Eskiden savaşçıydın, ey kasvetli ruh, heyhat,Mahmuzuyla coştuğun o Umut, buna rağmenSüvarin değil artık! Yat utanca düşmeden,Ha bire tökezleyen zavallı ihtiyar at. Kalbim, boyun ey, katlan; hayvanca uykuna yat. Mağlup ve kötürüm ruh! Üçkâğıtçı ihtiyar,Ne aşkın, ne savaşın tadı var senin için;Hoşça kal boru sesi, ezgisi flütlerin!Küskün bir kalbi artık ayartmayın, arzular! Kokusunu kaybetti o güzelim …
Kategori: Çeviri Şiirler
Şub 23
Bir Şiir Yazmak
Şiir aniden gelirMayısta yağan kar gibi,Güneş çarpması ya da aşk gibi. Yaşamınız boyunca beklemelisinizbuzdağı üzerindeki kupkurukağıt tabakasında. Bütün dünyanın üzerinde uçabilmelisiniztransatlantik üstünden, evren üzerinden,aşkın rüzgârlar üzerinden Ve asla göremezsiniz onu bir düşteya da bir ılgımdaiçinizde yanmıyorsa. Sonra kaygan buzun dümen suyundaonun apak hiçliğinden filizlenir sözcükler. Tüylerinizi diken diken ederek ve döne dura,o savaşır gel-gitte ve …
Şub 23
Yıkılmış Enkaz
Yitirdim bana verilmiş olan giziBilmiyorum artık ne yapacağım Bir zaman bunun böyle gideceğine inandım Ama artık öyle değil işteKoşmak isteyen ama ayakları olmayan bir adam buKonuşmak isteyen ama başı olmayan bir kadınAğlamak için yalnızca gözleri olan bir çocuk Yine de giderken görmüştüm seniÇoktan uzaklaşmıştınBir trompet çalıyorduKalabalık haykırıyorduVe sen, ve sen dönmüyordun geri Uzun bir yolumuz …
Şub 23
Tufan Sonrası
Tufan anısı yatışır yatışmaz, Bir tavşan, evliya otları, kıpır kıpır çan çiçekleri içinde durdu, gökkuşağına yakardı örümceğin ağları arasından. O güzelim taşlar, saklanan – bakıp duran çiçekleri daha şimdiden. Pis ana sokakta kasap tezgâhları kuruldu; bakır oymaları gibi yukarıya kat kat yığılmış denize çektiler kayıkları. Kan aktı. Mavi Sakal’ın orda, – Tanrının mührüyle camları sararttığı …
Şub 23
Bir Köprüdeki İnsanlar
Garip bir gezegen, garip insanlarıyla.Zaman teslim olur, ama tanımazlar.Protestolarını ifade etmenin yolunu bulur,Resimler yaparlar, bunun gibi mesela: İlk bakışta özel bir şey yok.Su görürsünBir sahil görürsün.Akıntıya karşı zorlukla giden bir tekne görürsün.Suyun üstünde bir köprü ve üstünde insanlar görürsün.İnsanlar görünür şekilde adımlarını sıklaştırır,çünkü demin başlamıştır bir yağmurkara bir buluttan aşağıya kamçılarcasına. Mesele şu ki arkasından …
Şub 23
Saçlarda Bir Yarımküre
Bırak da uzun uzun uzun zaman içime çekeyim saçlarının kokusunubir kaynağın sularına yüzünü daldıran bir susuz adam gibi yüzümü daldırayım içlerine kokulu bir mendil gibi elimle sallayayım onlarısallayayım da anılar silkelensin havada Saçlarında bütün gördüklerimi bütün duyduklarımı bütün işittiklerimi bir bilseydinBaşka insanların ruhu ezgiler üzerinde nasıl dolaşırsabenim ruhum da koku üzerinde öyle dolaşır Yelkenlerle serenlerle …
Şub 23
Kızım Dans Ediyor
Benim küçük kızımbiraz ot,biraz beyaz kiraz yaprağı ve iki üç karahindibadan oluşanminicik bir bahar toprağı parçasının üzerindedans etmektedir.Ama kızım da o denli minik kiYeşil yeşil çayırların,beyaz erik yaprağı bulutlarınınve çiçek açmış ağaçların horonu ortasındadans ettiğini sanıyor belki…Benim küçük kızım dans ediyor işte.Ben bilmiyorum bu dansın ne olduğunu:Çünkü ne bir vals,ne bir çaçaca bu,ne de başka …
Şub 23
Çocukluk
Akar orada okul uzun korku ve zaman Gürültülü boğuk duruşlu nesnelerle iç içe kayan Ey zaman ey yalnızlık ey günün zorlu geçidi dışarıdayız şimdi: Kıvılcımlanır ve çınlar yollar Meydanlarda sıçrayan fıskıyeli havuzlar Ye bahçelerde öyle genişler ki dünya Giysiler içinde geçer devran ve bütün bunlarla Bir başkasından tam başka gidilirdj ve gidiliyor Ey muhteşem zaman …
Şub 23
Hayat Bu
Hayat bu…Bazen merdivenlerden inersin,Bazen de çıkarsın.Gülenler olur, dalga geçenler olur,Ağlarsın sessiz sedasız,Dünyanın en büyük suçunu işlemişçesine,Saklanırsın bir köşede.Kapanır kapılar yüzüne,Kime el açsan boşa çıkar,Kimden merhamet dilensen ağlatırlar,Sevgi dersen onu hiç sorma,Yalandan “seversin” derler,Ama kalpleri başka söyler.Bilmezler ki seni, sendeki yüreği,Aşkın sende bıraktığı izleri… Hayat bu…Bazen vurur, bazen de değmeden geçer.İnleyen her nağmede yüreğin cız eder.Bir …
Şub 23
İspanyol Dansözü
Eldeki bir kibrit nasıl, ah, alev almadan, her yana salarsa titreyen dillerini -: tıpkı öyle, halkası içinde yakın seyircilerin, ateşli ve parlak başlar onun titreyen dansı. Ve alev kesilir ansızın. Bakışıyla tutuşturur saçlarını kadın ve korku bilmez bir sanatla birden döndürür eteklerini ateş kasırgasına; çıplak kolları bu yangından dışarı uğrar ürküp uyanan yılanları andırırcasına. Ve …