En çok yorum alan yazıları
- Bize Kalan Nedir Söyle — 3 yorum
- DEPREMDE GÖRDÜKLERİM — 3 yorum
- Ayrıldığımızda İkimiz — 2 yorum
- Son Hatıra — 2 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
Gün henüz aydınlanmamış… Karanlık ile aydınlığın ayrılacağı son dakikaları yaşıyoruz. Tecde Fidanlık mevkiinde, yürüyüş için ilk adımlarımızı attığımızda bizi pürüzsüz, berrak ve temiz bir havanın beklediğini gördük. Bugünkü yürüyüşümüzün çok neşeli ve mutlu geçeceği belliydi. Havamız yerinde idi. Manzara ile temiz hava bir araya gelince, gökyüzü bize nimetini yağdırıyordu. Yüce Allah, bereketini ve sihirli iksirini …
Şub 23
Kime gönül verir isem benim ile yâr olmadıHâlim bilip derdim sorup bana vefâdâr olmadı Hak’dan meğer takdîr idi gönül sana âşık idiHiç kimsene bencileyin derde giriftâr olmadı Aşkdan değil şikâyetim kendi tâli’imden dururKendi yolun aramayan câhildir ol er olmadı Aşk bir ulu hil’at durur bir niçeye verdi ÇalapBir niçeler mahrûm kalıp aşktan haberdâr olmadı Aşk …
Şub 23
Kimi kımıltılı kimi hareketsizKimi konuşa Kimi kımıltılı kimi hareketsizKimi konuşan kimi sessizBu insanlarda yenilmeyen bir güç varÇobanların ruhu nasıl sığmazsa kırlaraBu insanlar da sığmıyor meydanlara. Yüzlerde okunan sadeceKararsızlık, tedirginlik, endişeVe içsel yalnızlığın hüznüVe asla dinmeyen sıla özlemi. Sıla, ey ruhumuzun coğrafyası! Hep bir hazırlık kargaşasında büyüyor halkŞehrin sokaklarında, caddelerindeMeydanlarında Evlerin önünde bahçelerdeÇoğalıyorlarHer yerde ve her …
Şub 23
—Sahir, benimle gel, gecenin hâli pek güzel.Çamlıkta nefti gölgelerin raksı pek şiir;Bak kollarım nasıl mütehâlik, küşadedir,Gel aşkımızla mezcedelim şiiri, haydi gel! Geldim; rükûd-i leyl-i perişan eden sesin.Hulyalarımla titredi, ah isterim ben.Çıksın o ses semaya, bir ilham-i yasemenYüksekliğiyle sine-i encümde titresin. Geldim, seninle kolkola…—yok…—leb belep.—hayır…—aguşuna gömülse vücudum pür iştiyak,Gaşyolarak öyle çamların altında bir asır, İster misin?—ve …
Şub 23
Yıllar bir gözyaşı olup da kaymışBu eski heykelin yanaklarında.Yapraktan saçını yerlere yaymış,Sonbahar ağlıyor ayaklarında.Süzüyor ufukta bir kızıl yeriİçi karanlıkla dolu gözleri.Alnında akşamın ince kederi,Sessizliğin sırrı dudaklarında. Yanan bir kağıtta nasıl bir satırKaybolursa, akşam onu karaltır.Artık o silinen bir hatıradırBir ıssız bahçenin uzaklarında. Necip Fazıl Kısakürek
Şub 23
Birisi bana bir şiirini okuyup da düşüncemi soracak diye korkarım. Bazı bazı oluyor, ne diyeceğimi şaşırıyorum. Kara bir duygu çöküyor içime. Bana başkalarının verdiği önemi, kendim de kabullenirmişim de bilgiçlik taslarmışım sanıyorum. Utanıyorum, sıkılıyorum. Bu işin her zaman iki yönü var. Biri, şiirini okuyana söyleyecekleriniz, öbürü gerçekten düşündüğünüz. Çoğu zaman bir de üçüncü yönü oluyor, …
Şub 23
Çocuğum dün öldü –üç gün ve üç gece boyunca o küçücük, pamuk ipliğine bağlı hayat uğruna ölümle savaştım, kırk saat süreyle, grip onun zavallı, sıcak vücudunu ateş nöbetleriyle sarsarken, yatağının yanında oturdum. Yanan alnına serinletici bir şeyler koydum, onun o tedirgin, küçücük ellerini gece gündüz tuttum. Üçüncü akşam çöktüm. Gözlerim artık tükenmişti, ben farkına varmadan …
Şub 23
Şuh bir bahar sabahı, şuh ama düşman. Gülümseyişleri nispet verir gibi. Şuh bir bahar sabahı. Saadet, mevsimlerin dışında yaşamak. Mevsimler, meçhule giden kuşlar gibi seni uzaktan selamlayıp geçecek. *** Ankara. O şehirde kirli temiz hiçbir hatıram yoktu. O bembeyaz sayfaya hayatımızın en güzel şiirini yazdık. Ankara yoktu benim için. O hayal ülkesini halkeden sendin. Yuvama …
Şub 23
mn-106 İlkokul birinci sınıfa giden bir çocuğun ne derdi olabilir ki… Öğretmen biraz fazla ödev veriyordur, kalemi zor tutuyordur, harfleri birbirine bitiştiriremiyordur, okulda bir arkadaşına canı sıkılmıştır ya da ne bileyim yaramazlık yapmıştır da annesi ceza vermiştir, babasına küsmüştür, kardeşiyle kavga etmiştir… Ne derdi olabilir ilkokul birinci sınıfa giden altı yaşında bir çocuğun… Bu sabah …
Şub 23
Kurumuş, kokusuz bir çiçek gördüm,Unutulmuş bir kitabın sayfaları arasında;Ve bu çiçek tuhaf hayallerle,Doldurdu ruhumu ansızın: Nerede açtın, ne zaman, hangi baharda?Çok mu yaşadın, kim seni koparan?Tanıdık mı, yabancı bir el mi?Ve neden seni böyle bırakıp gittiler? Sevecen bir buluşmanın mı,Yoksa ölümcül ayrılıkların anısına mı,Ya da ıssız kırlarda, orman gölgelerinde yapılmış,Bir yalnız yürüyüşün ardından mı buradasın? …