Doktor Yalom, sizden bir görüşme rica ediyorum. İlhamını yitirmiş, artık yazamayan bir yazarla konuşmak isteyip istemeyeceğinizi sormak istedim. Paul Andrews Paul Andrews’un bana gönderdiği bu e-postayla igimi çekmeue çalıştığına şüphe yoktu. Başarmıştı da. Ben bir yazar olduğum için ona sırt çevirmem söz konusu olamazdı. İlham meselesine gelince, bu tür bir talihsizlik bana henüz uğramadığı için …
Kategori: Altı Çizili Satırlar
Şub 23
Aklın serin gözlemleri. Kalbin acı deyişleri.
Erkeklerimiz, genel olarak, öyle kaba saba ki, onlarla oynaşmak akıllı bir kadın için katlanılmaz bir şey olsa gerek. * -Kadınlar ancak tanımadıklarına âşık olurlar * Ne garip şey şu insan kalbi, özellikle kadın kalbi! * Hoşça vakit! Evet, doğrusunu isterseniz, insan ruhunun yalnızca mutluluk istediği, yüreğin birini büyük bir güçle, bir tutkuyla sevmeye ihtiyaç duyduğu …
Şub 23
Bozkırkurdu
“İnsanın en melankolik eşyasıdır bavulu; içine acılarını tıkıştırıp koşar adım uzaklaşır.” Daha süs çamına ilişkin o ilk konuşmada kendisi için Bozkırkurdu ismini kullanmış, bu da beni biraz yadırgatıp rahatsız etmişti. Bu ne biçim isimdi böyle?! Ama sonradan yalnızca alıştığım için bu ismi kabullenmekle kalmadım, kendim de düşüncelerimde hep Bozkırkurdu diye niteledim onu, bugün bile kendisini …
Şub 23
Güvercin Gerdanlığı Sevgiye ve Sevenlere Dair
İsterdim ki yüreğimi bir bıçakla yarıp açsınlarve seni oraya yerleştirsinler;sonra da göğsümü kapatıp diksinler.Böylece sen kesinlikle orada olasın;diriliş gününe kadar, başka yerde değil, orada kalasın.Ben yaşadıkça sen de yaşayasın!Eğer ölürsem, kabrin derin karanlığında,kalbimin içinde kalasın! *** Sen melekler âleminde misin, yoksa insanlar âleminde mi? *** Anlamı ancak anlamak isteyene açık, başkalarına değil… *** Onun o …
Şub 23
Non dolet = artık acımıyor
Kalanlar ve Gidenler: Kalanların Acıları Dünya Edebiyatı ve Türk Edebiyatı hep gidenlerin veya terk edenlerin ayrılışları ile kalanların acıları, feryatlarıyla doludur. Çocukluğumuzda radyolardan, “Gittin gideli ben deli divaneye döndüm / Gelmezsen eğer bil ki sana doymadan öldüm” şarkısının nağmeleri yayılırdı; Nuri Halil Poyraz bestesiydi. Bana ilk etki eden gitme şiiri bu oldu. Çocukluğumdaki gidişlerin bendeki …
Şub 23
Şiir sanatı ve onu öğrenmenin yolu
LlV. Şiir sanatı ve onu öğrenmenin yolu Bu fen Arap kelâmıyla ilgili fenlerdendir. Onlar arasında bu fenne şiir (poetry) ismi verilmiştir. Öbür lisanlarda da bulunmakla beraber biz burada münhasıran Araplara has olan şiirden bahsedeceğiz. Eğer diğer lisanları konuşanlar da maksatlarını şiir vasıtasıyla ifade etme imkanını bulmakta iseler, bunun sebebi her lisanın belagat itibariyle kendisine has …
Şub 23
Şiir sonunda öldürür.
Genç, sadece canlıdır. Canlılık nasıl bir şey acaba? Canlı ama ruhtan uzak, canlı ama akıl ve anlayıştan uzak. Heyecan, ürperti, korku, tedirginlik, vesvese, telaş ve tuhaf bir coşkunlukla tıka basa dolu. Gencin coşkusu derken bu coşkunun çoğu hayal kırıklığının taşması neticesinde oluşan keder coşkunluğu ve hayatiyet gibi de görülebilecek ölüm coşkusudur. İhtiyar coşkusuz ölür, genç …
Şub 23
Ne bir mezar taşı istiyordu ne de herhangi bir yazı
Vasiyetinde, bir ağaç gölgesinin altında huzur ve karanlık içinde uyuyarak dinlenmek istemişti. Ne bir mezar taşı istiyordu ne de herhangi bir yazı. Eduardo Galeano / Aynalar
Şub 23
Sarkis Çerkezyan: Ben bu ülkede olmanın acısını çektim.
“91 yılda neler gördüm, neler…Her şey değişti ama iktidarlardaki İttihatçı kafa hiç değişmedi. Birinin bıraktığı yerden öbürü devam etti. ‘Güzel günler göreceğiz çocuklar’ demişti Nazım, ama o da o günleri göremeden gitti Moskova’da. Vaziyet böyle, ister ağla ister gül.” 1916 Halep doğumlu Çerkezyan’ın ailesi 1915’te Tehcir Yasası’yla Suriye’ye “göçtürülmüş“. 1918’de ise baba memleketine, Konya-Karaman‘a “göçmüş“. …