En çok yorum alan yazıları
- Son Hatıra — 2 yorum
- Hüzünlü Bahar — 1 yorum
- Her bir merâm yâra tamâm söylenilmiyor — 1 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
LEYL-İ VEDA Ooh, gel… Ruh-i tabiat gibi malımür ü hamüş,Bu vefasız gecenin koynundaKalalım bir ebedi saniye dalgın, bi-hüş…Kim bilir, belki de son leyle-i sevdamızdır;Bunda her lahza biraz örnr-i saadet sayılır!Ooh, bak dalgaların cezbe-i safiyyetine;Sanki bir hamle-i sevdaya açık bir sine.o kadar rakid ü sakit, o kadar müstağrak,O kadar uykuda her şey ki hemen korkulacak! Ooh, …
Şub 23
Beni koptuğum yere bağlayınAşkımı bir kutu kibrit gibi cebimde taşıyorumBir Horonto küpesi gibi kulağımda taşıyorumEski şaraplar için içimde taşıyorumBir gün size verebilirim Ben bu şehre nerden geldimBir avuç gökyüzü için başım havalardaDedim ki yalnızlığım inadına büyüsünÜç dört kişi arasında inadına çoğalsınİnadına sahipsiz gelişsin aşkımBir uğultu gibi dört yönümdeİnadına sahipsizBir adam düşüneyim o beni düşünmesinBir dağ …
Şub 23
gökyüzünde patladı ampul!sahile doğru iniyordumdalgaların dağılırken köpüklendiğini gördüm gizlenmeyi seven bir şey vardı bendekaybolan yıldız nereye gider gökyüzündeeve dönmek istemiyordumyağmur yağıyordu içimde ışıl ışıldı cumhuriyet balosugarnizon komutanlığının oradagördük… yasak bölge, girilmez!ince bir çizgi halinde! solardı akşamları ampulsolardı annemin yüzündeki seccadedibi görülmeyen çukursendeki bu sessizlik, bu kederhüzün değil gurur, demiştibirahanede gördüğüm beyaz sakallı yaşlı adamtutkularla savaşmak …
Şub 23
çocukluğum yok oldu hafızanın zeminindeki tutkalsökülüyor idi derimin içyüzündengözlerimden bakarak peşinden sürükler idigövdem sanki köklerinden vazgeçiyor idi talihsizliğin belirtisiydim sanki daimakuru çamur topraktan daha kuruuyanmak istemez idi, kalpteki tutkuserinlik güne varmak istemez idi evim olsun yolunu bilen olmasın idi selamdan uzaktı ikametgâhımyitirmişti emniyet ruhumdaki yeriniama teorem yanılgı içermez idiinsanın rüyası başlangıçta değil idi hakkımda iyi …
Şub 23
hu diyecektim, huduy ve eksilt sesimi,fü demişimmeğer kar yağıyormuşbilmediğim bir biçimde yetersizdim, titredim hephapsederken içimde belireni belirdiği yerdekabarmış sular, ırmak ne kadar derinve kibirbilmediğim bir biçimdegeçmek istemiştim sadece kendimi hatırı yoktu bende akşamındüşerken yerçekimini yitiren karanfilkendi içinde yankılanır gaybolanın sesiinmezmiş çarşı esnafının kalbinementeşeler çok sıkı, akıl neden dudaktaserinlik bulamıyor ten çok mu dokunaklı konuşuyorum Billoysa …
Şub 23
Çarpmış,Paramparça etmiş,Kara sütü, kara sevdayla seni…Ve kara memelerinde dişlerin asi,Karadır, upuzun yattığın gece,Felek, ah ettirir, boynun kıl-ince…Cihanlar, çocuklar, kuşlar içindeSızlar bir yerlerinAdsız ve kayıpSızlar, usul-usul, dargınVe kan tadında bir konca,Damıtır kendini mısralarınca… De be aslan karam,De yiğit karam,Hangi kalemin yazısı,Zorlu yazısı,Belanda? Anadan doğma nişan mı,Sütlü barut damgası mı,Bir gece parçası mı kaburgandaki?Kız kakülü, ne hal …
Şub 23
Bu dağ Mengene dağıdırTanyeri atanda Van´daBu dağ Nemrut yavrusudurTanyeri atanda Nemruda karşıBir yanın çığ tutar, Kafkas ufkudurBir yanın seccade Acem mülküdürDoruklarda buzulların salkımıFirari güvercinler su başlarındaVe karaca sürüsü,Keklik takımı… Yiğitlik inkar gelinmezTek´e – tek doğüşte yenilmedilerBin yıllardan bu yana, bura uşağıGel haberi nerden verekTurna sürüsü değil buGökte yıldız burcu değilOtuzüç kurşunlu yürekOtuzüç kan pınarıAkmaz,Göl olmuş …
Şub 23
“İnsanın en melankolik eşyasıdır bavulu; içine acılarını tıkıştırıp koşar adım uzaklaşır.” Daha süs çamına ilişkin o ilk konuşmada kendisi için Bozkırkurdu ismini kullanmış, bu da beni biraz yadırgatıp rahatsız etmişti. Bu ne biçim isimdi böyle?! Ama sonradan yalnızca alıştığım için bu ismi kabullenmekle kalmadım, kendim de düşüncelerimde hep Bozkırkurdu diye niteledim onu, bugün bile kendisini …
Şub 23
Gurûb vakti eşyanın yorgun huzûrundaGörüyordu vaktin hacmini bekleyen bir bakış. Ve masanın üstünde birkaç turfanda meyvenin hayhuyu.Gitmekteydi ölümü idrâkin belirsiz semtine.Ve bahçenin kokusunu, rüzgâr, ferâgat halısının üstündeSaçmaktaydı yaşamın saf hâşiyesine.Ve zihin, yelpâze gibi, çiçeğin parlak sathınıTutmuştu eliyleVe yelpâzeliyordu kendini. Yolcu otobüsten indi:“Ne temiz gökyüzü!”Ve caddenin uzayıp gitmesi aldı götürdü onun gurbetini. Gurûb vaktiydi.Geliyordu kulağa bitkilerin …
Şub 23
Bugün sık sık yaptığım gibi düş kurdum, hayatımın tinsel tarafı büyük oranda bu amaçsız ve değersiz düşlerden oluşur. Rua dos Douradores ten patronum Vasques’ten, muhasebeci Moreira’dan, jilet gibi takımlar giyen şirket çalışanlarından, ayak işlerine bakan çocuktan, üniformalı uşaktan ve kediden bir daha geri dönmemek üzere ayrıldığımı tahayyül ettim. Adeta zincirlerimi kırmıştım, sanki bütün güney denizleri …