En çok yorum alan yazıları
- Son Hatıra — 2 yorum
- Hüzünlü Bahar — 1 yorum
- Her bir merâm yâra tamâm söylenilmiyor — 1 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
Yeniden güçlü -yapabilir- olmak:- Bunun için nasıl da tersine çevirmen gerek yaşamyönelimlerini – sen tamamiyle boşvermeye kararvermişken geldi o: bütün yönelimini değiştirmek için –nasıl da zor bu; ama, nasıl da güzel, yeniden canlanmak –yaşamının toz tutmuş hayallerini silkeleyip bahar güneşineçıkarmak – – kendine yeniden bir yeni yıldız seçip,gökyüzü haritanı yeniden çıkarmağa girişmek… Çıkmak ve …
Şub 23
27. Bir tedirginlik, huzursuzluk doğacak içinde, onun ile yanyana, yüzyüze olunca — o denli yabancı düşmüş olacaksın ki yaşamının kendi, sahici anlamına, aykırılık duyacaksın ondan — ancak o zaman anlayacaksın, nasıl tam da senin kendi anlamın —ta kendin— olduğunu onun : o yıllar boyunca kendine ne denli aykırılaştığını—— ama, o da hemen duyacak, duyumsayacak …
Şub 23
Maxime Du Camp’a I Kendini resimlere, haritalara vermişÇocuğa evren doyma bilmezliği kadardır.Lamba ışıklarında, ah! Yeryüzü ne geniş!Anılarında gözünde yeryüzü nasıl dardır! Açılırız bir sabah, beynimiz alev dolu,Kabarıp hınçlar, acı isteklerle ruhumuz,Yola düşeriz, uyup çalkantılara, sonluDenizlerde sallanır duru sonsuzluğumuz: Kimi, rezil bir …
Şub 23
1. En son, en kalın odunu yakarsın. 2. Deniz’in taşıdıklarını da kesip kesip yakmıştın,o birzamanların şimdi uzakta kalmış ocağında —ne kalır ki, geriye?… 3. Ateşinin dumanını da biriktirirsin—— 4. Herşeyden önce unutmaman gereken,ateşinin hiçbirzaman tek bir düzeyde yanmadığıdır :ateşin, ya harlanma içinde ya da sönme içindedir —ya yükseliş, ya iniş… 5. Ateş, yanmakta olan odunlarla …
Şub 23
şimdi yazların o eski doruğundanbir gül açacaktır ıslak denizlerden bu yanabenim ellerimi berberler kesiyorsaçlarımdan önceben hep kavgaya hazırlanan o eski çocuğumşiirimi eskitmedençağlardan gelen bir korkuyu duyarakeşkıya ateşlerini seviyorumbir yalnızlık uykusuz gecelerdeeski şaraplardan bana gelendağlardan ovalara inen bir ırmak gibihangi güneş bu kendini öldürenne kadar çok yeniledim kendimikaç kez yorgundum kentler kadarbir sevgi diyorum bir sevgigözlerin …
Şub 23
1-Suya yakın olması: Su yaşamdır. Uygun bitki türleri ve yetiştirme teknikleriyle birlikte farklı su hasadı yöntemleri de işin içine katıldığında su bakımından fakir yörelerde dahi tarım yapmak mümkündür ancak tarım arazisi aynı zamanda yaşam arazisi olarak planlanacaksa arazide veya yakınında herhangi bir su kaynağına ihtiyaç vardır. Su problemi olmayan yerlerde iklim de müsait ise bereket …
Şub 23
N’apacaksın Tanrı, öldüğüm zaman?Ben ki testinim senin, ya kırılırsam?İçkinim, kaçarsa tadım, ya bozulursam?Dokusu kumaşının, giysinim seninKalmaz bir anlamı gidecek olsam. Evsiz barksız demeksin yokluğumda senYoksun kalacaksın içli ve sıcak selamlardanDüşecek yorgun ayağındanKadife terliklerin, ki onlar Ben’imAban da sırtından yitip gidecek. Bakışın ki, dinlenir yanaklarımdaSımsıcak pamuksu yastığındaGelecek ve beni aranacak boşunaVe çaresiz uzanacak günbatımındaYabancı taşların yatağınaN’apacaksın, …
Şub 23
Biz ne zengin haritalarGördük Arda’lı, Tuna’lı Ki o günler bir EdirneVardı döşeli dayalı; Dalları altın yemişliKuşları altın gagalı… Yuvalar vardı, şen şakrak,Ağaçlar vardı yuvalı… Tası ayetli, oyalıSular içerdik şifalı ** Balkan’da dağlar tepelerÖbek öbek, oymak oymak… Dağları aşıp Tuna’daKanad kanad ordu yeymak. Uçmak Tunca’dan Vardar’aVardar’dan Vistül’e kaymak… Sonra, ne acıdır bir günTunca’yı Tuna’ya saymak. ** …
Şub 23
1. AĞIT Tuhaf şey elbette, artık şu yeryüzünde oturmamak,Unutmak bundan böyle daha yeni edinilmiş alışkıları,İnsanca geleceğin anlamını verememekGüllere, vaatlerle dolu öbür şeylere;O sonsuz korkulu ellerde ne idiysekOnu artık olmamak ve öz adını bileKoyup gitmek bir kırılmış oyuncak gibi.Ne tuhaf, dilekleri dileyememek daha,Bütün olan her ne varsa darmadağın uçuşurGörmek uzayda. Zahmetli şey ölü olmak,Yeni baştan, ağır …
Şub 23
Ey gülümseyiş, ilk gülümseyiş, bizim gülümseyişimiz,İnsan nasıl da o: ıhlamurların kokusunu soluyuş,park sessizliğini dinleyiş, birden, birbirimizdeyken,yukarlara bakış ve şaşkınlık, gülümseyinceye dek biz. O gülümseyişte anımsanması vardıbir tavşanın, karşıki çimendeoynayan. O gülümseyişin çocukluğuböyleydi. Daha ağırbaşlı bir etki bıraktı ondasonradan gördüğümüz kuğunun devinmesi:durgun havuzu bölüyordu kuğu, sessiz akşamıikiye bölercesine. Ve saf, açık göğe çizilmiş,gelecek gecelerle kaynaşan ağaçların …