En çok yorum alan yazıları
- Bize Kalan Nedir Söyle — 3 yorum
- DEPREMDE GÖRDÜKLERİM — 3 yorum
- Ayrıldığımızda İkimiz — 2 yorum
- Son Hatıra — 2 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
Babam Şükrü Efendi’ye Yûsuf gibi ‘izzetde sen Ya’kûb-veş mihnetde benDil sâkin-i Beytü’l-hazen tenhâlara salduñ beniBâkî Var mı bir dîvâne kim geşt-i beyâbân istemez ‘Uzlet idüp halkdan bir beyt-i ahzân istemez Bâkî Sabr eyle dilâ derdüñi cânâne tuyurmaCân içre nihân eyle velî câna tuyurmaZinhâr sakın mey yirine kanuñ içerlerKeyfiyyetüñ ol gözleri mestâne tuyurmaEsrâruñı keşf eyleme tahsîl-i …
Şub 23
Beytü’l-hazen, Yakup peygamberin en sevdiği oğlu Yusuf’u kaybetmesi üzerine üzüntü ve acı içinde çekildiği evidir. Kendisini anlayan olmamış, özellikle diğer oğullarının kendisine ve kardeşleri Yusuf’a ihanetleri ona ağır gelmişti. Bu davranışı kabullenemez, isyan eder ama elinden hiçbir şey gelmez; sabretmekten başka çaresi yoktur. Âdeta dünyaya küserek tüm üzüntülerini paylaştığı evine kapanır. Sabır ve derin bir …
Şub 23
Anneannem için “İki kızım var” dedi, “benim.Ve ben” dedi, “onları büyüttüm.Bundan ibarettir hayatım. Yaşam beni kızlarımla aramagirdiği ölçüde ilgilendirdi,tehdit ettiği ölçüde bizleri. Olan ve olabilecekher şeye karşı korudum onları.Acılardan uzak tutabilmek, hayal kırıklığından, kaygılardan,kırgınlıktan esirgemek istedim kızlarımı.Sormadan cevaplamak istedim sorularını. Nasıl zorlandım ama, bilseniz!Harbiye, Arif Paşa Han:Kocam askere alınabilir her an, ülke garip, dönem garipti,6-7 …
Şub 23
Kuşkum yok, yalnız öleceğimDaha şimdiden hızla,dedem, babam, Elsa,azalıyor sevdiklerim. Ölümün kendisi korkutmuyor beni– korkunç olan başkalarının ölümü –fakat bir başıma ölmek, nedense,kanımı donduruyor düşündüğümde.Anlamsız bir çaba ama, iki dilde yazıyorve üç dilde konuşuyorum insanlarla.Ve olmasa da yanımda duyacak kimse,üç dilde sayıklayacağını ölüm döşeğimde. Roni Margulies
Şub 23
İlk geldiğim gün on yedi yaşımda İngiltere’yeVictoria metrosundan çıktığımda günışığına,Batılı bir seyyahın onaltıncı yüzyıldaününü duyduğu İstanbul’u ilk görmesi gibigörsel ve hissi bir karmaşanın ortasındabulduğumu anımsar gibiyim kendimi. Ne cesareti vardı bende o seyyahın oysa(uçağa atlayıp dönmek istemiştim o anda),ne de ne denli küçük, ne denli bir örnekolduğunu biliyordum henüz dünyanın(o gün şaştıklarını ilgimi bile çekmiyor …
Şub 23
Üç gündür okuduğu romanınson sayfasını özellikle yavaş okudu,gülümseyerek bitirdi. Yerinden kalktı,kitabı özenle raftaki yerine koydu. Oturdu, ağır ağır bir sigara yaktı– çoktandır .azaltmaya çalışıyordu –içkisinden bir yudum aldı, gerindi,esnedi, adamakıllı yorgundu. Okuduğu romanı düşündü biraz.Yeni biten onyılı gözden geçirdi,doksanlı yıllarda neler yapabileceğini,artık neler için çok geç olduğunu tarttı. “Her şeyi yapabilirim, tüm kapılar açık hala.Fakat …
Şub 23
Her rind bu bezmin nedir encâmı bilir,Dünyamızı nâgâh zalâm örtebilir,Bir bitmeyecek şevk verirken beste,Bir tel kopar âhenk ebediyyen kesilir. Yahya Kemal Beyatlı
Şub 23
Evrenin ışığıyla oynuyorsun her gün.Sen, çiçeğe ve suya gelen minicik konuk.Her gün bir salkım gibi ellerim arasındaezdiğim o beyaz küçük baştan daha fazlasın sen. Benzemezsin kimseye verdim vereli sana gönlümü.Bırak yatırayım seni sarı soluk çelenklerin arasına.Güneyin yıldızları arasında kim yazıyor adını dumandan harflerle?Ah, bırak anımsayayım seni, olduğun gibi, daha oluşmadan önce sen! Birden uğulduyor rüzgâr …
Şub 23
Sanma ancak baña bu dîde-i giryân aglarDerdimi yazdıgı demde kalemim kan aglar Tıfl-ı bî-dâye-i dil giryesin artırmadadır‘Âleme geldigine oldu peşîmân aglar Bî-kesem öyle ki bu hâl-i garîbim görseKendi derdin unudup baña yetîmân aglar Pençe-i hâr-ı sitemde göreli dâmenimiÇeşm-i şebnemle benimçün gül-i handân aglar Zulmet-i râh-ı talebde bu tekâpûlar ileTeşne-leb kaldıgıma çeşme-i hayvân aglar Kiştzâr-ı emelim …
Şub 23
Şu anda bu satırları okuyorsan,Hayattasın demektir. Ne duruyorsun hâlâ!Aşkı tat! Çık sokaklara! Gülümse!İnsanlara selam ver,Derin bir nefes al, bir sigara daha yak,bir kahve daha iç,sev, seviş!yıldızları izle,güzel bir müzik dinle,bir çocuğun saçlarını okşa. Çünkü yaşamak;savaşmak ve düşünmek için çok kısa… küçük iskender