Kategori: Çeviri Şiirler

Onlar ve Biz

ön balkonda oturmuşkonuşuyorlardı:hemingway, faulkner, t.s. elliot,ezra pound, hamsun, wally stevens,e.e. cummings ve birkaçı daha. “baksana” dedi annem “şunlarısusturamaz mısın?” “hayır,” dedim. “boş konuşuyorlar,” dedibabam, “kendilerine iş bulsalariyi ederler.” “işleri varonların,” dedim. “bok var,” dedibabam. “kesinlikle,”dedim. faulkner girdi içerisendeleyerekdolapta bir şişe viski bulduve sendeleyerek çıktı. “korkunç bir insan,” dediannem. sonra kalkıpbalkonu gözetledi. “bir de kadın var …

Devamını oku

mavi kuş

bir mavi kuş var yüreğimdeçıkmaya can atan ama ben ondan güçlüyüm, kal, diyorum ona, kimsenin seni görmesine izin veremem. bir mavi kuş var yüreğimde çıkmaya can atan ama viski döküyorum üstüne sigara dumanına boğuyorum, fahişeler, barmenler ve bakkal çırakları hiçbir zaman bilmiyorlar onun orada olduğunu. bir mavi kuş var yüreğimde çıkmaya can atan ama ben …

Devamını oku

itiraf

bir kedinin yatağa sıçramasını bekler gibi beklerken ölümü karım için çok üzülüyorum sertleşmiş solgun bedenimi görecek bir kez, belki de iki kez sarsacak: ‘hank! ‘ cevap vermeyecek hank. ölüm değil beni endişelendiren, bu hiçlik yığını ile kalacak olan karım. ama birlikte uyuduğumuz bütün o gecelerin hatta yararsız tartışmaların bile harikulade şeyler olduğunu bilmesini istiyorum ve …

Devamını oku

Martha

operatör, şu numarayı bağla artıkzor tutuyorum gözyaşlarımıyıllar oldu, bakalım tanıyacak mı yaşlı sesimi, benim, tom frost,evet, şehirlerarası arıyorumkaç para yazar dert etme ne olurkırk yıldan fazla oldu martha,anımsa beni lütfenseninle bir kahve içelimeski günlerden bahsedelimşiirler, yazılar ve martha,her şeyim sendin,senin her şeyindimyarını hiç dert etmedikkederlerimizi kaldırdık rafayağmurlu bir günde indirmek içinkendimi çok yaşlı hissediyorumsen de …

Devamını oku

Gazel

benim sesimi taşlarca dinliyorsun taşsın hemen dinlediklerini unutuyorsun ilkbahar sağanağısın ve pencerenin uykusunu dürtü darbeleriyle kaçırıyorsun okşayışın yeşil dalı olan elimi ölü yapraklarla seviştiriyorsun şaraptan daha sapkınsın ve gözü yalazlara oturtuyor döndürüyorsun ey kanımın bataklığının altın balığı hoş olsun sarhoşluğun beni içiyorsun sen gün batımının mor derelerisin ve gündüzü göğsüne bastırıyor söndürüyorsun gölgelerde, oturdu senin …

Devamını oku

anlam ormanlarında gezi için rehber

* nedir yol?toprak adındaki kağıda yazılı gezginlik manifestosu. * nedir ağaç? dalgaları hava olan yeşil göl. * nedir hava? bir ruh bir bedene yerleşmeyi istemeyen. * nedir ayna? ikinci bir yüz ve üçüncü göz. * nedir mukaddes? bir maske eğlenebilmek için müdennesle. * nedir ölüm? kadının rahmiyle yerin rahmi arasında nakliye arabası. * nedir gökkuşağı? …

Devamını oku

beden

bedenin, yolunun gülüdüraynı anda hem açılıp hem kapanan. * hiç hissettin mi sabahın dar geldiğini adımlarına? öyleyse uyandın demektir bedenin aşkla dolu olarak. * ruhun pınarlarını besleyen en güzel ve en duru yağmur bedenin bulutlarından yağan yağmurdur. * her sabahın gizli bir bedeni vardır sana çocuk kollarını açan. * dedi ki (kadın): beden anlamın başlangıcıdır. …

Devamını oku

Dünya

kaç kez, ikinci bir ülkem var, dedin ve avuçların yaşlarla doldu ve doldu onun yaklaşan sınırlarının şimşeğiyle gözlerin, anladı mı gözlerin, dünya nerede ağladı ya da nerede yıldırdıysa adımlarını senin şarkındaki gibi, burada ya da orada senden başka her yol geçeni tanıdığını ve onun bağrıyla memeleri kuru bir yalnız olduğunu ve reddin havasını bilmediğini; acaba …

Devamını oku

Bulut

Dinmiş tufanın son bulutu!Bir sen gezinirsin açık mavi gökte.Senindir, kimsesiz, neşesiz gölge.Sevinç dolu günü, bir tek sen üzersin. Az önce çepeçevrede sarmıştın gökyüzünü,Şimşek de seni sarıverdi dehşetle.Sen ise saçtın gizemli gürlemeni,Ve açgözlü toprağa yağmur içirdin. Yeter, defol! İşin bitti artık.Toprak tazelendi, tufan da kaçtı buralardan.Ve işte rüzgar da yaprakçıkları okşarken,Kovuyor seni şu huzurlu göklerden. Tüm …

Devamını oku

Şiir Sanatı

Zamanın ve suyun oluşturduğu şu ırmağa bakVe anımsa günlerinde bir ırmak olduğunu sanki ikizi,Biliyoruz ki bizlerde öyleyiz zaman gibi su gibiVe işte yüzlerimiz de eriyip gidiyor tıpkı onlar gibi. Uykuya dalmadan onu düşlerden ayırabilseydik keşkeVe ölümün de başka bir düş olduğunu bilebilseydik keşkeGene de titreyerek gidiyor tenimiz ölüler ülkesineVe uyku çağırır onları hangisi gelecek birazdan …

Devamını oku