Şiir Antolojim

En çok yorum alan yazıları

  1. Son Hatıra — 2 yorum
  2. Hüzünlü Bahar — 1 yorum
  3. Her bir merâm yâra tamâm söylenilmiyor — 1 yorum
  4. Çamur Etkinliği — 1 yorum

Yazarın yazıları

Süren Harfler

Hançere dalmış bir çocukHarflere bakıyorKadere bakıyorElleri cebinde.Adı Muhammed‘Ne düşünüyorsun’ diyorum‘Kur’an’ı düşünüyorum’ diyorSüren harfleriVe kanı. Bejan Matur

monoklinik notları 101

‘’Bilâkis biz, hakkı bâtılın başına çarparız da onun işini bitirir; bir de bakarsınız ki bâtıl yok olup gitmiştir. (Allah’a) yakıştırdığınız sıfatlardan dolayı yazıklar olsun size! Göklerde ve yerde olanlar hep O’na aittir. O’nun huzurunda bulunanlar, O’na ibadet etme hususunda ne büyüklenirler ne de yorulurlar. Onlar, bıkıp usanmaksızın gece gündüz Allah’ı tenzih ederler. ’’ Enbiya /18-19-20‘’Eğer …

Devamını oku

“Babamı çok mu sevdin anne?” “Sen olsaydın sen de severdin”

Eğer yaşadıklarımız kötü bir rüyaysa, rüyanın sonunu da söyleyeyim size. 2 Temmuz 1993 günü annemin gözünde yaş yerine kan vardı. Büyüdü gözündeki kan pıhtısı. Bir gün ayağa da kalkamaz oldu. Defalarca ameliyat masasına götürdüler annemi. O gideceği yeri bilerek ince bir çizgi gibi gülümsedi. Ölümünden bir gün önce saatlerce konuştuk. “Babamı çok mu sevdin anne?” …

Devamını oku

Sis

Özenle boyadım ipliğini sevginin,Gidip de bulamamanın incinmiş rengine.Sisi gümüş bir rüzgârla tepelerden eğirdim,Dokudum yalnızlığın bu serin kumaşını,Sesime ayrılıklardan bir gömlek diktim.Ölümü tastamam ezberledim de geldim,Dilimde bu buruk türkü tadıylaBilmem ki buradan nereye giderim. Sonunda kendime bir top yangın edindim,Soluğumla besledim dudağımın ucunda.Ömrümün külüydü savrulan hep ardımda,Örterek yavaş yavaş bıraktığım izleriYanmış bir günün sürüklenen kanatlarıyla.Koştum, durmadan …

Devamını oku

Telgrafhane

UyumayacaksınMemleketinin haliSeni seslerle uyandıracakOturup yazacaksınÇünkü sen artık o sen değilsinSen şimdi ıssız bir telgrafhane gibisinDurmadan sesler alacakSesler vereceksinUyuyamayacaksınDüzelmeden memleketin haliDüzelmeden dünyanın haliGözüne uyku giremez ki…UyumayacaksınBir sis çanı gibi gecenin içindeTa gün ışıyıncaya kadarVakur metin sadeÇalacaksın. 1952 Melih Cevdet Anday

Dünyanın işleri hep aceledir

Dünyanın işleri hep aceledir. Her zamanki gibi ayaküstü kahvaltı ediyordum. Annem yine öyle seslendi:— Otursana evladım. Birazcık otur.— Tamam. Gidiyorum.— Acele etme yavrum.Annem gözüme her zamankinden farklı, nasıl anlatsam bilmiyorum, değişik bir hüzünle baktı:— Konuşmamız gerek.Debelenir gibi saate baktım. Benzin almam gerek, işe yetişmem gerek, sonra yayınevine geçmem gerek…— Ne vardı?O an annem gözlerime hüzünle …

Devamını oku

Kendine Ait Bir Oda

Kadının eleştirisi karşısında duydukları tedirginliği ve bir kadının herhangi bir eleştiriyi, bir kitabın kötü, bir resmin yetersiz olduğunu ya da başka bir şeyi, aynı eleştiriyi getiren bir erkekten çok daha fazla acı vermeksizin söylemesinin olanaksızlığını da açıklar. Çünkü kadınlar gerçeği söylemeye başlarsa erkeğin aynadaki görüntüsü küçülmeye başlar; yaşam karşısındaki uyumsuzluğu yok olur. Aynadaki görüntü son …

Devamını oku

Sivas Acısı

Ben tanırımBu bulut bizim oranın bulutuHemşeriyiz ne de olsaBenim için kalkmış ta Sivas’tan gelmişYurdumun bulutuBaşımın üstünde yeri var Ben bilirimBu rüzgar bizim oranın rüzgarıHemşerimiz ne de olsaBenim için kopup gelmiş yayladanYurdumun rüzgarıKurutsun diye akan kanlarımı Ben anlarımBu acı bizim ora işi, hançer acısıBir ülkedeniz ne de olsaAynı dili konuşsak daAnlamayız birbirimiziHançerin nakışıTanıdım acısından, Sivas işi …

Devamını oku

Güvercinleri Sevindirin

her sabahuyandığımda,gördüğüm düşü hayra yorarımaçmasına açarım dagöğsümün altın kafesinikorkarımya bu gecegüvercinleryüreğimden başka bir ülkeyegöç etmişlerse. çünkü, ben ilyashasköy’lü – kör ilyas,şu koca istanbul şehrindeyenicami önündesanki dünyanın bütün                açlarınıdoyuruyormuş gibigururlanan bir sevinçledarı satarımsavrulması için güvercinlere. Behçet Aysan

Son Düello

Be­hçet Aysan’a Kaybettim ömrümün son düellosundaŞimdi ayağımın altından kayıyor dünyaGökyüzü aklıma bir kefen oluyorCunda’daki mezarlığa, selvilerin altına gömün beniBuna dayanamam, bu yalnızlığaDöktüm ceplerimdeki yıldızları, ifademi verdimKöprüler yıkık, kıyı yok, teknem su alıyorÖlümün itirafçısıymışım meğer, geç anladımKalbimin üstüne tütün bastımkalem yorgun, defter bitkin… dayadım alnımı masalaraKesik bir tırnak gibi parmağımı arıyorumTetik çekildi artık, kurşun havada uçuyorBir …

Devamını oku