Asrımızın zarif düşünceli gençlerinden biri
Kederli elini 
Temiz alnına koyarken fikretmek için 
Çocukların susması 
Kuşların ve kedilerin uzaklaşması 
Haritaları üzerine bezlerin atılması 
Lambaların kısılması 
Kadınların bir vakit konuşmadan 
Yaşaması gerekebilir 
Ve açılabilir görüntümüz Sahnemiz perdemiz: 
Hergün bir miktar kros boksit asit 
Ve arenamız 
Dokuzyüz milyon müslüman rüyalarını hatırlamadan uyanabilir 
Baş efendimiz 
Görüntümüz 
Sahnemiz 
Perdemiz 
Eğer dualanmasaydı sesimiz 
Eğer yaradandan o güzel ağız 
Açık ve seçik 
Dilemesiydi demeseydi 
‘Allah 
Sesinizi 
Mağrıptan Maşrıka Kadar Duyursun’ 
Düşünmezdim üzerinde 
Binmezdim deli deli koşan küheylan 
Bildim Sensin Sen Sen 
Diri Diri Diri Şahım 
Diri Şahım Diri Diri 
Dirilt Alemi Alemi Alemi Alemi 
Çünkü dokuzyüz milyon müslüman rüyalarını hatırlamadan uyanmıştır 
Bunların üzerine ezan 
Ucu sancılar vuran 
Bir kırbaç olmalıydı 
Her duyan 
Bağrını açmalıydı akan kanı da sevdayı da yorumlamaya almalıydı 
Hayır dokuzyüz 
Milyon müslüman 
Tarihin hülyalarından vazgeçmiş olabilir AMA BEN 
Elim dizlerime Vur Kalk 
Müslümanlar uyanın Eller Dizlere Vur Kalk 
Yumruklar dizlere vur vur 
AMA BEN Ama ben Ama ben Ama ben 
Korku gerek tenlere etim kalbur 
Deşer bakışın kıyar da kıyar 
Korku gerek reca gerek 
Yanlış anlaşılmış olabilir 
Sesini duyuyorum kendimin/kelimeler kendinden emin değil 
Yanlış anlaşılmış da olabilir 
Aklım başımda mı! Değil 
Ve sesimi duyuyorum 
Kaburgalarımın gelip artık kavuşamadıkları iniltiden 
-Kulun korktuk şerrinden 
Ağzımız yerlerde kaldı gerçek dilimizden akmadı 
Kuldan korkarken gel zaman git zaman 
Bir hayat ki haşa korkmadan yaradandan 
Ama elbet ruhumun vazgeçilmez akışı baş çarptığım kayalıklar 
Irmaklarımın altından akan ırmak 
Sandal sefalarım Marmara toprakları 
Ama söyle olmuşsa yüzüme karşı söyle neyi inkar ettim 
Dilediğim en güzel hayat 
Çöplerin içinde rüya aradım 
Düştümse eğer sana bakarken düştüm 
Sen dinç zaman 
İşte kuluçkan 
Bereketle taşan yağ küpleri gibi 
Parmaklardan akan çeşmeler gibi 
İşte sinem kalabalık ve kendine zinde 
Kullardan pervasız nesillerden biri 
Aha Şeyhefendim Aha yüreğim 
Göz kapanır akıl susar susar akıl 
İstersen haydi haydi haydi 
Yeryüzünün bütün gümbürtülerini çağır 
Çehrenden o azgın maskeyi dök 
O evleri kedere boğ 
Nasıl olsa her kucaklandığın dalgada 
Bir gemi kadavrası gibi ikiyüz yıl parçalandın 
Mahşerinde uyanacaksın 
Ağzının 
Korkuyorum o nedenle 
Başım eğik 
Dilim kapalı
Cahit Zarifoğlu
 
                
                                                                











