Eğer sen hayatımda olmasaydın 
Senin gibi bir kadın icad ederdim 
Boyu uzun kılıç gibi 
Gözleri berrak… 
Tıpkı yaz göğü gibi 
Yüzünü yapraklara resmederdim 
Sesini yapraklara kazırdım 
Göğüsünü Şam güvercinlerine benzetirdim 
Ve denize uzanmış bir balkona 
Suya dokunan ve batmaktan korkmayan 
Saçlarını gül bahçesi yapardım 
Beline bi kaside 
Ağızını bir şarap kadehi 
Gece boyunca meşgul olurdum 
Gerdanlığının titreyişlerini 
Kulak memelerinin musikisini 
Tasvir etmekle 
Olmasaydın kaderin sayfalarında 
Var ederdim ey sevgilim 
Şekillerden bir şekilde 
Bir parça Ay’dan ödünç alırdım 
Bir avuç deniz sedefinden 
Günün ilk ışıklarından 
Denizi, yolcuları, yolculuğu ödünç alırdım. 
Senin gözlerin için 
Yağdırırdım yağmuru… 
Sen hayatımda olmasaydın 
Yeryüzünde hava, su, ağaç olmazdı 
Yeyüzünde sen olmazdın… 
Sen olmasaydın… sevgilim 
Gerçekte…Aylarca uğraşırdım 
Bu geniş alın üzerinde 
Ve aylarca…ve aylarca 
Bu ince ağız ve parmaklar üzerine… 
Yine de senin gibi bir kadın düşünürdüm 
Elleri şeffaf 
Kirpiklerinin üzerine 
İki yıldız fırlatırdım 
Yatağının üzerinde 
İki mum yakardım 
Fakat varmı senin bir benzerin sevgilim 
Nerede bulunur…? 
Nerede…? 
Nizar Kabbani
çeviren: Kemal Yüksel 
 
                
                                                                











