Şiir Antolojim

En çok yorum alan yazıları

  1. Son Hatıra — 2 yorum
  2. Hüzünlü Bahar — 1 yorum
  3. Her bir merâm yâra tamâm söylenilmiyor — 1 yorum
  4. Çamur Etkinliği — 1 yorum

Yazarın yazıları

İlk Gözyaşları

Uysal öpüşüyle getirdi yeşili ve çağırdı filizleri ilkbahar güneşi.Mavi gözleriyle gülümsedi herkeseçocuksu bir saflıkla menekşe.Menekşenin bakire kulaklarınafısıldayan bir meltem esip gitti;bir kelebek geldi, çırpındıeteklerinde, o da uçup gitti.Baktı menekşe onların arkasından,yaralanmış bir insan misali düşünceyle:menekşenin kız gözlerinden düştüilk aşkın saf gözyaşları.Avetik İsahakjan

Gelinlik Kızın Ölümü

Salâ verilirken kalktık kahveden,Cumaydı, yılın en beklemiş günü,Yemeni gibi üstünde tabutun,Gölge veren ağaçsız bir gökyüzü.Kızın babası yanımızda, boyu uzun,Zayıf, ağzında mırıltılar.On köylü, iki subay, bir tezkereci er,Sıralandık ahşap mescidin avlusunda,Namaz kılmadı adam, ağlamıyordu da,Alnı bir uzun sabrın kabaran gelgiti,Sürgün duvarı bekleyişin,Dünyaya çok yakın bir gece gibi.Aldık cenazeyi sarsmadan, iğretiVe hafif, gözlerimiz yerde,Kayıp bir tayın izini …

Devamını oku

Melahat’a

Saadetten mi bu şaşkınlığımPaltomu tutuşundanElimi alıp hatırımı soruşundanOrtak oluşundan mı sıkıntıma Böyle durma karşımdaBöyle söylemeGöğsünde sıkma başımıİlgilenme her halimle Ben dayanamam bu sevinceBen dayanamamYa ağlamak geliyor içimdenYa bağırmak sokak ortasında Nahit Ulvi Akgün

Kuş Ölümleri

Gittikçe yalnızlaşıyorum, bir sen varsınkarşılığı olmayan sorular düşüyor aklımave kuşların intihar tasarısından söz ediliyor kenttesoğuyan ellerinde kalıyorum bir kırlangıç gibiEllerin bir mecnun yurdu, upuzun bir sessizlikbirlikte okuduğumuz kitaplar kadar sımsıcak Biz bu kitapları ne zaman okuduk ve niçinher satırını çizip, notlar düştük kıyılarınaDünya upuzun bir çöl sanki, bir buzul kütlesikarşılık bulamıyorsun aklıma düşen sorularave düşüşüp …

Devamını oku

Akşam Kuşatması

Birlikte bir kıyıyı kuşattıkBütün tarihçiler eski kuşatmalarıEvlerinde bir bir yanlış yazarkenGemilerimizi saldık serin sularaOnun gemileri benim gemilerimdenSanki biraz daha tedirgindi O tedirginlik bittiGözlerine dalıp gittimDalgalara sedef kakmalarınıYayarken ufkun pembeliğiAçıkça seni seviyorum dedimBen de seni seviyorum demedi Kendini bilmez bir kargaOh olsun diye bütün kargalaraYakalanıp mısırdan getirilmişÜstünde keklik giysileriAyıpladı kendine göre biziNe işiniz var dediBu saatte …

Devamını oku

Penceredeyim

dar zamanların var senin! okunmamış mektupların, mesajların… veremediğin selamın sabahın var kendine sakladığın…. ve bana getiremediğin yazların var: kırmızı haziranında dal dal kiraz!.. temmuzunda namluya yatan ekin!… altından kaçırdığın bıldırcınlarla bana geldi ellerin!..(biraz buğday, biraz sevgi!..) hani nerede gecemi delen gözlerin!… kendimden bilirim gidilmemiş hasretlerin var senin! taşlı, uzak yolların …(en incesinin dönemecindeyim) ot dolu …

Devamını oku

Uyumsuz

Uyumsuz serseridir benim adım Tarihe öyle geçeceğim Kırlara kaçarım sıkılınca mesela Ama kırı değil, uçurumu seyrederim Sigara tutarlar, canım istemez Alır, içerim ama Zayıflığımla da geçeceğim çünkü tarihe Sıkılgan, mahcup bir suratla Ermişleri şaşırtmayı severim fakat İsa’nın anası Meryem öğretti bunu bana Onun gibi bir sevgilim olsun isterdim doğrusu Ama nerde, ölüm abanıyor omzuma Her …

Devamını oku

Rüya

Annemi ölmüş gördüm rüyamda.Ağlayarak uyanışımHatırlattı bana, bir bayram sabahıGökyüzüne kaçırdığım balonuma bakıpAğlayışımı. Orhan VELİ

Ölüme Saygı

  Ölüm bir melek elinde gelir Ve öper usulca çocuk yüzleri. Belki bir gün kurtuluruz Karıncaların yolunu şaşırtan ince rüzgarlarla Kaplumbağaların hasret kaldığı derin tepelerde Çocuk gibi bakalım mavi sulara Şehirlere bakalım insanlığımızı eskittiğimiz Sislerden dumanlardan yollara atılan mısır koçanlarından Belki tutarız birgün belki kurtarır bizi Simsiyah saralım bezlerle dağları rüzgarları Gül bahçeleri ağlasın Dallarda …

Devamını oku

Kendime Gecikmiş Öğütler

kağşamış duyguların üzerine kurulmuşgösterişli türbeler olmasın yazdıkların!ne, insanların ölümdenödünç aldıkları erdemlesadaka çanağına bir şeyler bırakıp geçtikleritapınak avluları gibi soğuk,ne kışlalar gibi intizamlı olsunlar,ne de, herkesin birbirinden yüzünüve ruhunu gizleyerek girip çıktığı‘o bildik sokaklar’ gibitende kalabalık, ruhta ıssız mı ıssız… ne çarık, ne postal, ne artistik patengiyinsin mısraların!çıplak ayakla yürümesini bilsinlerbuz, köz ya da diken üzerinde;gösteri …

Devamını oku