En çok yorum alan yazıları
- Son Hatıra — 2 yorum
- Hüzünlü Bahar — 1 yorum
- Her bir merâm yâra tamâm söylenilmiyor — 1 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
Bir gün, bir dostumla, sevdiğimiz bir şairin cenaze merali siminde bulunuyorduk. O: Kaybettiğimiz bu şâir o kadar çalışkandı ki, gece gündüz okurdu” diyince, ben hayret içinde kalmıştım. Evet, okumak, bazan, muhakkak çalışmaktır. Fakat her zaman çalışmak mıdır? Tecrübelerime göre, okumak, çok kerre çalışmak sayılamaz. Okumak, bilhassa bir faaliyet değil, mutavaattır. Bir külfet, bir zahmet olan …
Şub 23
— 1 —Karanlık hayatımda çok önceParıldayan tatlı yüz,Yitti gitti şimdiDört yanım gece.Karanlıkta çocuklarGönülleri daralınca,Bastırmak için korkuyuTürkü söyler yüksek sesle.Ben de çılgın bir çocuğum.Sesim neşeli değilse deTürküler çağırdım karanlıkta,Korkumdan kurtuldum. — 2 —Öylesine üzgünüm,Bilmem ki neye yormalı;Hiç aklımdan çıkmayanEski bir masaldan olmalı.Durgun yavaş akıyor Ren,Hava serin, kararmak üzre;Doruğu tepeninParlıyor akşam güneşinde.Oturmuş yukardaGüzeller güzeli bir peri;Altın saçlarını …
Şub 23
Yaşadıklan sırada, birinci ve ikinci kuşak Romantikler arasında en ünlü şair, daha doğrusu özellikle Avrupa’da tek ünlü şair, Lord Byron’du. Goethe, Byron’un ölümünden bir yıl önce, kendi yanında ancak Byron’a yer verebileceğini söylemişti. 1 859’da bir Ingiliz edebiyatı tarihi yazan tanınmış Fransız eleştirmeni Hippolyte Taine, William Blake’in adım bile anmazken, Wordswonh’ü, Coleridge’i ve Keats’i bir …
Şub 23
Demir doğramacıda kaynak yapılırken , kaynağın ışığına bakılmaz demişti elbet, komşumuz Recep abi, yolda yürüyorduk birlikte, sabah 07:00’de geçerken almıştı beni. İşe başlayacaktım. Heyecanlı mıydım, endişeli miydim hiç bilmiyorum. Anam “boş gezmesi iyi değil, bir iş olsa şakirtlik (çıraklık) eder, bir iş beller hiç olmazsa” diye sağa sola, komşulara rica etmiş. Recep abi de hanımıyla …
Şub 23
Eve taşındığımızın ikinci günüydü. Sağ yanımızda bir komşu var. Yol önlerinden geçiyor. Pencerenin önüne oturmuş bir yaşlı a-dam, – Bu evi tutmasaydınız iyi olurdu, dedi. ihtiyara sert sert baktım: – Bizim bildiğimiz bir kiracı bir eve taşındı mı, konu komşu “güle güle oturun”a gelirler. Taşınmasaydımz iyi olurdu, ne demek? Komşuya böyle mi söylenir? ihtiyar oralı …
Şub 23
Sahafların kültür ortamında yetişen, akademik çalışmalarını o ortamlar sayesinde eriştiği evrak üzerinde inşa eden Osmanlılar’da Sahaflar ve Sahaflık kitabının yazarı Prof. Dr. İsmail Erünsal’la sahaflığın yakın tarihini ve geçirdiği dönüşümü konuştuk… Prof. Dr. İsmail Erünsal Başlıktaki bazılarımızın hemen itiraza yelteneceği bu cümle, 50’li yıllardan itibaren Sahaflar Çarşısı’na gitmeye başlamış, kendisi de bir dönem sahaf dükkanı …
Şub 23
Kul başına âlemde gelen hükm-i kaderdirOl hükm-i kader bizlere mîrâs-ı pederdir Ben hırsızı hırsız beni görmek ne mümkinGörmez göze duymaz kulağa sor ne haberdir Ben kapımı [kitler] yatarım el neme lazımÇok il şugûlü zevkime gayet leke vardır Lâ havle velâ kuvvete illâ hüve billâhAliyyi’il-azîm mümine her yerde siperdir Mevtimde müneccim diye mensûbum olurTaşları cavâhir[dir] anın …
Şub 23
Terk-i diyar ettim elveda seniSevdiğim sağlıkla kal şimden-geriAşkın ile yaktın bu can ü teniHer zaman ağlattın bil şimden-gerü Nar-ı aşkın ile kül oldum bittimBen seni kendime sadık yar sandımÇok kahrını çektim gayrı usandımKafadarın olsun il şimden-gerü Namerdi dilersen vasfına girmezAğlarım gözüme uykular girmezHakikatli yar dostsuza el vermezVar başında sultan ol şimden-gerü Kal benim sevdiğim huri …
Şub 23
V. Bir Örnek: Fatma Cevdet Hanım’dan İhsan Bey’e Yakılacak Mektuplar Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılıp yerine Cumhuriyet rejiminin tesis edildiği aralıkta üç yıl boyunca devam eden bir aşk hikâyesi yalnızca geç Osmanlı mektup kültürünün karakteristik vasıflarını göstermekle kalmaz, aynı zamanda geleneksel toplum yapısındaki dönüşümlerle toplumsal cinsiyetin inşasına da örnek teşkil eder. Son mektubun alıcısına ulaştığı tarihten tam …
Şub 23
Çalışmanın en başında bahsedilen “Yakılmamış Mektuplar”dan bazıları kadın-erkek ilişkilerinin 1920’lerin İstanbul’unda nasıl başlayıp devam ettiğine ilişkin bol ayrıntı sunar. Alıcı İhsan Bey’in hayatı boyunca sakladığı mektuplarında Fatma Cevdet isimli genç, güzel, eğitimli bir İstanbullu kadın portresini görmek mümkündür. Okuma deneyiminden edebiyat tadı bırakan bu mektuplar yardımıyla ikili arasındaki ilişkinin nasıl başladığını, sürdüğünü, bittiğini görebiliriz. Bir …