En çok yorum alan yazıları
- Bize Kalan Nedir Söyle — 3 yorum
- DEPREMDE GÖRDÜKLERİM — 3 yorum
- Ayrıldığımızda İkimiz — 2 yorum
- Son Hatıra — 2 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
– Şünstan Sultanı’na – Burası Türkiye SultanımRahat vermezler sevişenlereBurada kadınların koynunaBıçak tehdidiyle girilirBuradaAşıklara kelepçe vurulurİnsanlarımız yoksun yaşarlar aşktanVe şaşarlar sevişenlereKadına değer verene erkek demezlerBuradaSevenleri ve sevişenleriSevmezler sultanım sevmezler Köylerde daha çok kadınlarımız çalışır bizimSabah ezanıyla kalkarlarDoyururlar insanları ve hayvanlarıSonra vururlar çocuklarını sırtlarınaTarlaya koşarlar yalın ayakNasırlı eller ve kara …
Şub 23
1. Evler Yıkan O ailenin oturduğu evin camında bir ilan:“Arsa Fiyatına Satılık Ev.” Çok geçmedenbir başka Burger King ya da Domino’s Pizza olacak burası. Yeni evlenmiş bir çift yaptırmıştı bu evi.Kızları, oğulları orada doğmuş, büyümüşlerdiSonra başka yerlere taşındılar. Çünküaile hayatının özü dağılmaktır sonunda.Ocak sönmeye başlar, yaşlı ana baba ölür,arsa fiyatına satışa çıkarılır ev.Birkaç hafta …
Şub 23
Birisini çok sevseniz… Ona aşık olsanız… Hayranlık, dostluk ve şefkat bu aşkınızı beslese… Yıllarınızı birlikte geçirseniz… Onun için dünyanın en unutulmaz şiirlerini yazsanız… Ve, bir gün sizi yapayalnız bırakıp ölse… Perdelerinizi kapatıp her yanında onun izleri olan evinize kapansanız… Artık yanınızda olmayan sevdiğinizin anılarını düşünseniz… Sonra, artık size sahipsiz görünen odalardan birine girip onun dolabını …
Şub 23
Erkekler o gerçekleri taşıyamaz. Neredeyse hiçbiri kadınların gizledikleri gerçekleri bilerek yaşamayı sürdüremez. Kendilerine duydukları güven, büyük ölçüde kendilerine söylenen yalanlara dayanıyor çünkü. Kadınların söyledikleri yalanların erkeklere yapılan bir iyilik mi yoksa kötülük mü olduğuna karar vermek çok zor. Hangisi daha vahşice olurdu? Gerçeği söylemek mi, saklamak mı? Havuzun kenarındaki şemsiyelerle şezlongları kaldırmışlar. Yaz günlerinde üç-dört …
Şub 23
Geçmişe doğru bir yükselmeyle elde edilen herhangi bir menekşe alanı, düşlerin kurulduğu ve orada tutsaklandığı bölge; kendini ancak bizim imgelememizde var kılan ve hep orada yinelenen mor şenlik türküsü. Nilgün MarmaraKağıtlar / Everest Yayınları / 2016
Şub 23
Defterler eski elbise dolabında,gündüzleri açık artırmada!Geceyse uzun yollar giyinir ve uyur,Göksüz küçük yıldızımız!Kızları boyladı. (Levh-i Mahfuz)Saklı Kitap Akaşa -akaşik kayıt- dünta belleği. * Eğer kağıt (hamur) anneyse kalem de babadır ve her sözcük içindeki herflerin diziliş bağlantılarıylaavlularda, bahçelerde, kumda oynayan kardeşlerin kendilerine ördükleri zarif ilmeklerdir. Beyaz perde gergin bir çarşafsa (duvar) …
Şub 23
“Bu şiiri size adayabilseydim şayet Acım bir nebze olsun dinebilirdi” Ağlasam sesimi duyar mısınız,Mısralarımda; Dokunabilir misiniz, Gözyaşlarıma, ellerinizle? Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu Bu derde düşmeden önce. Bir yer var, biliyorum; Her şeyi söylemek mümkün; Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum; Anlatamıyorum!.. Orhan Veli
Şub 23
Oturduğumuz evin karşısında bir küçük kahve vardı; zâbitlerimiz burayı kendilerine mahsus bir kıraathane haline koydular; bütün boş vakitlerini, burada, İstanbul gazetelerini, Ankara’dan gelen ajans haberlerini, kimbilir hangi tarihten kalmış bazı eski risaleleri okumakla geçiriyorlardı. İki muharebe arasındaki fasıla bu ateşli gençler için pek can sıkıcı bir intizar devresidir. Bütün malihulyalar insanı hep bu devrede yakalar; …
Şub 23
I Damlara bakan penceresindenLiman görünürdüVe kilise çanlarıDurmadan çalardı, bütün gün.Tren sesi duyulurdu, yatağındanArada birVe geceleri.Bir de kız sevmeye başlamıştıKarşı apartmanda. ** Böyle olduğu haldeBu şehri bırakıpBaşka şehre gitti. II Bu şehri bırakıpBaşka şehre gitti. * Şimdi kavak ağaçları görünüyor,Penceresinden,Kanal boyunca.Gündüzleri yağmur yağıyor;Ay doğuyor geceleriVe pazar kuruluyor, karşı meydanda. * Onunsa daima;-Yol mu, para mı, mektup …
Şub 23
Cenevre Üniversitesi Dahiliye Kliniği profesörü Dr. Roch ile 1933 senesi yazında Eyüp Sultan’da, Gümüşsuyu’na çıkarken yokuşta tesadüf ettiğimiz mezarların üzerlerinde neler yazıldığını sordu. Taşlarda bazı mısraları kendisine terceme ettim. Mânâlarından çok mütehassıs oldu. “Mezaristan-larınız bir âlem, halkın ölüm hakkında felsefî fikirlerinin bir bahçesi. Bunlar acaba toplanmıyor mu? Buna dair yapılmış bir tedkikat var mı?” dedi. …