En çok yorum alan yazıları
- Son Hatıra — 2 yorum
- Hüzünlü Bahar — 1 yorum
- Her bir merâm yâra tamâm söylenilmiyor — 1 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
Seyit Rıza ve Dersim’e Dün buradaYaşlı bir adamBir şapka istedi.Sabah vakitsizVe erkendi.İnce elleriVe yitirdiği görkem içinTarihte yerini alacak olan.Kim kaybedecek belli değilHangi mağaradaHangi meraklı gözler?Ve açlıkBir bilinç gibiHiç unutturmayan kendini. Dün burada bizden çalınmışBir gizi fark ettimEl ele ölüme gidenBir baba ve oğul.‘Oğlumu benden önce almayın’ diyenYaşlı bir adamın bakışlarıKaranlıktaVicdan gibi. Şimdi buradayımDağların yüzü gülüyorYankılanıyor …
Şub 23
Attım. Boyalar ne işe yarayabilirYalnızlık için karadan başkaHangi rengi kullanabilirimKuru masa, donuk tavan, somurtuk halıSolgun durmalı resimlerim Pencerem kuşları çekmiyorSoluğu azaldı nergislerinÜç tarak olsa taranmaz Yuku-Lilinin saçlarıBen annesi çalışan bir çocuğum Yollarda damlarda eski yazdan kalmaMavi çizgileri kar gelir kapatırSustum. Sevincin sesleri deBir iki deneyip susacakDuvar diplerinde kedisel çığlıklarBahçelerde çirkin kasımpatları açmalıdır Gülten Akın
Şub 23
…Gunnaryatıyordu ay parçası gibiiçinde mezarının,bir şiddet kurbanı olmasınave öcü alınmadan bırakılmasına karşın. Denilir ki, dizeler söylermişonur üzerineve dört ışık yanarmışher köşesinde yatak odasının:mezarı açıldığında çevirmiş başınıneşeli bir yüzleayı seyretmek için. Seamus HeaneyÇeviren: Mümin Hakkıoğlu
Şub 23
Duvarcılar, bir yapıya başlarlarken,İyice gözden geçirirler iskeleleri; Fazla basılan yerlerdeki kalaslar kaymasın,Merdivenler sağlam mı, çiviler iyi çakılmış mı. Gene de hepsi sökülür bunların işleri bitince,Sağlam, güven veren duvarlar çıkar ortaya. İşte, sevgilim, bazan bizim aramızdaki köprüler deYıkılıyormuş gibi görünseler de, Hiç aldırma sen. Varsın yıkılsın iskeleler,Biz duvarımızı ördüğümüze güveniyorsak eğer. Seamus HeaneyÇeviren : Cevat Çapan
Şub 23
Mehmet Âkif’in yüzünün güldüğü bir fotoğrafı hiç görmedim. Hemen her fotoğrafında devasa yüklerin altındaki bir adamın sorumluluğu ya da derin bir hüznün ağırlığı okunabilir. Kendini değil milletini yaşayan bir adam olarak gördüğümüz Âkif’te belki de bu yanı kanıksadık ve bu yüzden fazla da dikkatimizi çekmiyor. Milletinin hayatını yaşayan bu adamın elbette hepimiz gibi bir ailesi …
Şub 23
1şarkı ne kadar bana aitse dilime inmeden önceondan daha fazla yer buluyordünyanın dile gelipsöylendiği köşesindetelden çıkan ses bana aitnağmesi duyulmadan dahasuçsuzluğun bekçisidir yaşadığım serüvende toprağın kanı gibi, öyle kibuz, su halini gözlemedekaçırmayacağı ilk fırsatın peşindeyağmurdu doluydu demedeniklimleri dolaşıyor buharı düşlemekletopraktaki buzun özlemi su olmayakaderine razıdır dondurucu havadakızarmış dudaklarla konuşurkenhayatdoluluğa niyet …
Şub 23
Yanlış yolun karanlığındanKandırıp ateşli sözlerimleAlçalmış ruhunu kurtardığımdaDerinden acı çekerekSeni saran utancı, Lanetledin pişmanlık içinde.Unutkan yüreğiniCezalandırmak için anılarlaBenden önce olup biteniAnlatırken bana bir birAniden yüzünü kapadın ellerinleRuhunda başlayan isyanlaUtançla ve dehşet içinde sarsılarakGözyaşlarına boğuldun. Nikolay Alekeyevich Nekrasov
Şub 23
Sen bağırdığında dünya susar: kendi dünyanla uzaklaşır. Her zaman alamadığından daha fazlasını ver. Ve unut. Böyledir kutsal yol. Dikeni çiçeğe çeviren, şimşeği köreltir. Şimşeğin bir tek evi vardır, birçok patikası. Ev yükselir, patikalar kırıntısız. Küçük yağmur yaprakları sevindirir ve geçip gider kendini adlandırmadan. Yılanların mahkum ettiği köpekler olabilir ya da ne olduğumuzu susturabilirdik. Akşam kurtulur …
Şub 23
Başak gelişir, oraklar biçmeye kıyamaz;Üzüm, içer fecrin nimetlerini bütün yaz,Ezileceğini hiç düşünmeden.Ben de o kadar gencim, bende de var o füsun,Zaman ne kadar kötü, tatsız olursa olsun,Ölmek istemiyorum erkenden. Varsın koşsun ölüme, gözü pek Stoalı;Ben de o kadar gencim, bende de var o füsun,Başımdan esen kara bir poyraz.Zaman kötüymüş… Gün iyi de olur, fena da;Hiç …