Kategori: Çeviri Şiirler

Erguvan

Böyle korkunç bir sonbahardaÇiçek açamama korkusuyla erguvan,Yiten ümitlerinden yorgun düşerÜmit dolu tebessümüyle tomurcuk verir o, bahardaÇiçek açar Nima Yûşîc

Pervîn İ’tisâmî’nin mezar taşına yazılmasını vasiyet ettiği şiiri

İşte yastığı kara toprak olanEdebiyat âleminin yıldızı Pervîn’dirGerçi felekten acıdan başka bir şey görmediSözleri gerçi olabildiğince tatlıdırOnca sözün sahibi, bugünFatiha ve Yasin istemektedirDostların onu anması güzel olurDostsuz kalp, üzgün bir kalptirGözde toprak çok can yakarGöğüste taş çok ağırdırBu yastığı görüp ibret alırHer kimin hakikat gören gözüvarsa Her kim olsan ve nereden gelsen deVarlığın son yeri …

Devamını oku

mesele dostum yenilirken yenmiş gibi durabilmekte

… mesele dostumyenilirken yenmiş gibi durabilmekteyenerken de yenilmiş gibi olabilmektekuru tahtaya düşen toprağınson diye fısıldadığı güne kadartoprak anamızınbütün yenilgileriyenmelerikanı dagöz yaşlarını dasevinç çığlıklarını daörteceği güne kadar … *** Yalnızım. Bir manastır gibi yalnız ve günahkar,ıssız bir telgraf direği gibi başında dağın,bugündünyaların, kentlerin sonsuz gürültüsü içinde Aram Pehlivanyan

SADAKATE DAVET

Ve, kadına şöyle diyordu gülerek (gölgedeki yüzündebelli belirsiz bir gülümsemeyle),şöyle diyordu: -Neden bunca yıl sonrazinciri kırmak?Neye yarar eski acıların yerineyeni sıkıntılar koymak? Dostum, hiçbir şeybizim için yeni olamayacak belki de.Eski şefkatin kendine hasbüyüsü sürecek yine de. Süregelen ve yaşamakarşı koyan aşka,gelmez hiçbir şey daha tatlı ve hüzün doluuzak şeylerden başka. Dönüşsün aşkımızsakin bir öğleden sonraya,uçuşsun …

Devamını oku

İçimizdeki Soğukluğa

Titrek el ve yüreğimdetek korkumAşkın bir sığınağa dönüşmesiydiUçuş değil, kaçış olmasıydı.Ey AŞK, ey AŞK!Mavi yüzün görünmüyor *** Arhk aşkİçimizdeki soğukluğaalev coşkusu değilyaramızın sızısına uyuşturucu bir merhemEy AŞK, ey AŞK!Kızıl yüzün görünmüyor *** Güçsüzlük üzerinekaranlık tozlu avuntuve huzurlu kurtuluşvarlığın kaçışına.Mavinin huzurunaKaranlıkVe erguvan üzerineEY AŞK, EY AŞK!Yeşil yaprakçıktanıdık rengin, tanıdık yüzün görünmüyor. Ahmed Şamlu

Karanlığın Türküsü

Sabahın külrengi ufkundaSüvarisessizce duruyorve atının uzun yelesiRüzgarda savruluyor. Tanrım, Tanrım!Hadise uyanldığı zamanSüvarilerböyle durmamalılar. Yanmış çitlerin kenarındaGenç kızSessiz duruyor,Ve rüzgarda dalgalanıyor İnce eteği.Tanrım Tanrım!Kızlar böyle suskun durmamalılar,Erkekler yaşlanırkenUmutsuz ve yorgun. Ahmed Şamlu

Ayna Bahçesi

Elimde bir kandille,yüreğimde bir kandille:Karanlık’ta savaşmayagidiyorumyorgunluk beşikleri bırakmışgelip gitmelerin keşmekeşinive güneş derindenkül olmuş samanyollarınıaydınlatıyor.dolunun bulutları tohumlandığı anyıldırımın asi çığlığıduyulur.ve asma’nın sessiz sızısı:kıvrım kıvrım uzun dallarınınucunda filizlenirkenküçük koruklar *** Tüm çığlığım sıkıntıdankurtulmak içindi,çünkü ben en korkunç gecelerde, güneşiümitsiz dualardaSen güneşlerden, seherlerdengelmişsin.talep ettim.Sen aynalardan ipeklerden gelmişsin *** Ateşin ve ilahın olmadığı bir boşluktaSenin bakışını ve itimadını ümitsizDualarda …

Devamını oku

Ölümün Böylesi

Akasyaların rüyasında ölmek istiyorum.Yavaş esen rüzgarda-İkilem arasında gidip gelerek.Akasyaların rüyasında ölmek istiyorum. Atlas çiçeklerinin ağır soluğunda ölmek istiyorum.yazın ıslak ve sıcak bahçelerinde.günbatımının ilk saatlerindeatlas çiçeği soluğundauçmak istiyorum. Göğsümde hançer yarasısüsen gibi açsa da.akasyaların rüyasında ölmek istiyorumatlas çiçeklerine geçit olmak istiyorum.-son fırsatta-akşam vakti, saat yedide. Ahmed Şamlu

Nazlı’nın Ölümü

Nazlı! İlkbahar gülümsedi ve erguvan açtı.Avludaki yaşlı yasemen bile çiçek açtıinat etme!uğursuz ölümle uğraşmalvar olmak, olmamaktan daha iyidir,hele ilk baharda.Nazlı konuşmadı,başı dikYiğitçe sustu ve gitti. Nazlı! Konuş!Suskunluk kuşu aşiyandadehşet bir ölümün üzerine kuluçkaya yatmış.Nazlı konuşmadı.güneş gibikaranlıktan geldi. Kan kırmızı oldu ve gitti. Nazlı konuşmadıNazlı yıldızdı:Bir an bu karanlıkta parladı ve gitti.Nazlı konuşmadıNazlı menekşeydiÇiçek açtı, kışın …

Devamını oku

İştar’a Yakarı

Yalvarırım sana tanrıçalar tanrıçası,İstar, ölümlüler ecesi, kılavuzu insanların! En ulusun sen, güçlüsün, yücedir adın. Ey yerlerin, göklerin ışığı işit iniltilerimi! Gör nasıl çırpınıyorum Kötü rüzgârda kalmış bir deniz gibi. Yardımıma gel, uzaklaştır benden kötülüğümü isteyenleri. Babil – M.Ö. 2000