Şiir Antolojim

En çok yorum alan yazıları

  1. Bize Kalan Nedir Söyle — 3 yorum
  2. DEPREMDE GÖRDÜKLERİM — 3 yorum
  3. Ayrıldığımızda İkimiz — 2 yorum
  4. Son Hatıra — 2 yorum
  5. Çamur Etkinliği — 1 yorum

Yazarın yazıları

Bir iletişim aracı olarak aşk mektubu

V. Bir Örnek: Fatma Cevdet Hanım’dan İhsan Bey’e Yakılacak Mektuplar Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılıp yerine Cumhuriyet rejiminin tesis edildiği aralıkta üç yıl boyunca devam eden bir aşk hikâyesi yalnızca geç Osmanlı mektup kültürünün karakteristik vasıflarını göstermekle kalmaz, aynı zamanda geleneksel toplum yapısındaki dönüşümlerle toplumsal cinsiyetin inşasına da örnek teşkil eder. Son mektubun alıcısına ulaştığı tarihten tam …

Devamını oku

Mektuplarla Tarih

Çalışmanın en başında bahsedilen “Yakılmamış Mektuplar”dan bazıları kadın-erkek ilişkilerinin 1920’lerin İstanbul’unda nasıl başlayıp devam ettiğine ilişkin bol ayrıntı sunar. Alıcı İhsan Bey’in hayatı boyunca sakladığı mektuplarında Fatma Cevdet isimli genç, güzel, eğitimli bir İstanbullu kadın portresini görmek mümkündür. Okuma deneyiminden edebiyat tadı bırakan bu mektuplar yardımıyla ikili arasındaki ilişkinin nasıl başladığını, sürdüğünü, bittiğini görebiliriz. Bir …

Devamını oku

Sonrası sükût olsun…

Bendeki mektuplarınızı, fotoğraflarınızı ve onların arasında bulunan birkaç hatırayı daha dün gece yakarak yok ettim. Yıllardır binbir müşkülatla sakladığım, her fırsatta baştan sona yeniden yeniden okuduğum mektuplarınızın yanarken çıkardığı alevlerde öfkelerimi, sevinçlerimi son bir defa daha seyrederek hepsiyle vedalaştım. Son ricamı tekrar ediyorum İhsan: Sizde bulunan mektuplarımı, fotoğraflarımı yakınız. Sonrası sükût olsun… Fatma Cevdet Hanım

Şiire ihtiyacım var

Ben paraya muhtaç değilim.Hissiyata muhtacım.Kelimelere,Ustalıkla seçilmiş kelimelere,Düşünceleri aktaran çiçeklere,Buradayım diyen güllere,Ağaçların yaşamasına imkân sağlayan rüyalara,Heykelleri dans ettiren şarkılara,Aşıkların kulaklarına mırıldananYıldızlara ihtiyacım var.Her kelimesiYeni bir duygu rengini uyandıran,Sihri kelimelerin yükünü yakanŞiire ihtiyacım var. Alda MeriniÇeviri: Sercan Leylek

SİGMA, requiem

Sahne kararıyor ve ağır ağır batıyorummecnûnu olduğum suyun içinde, görüyorumhızla yanımdan geçen yüzleri: Odisseus,Iason, Sinbad, Kaptan Ahab Pirî Reis vediğerleri, kaç kişiye nasip olur böylesi birkarşılama töreni-… Son gece bir düş gördüm: Boylu boyuncaUzanmışım Dantes’in küpeştesine, kıyıdanel sallıyor herkes ve yelkeni dolduruyoruzaktaki dağlardan inen rüzgâr, dümensahipsiz, sular kabarmış, öfkeli köpüklerinortasında kararlı bir hayalet tekne gibiaçılıyor …

Devamını oku

Muhacir Kuş

I Büyük, yalnız, yaralı bir kuştuHamdi beyin gördüğü: Odasındaotelin iç organlarını dinliyorduher gece: Kimbilir kaç kış çökmüştüyazların arkasına, uyku onu çoktanterketmişti. Hatırlamıyordu şimdigüneşi ve sise doladığı kadınları,istasyonlar bile kendi zamanınıkemiren aç bir tünel faresinindişlerinde öğütülmüştü.Doğduğu evden bir pencere karosu,M ontparnasse’den bir ara sokak,Beylerbeyi’nde bir sakız çamınınavcuyla sıcaklığını yokladığı sertkabuğu ve nerede ne zamandıbilemediği sinsi bir …

Devamını oku

Kan Lekesi

“Bütün bunlar çok iyi, çok zarif şeyler de”demişti: “Artık tek bir mümini kalmamışbir dinin peygamberi olmak neye yarar?”Doğruydu bir bakıma, her zaman taktığısoğuk mesafe maskesinin ağzından tane taneçıkan bu sözler, başka doğrular da ekliyordunefes aldırmadan: “Hem kim tanır bugünJuliette Drouot’yu ya da erguvanın rengininisanın ilk haftasında, Tanrı aşkına, birtek kul biliyor m usun çevrende – …

Devamını oku

FUGUE XVII

“Ne Zaman Bitiyor Peki Kitap?” “Nerede ne zaman başlıyorsunuz bir kitabasözgelimi?” diye soruyor kadın. “Bilemiyorum”diyor şair: “Başlangıcı sonra farkediyor galibainsan: İlerlemiş bir hastalık gibidir şiir: Hemenhep gecikir teşhis”. Birkaç aydır kitabı kuruyor.Hayatlar geri duruyor artık: İmgeleminde yüzenyüzler, kesitler, sanrılar bırakıyorlar yerleriniharflerin ve boşlukların yarattığı pürüzlere.“Vazgeçtiğim kelimeler”: Gülümsüyorlar, uzunbir sessizlikte aynı anda karar kılmadan önce. “Ortaya …

Devamını oku

Fa Bemol

Sanmıştım ki: Gidersem dönebilirim.Bilirsiniz, hem de nasıl basmakalıptırzaman tüneli imgesi. Girdim oysa ben,çıkamadım: Uzun, hızlı, girdaplı birtek yöndü – vardığımda ne kendimdimartık, ne başkası: Ne canlı, ne cansız,eskimiş nota kâğıtları üzerinde bir avuçkanlı ses, mürekkep lekesi, iç çekiş;ne olmuşum, ne olmamış. Enis Batur

Vasiyet

Her yıl vasiyetimi yazardım bir kağıda,insan birdenbire ölebilir ve bıraktığı izlersayısız kararsızlık doğurabilir korkusuylakalanlar için – soru işaretleriyle tıkabasadolu kalanları gördüydüm: Rahmetli bendensonra tufan diye mi düşünmüştü, yoksaaklına mı getirmek istememişti öleceğini,anlamadım hiçbir zaman nasıl yaşanabilirölüm düşüncesinden bunca firari: Birdengidenlerle ağır ağır gidenler doldururkengünlerimizi, neydi ki vasiyet bellediğim:Kâğıt üzre kâğıt üzerindeki vaziyetti.Vasiyet gidenle ilgili benim …

Devamını oku