” “Bilmiyorum.” “Kimin tarafındansın?” “Bilmiyorum.” “Bu bir savaş, seçimini yapmalısın?” “Bilmiyorum.” “Köyün hâlâ yerinde duruyor mu?” “Bilmiyorum.” “Şunlar senin çocukların mı?” “Evet.” Wislawa Szymborska Çeviri: Tuğrul Asi Balkar
Şub 23
Yüreğin Dört Yandan
Yüreğin dört yandanapaçıktıama bir türlü giremedim içine.Denedimen darınıen geçilmezini geçitlerinOysa geniştisana uzanan yol.Yüksek merdiven elimdeaşılmaz duvarlardüşleyerekçitsiz bekçisizdisereserpe gönül bahçenSıkıca kapalı birkapı aradımyüreğine,ama yoktu,içtendi öylesine..Nerden girilirdi?Nerden çıkılırdı?Hep bekledim boyleolmayan sınırların kalkmasınıboş yere. Pedro Salinas