Şiir Antolojim

En çok yorum alan yazıları

  1. Son Hatıra — 2 yorum
  2. Hüzünlü Bahar — 1 yorum
  3. Her bir merâm yâra tamâm söylenilmiyor — 1 yorum
  4. Çamur Etkinliği — 1 yorum

Yazarın yazıları

Düş

Kumda yürürken karar verdim senden ayrılmaya. Titreyen karanlık çamura bastım, ve battığımda ve sen geldiğinde, beni terk etmen gerektiğine karar verdim, batan bir taş gibi batırırken beni, ve hazırlandım yitişine adım adım: kestim köklerini, yalnız bıraktım seni rüzgârda. Ah, bu dakikadaydı, canım sevgilim, ki bir düş sakladı seni korkunç kanatlarıyla. Sandın ki çamur yutmuş seni, …

Devamını oku

Ayrılık Öncesinde Veda

Anacığım!Öldürdüler evlatlarını seninVe sabretmeyi öğrettiler sana. Anacığım!Yılları senin yaşamınınbenziyor birbirinemezar taşları gibi, Ve acı çekmeyi öğrettiler sanaumut bağlayıp göklere. Fakat senin evlatlarınındaha başka oldu yazgısıÇatladı sabır taşıve çatladıtohumu acınınve öfke ağacı fışkırdı ondanVe göklere bağlanan umudunsonu geldi. Umut biziz, kendimiz! Biz ki, dününKöleleri;çıplak ırgatlarkahve plantasyonlarında:Biz ki, aç her zaman,her zaman susuz,biz ki, aydınlıktanyoksun;kör, cahil,ve bildiğimiz …

Devamını oku

Mezar ve Gül

“Senin gibi bir aşk çiçeği ne yaparSeher vakti yağdığında yağmurlar? ”Diye mezar sordu güle.“Ya senin o kuyu gibi ağzınaDüşen insan ne yapar daha sonra? ”Diye sordu ona gül de. “Ey karanlık mezar, amber ve balKokusuna döner o damlacıklarAnladın mı beni şimdi? ”Mezar da dedi ki “Ey dertli çiçek,Melek olup göklerde süzülecekİçime düşen her kişi.” (1837) …

Devamını oku

Bir ağaç bir mezartaşını yutuyordu çarşıkapıda

Sen mezarım olsaydınmışıl mışıl uyurdumiçinde. Oruç Aruoba Sevmeliyiz mezartaşlarını biz,Çünkü yalnız onlar bizi yâd eder.Ahmet Kutsi Tecer Bir mezar gibisin sen artık, bakmadanGeçip gidiyoruz kibirlim, önünden. Rufinus Bir kuş yaşıyordu bende.Bir çiçek dolanıyordu kanımda.Yüreğim bir kemandı.…(Burada bir kuş yatıyor.Bir çiçek.Bir keman.)Juan Gelman Bütün hoşçakallar,Mezar taşlarında saklıdır.Kazınmıştır ince ince,Ama derin derin yazılmıştır. Mezar taşları gibidir hayatım,Mahcup, …

Devamını oku

Ali Emiri Efendi: Divan-ı Lügat-ı Türk’ü keşfeden tarihimizin en büyük bibliyofili, koleksiyoneri ve kütüphanecisi

1 – Medeniyet biraz da kütüphane, arşiv ve koleksiyon demektir Bilimsel ilerleme ve eğitimin bazı olmazsa olmaz enstrümanları ‘metodik şüphecilik’ üzerine inşa edilen ‘sistemli eleştirel yaklaşım’, (tekrarlı) gözlem, (çoklu tekrarlı) deney, tümevarım ve tümdengelimdir. Yetkin bir eğitimci kadrosu (akademik heyet), günün ihtiyaçlar ve problemler küresini kuşatan fonksiyonel bir müfredat, zengin bir arşiv, müfredata dair pratiği …

Devamını oku

Olmak ya da olmamak, İşte bütün mesele bu

Olmak ya da olmamak,İşte bütün mesele bu.Gözü dönmüş talihin sapanına, oklarına,İçin için katlanmak mı daha soylu,Yoksa bir dertler denizine karşı silaha sarılıpSon vermek mi onlara? Ölmek, uyumak?Hepsi bu? ve bir uykuylaYürek sızısına ve bedeni bekleyenBinlerce doğal darbeye son verdik diyebilmek?Hangi insan gönülden istemezdi bu bitişi!Ölmek, uyumak? uyumak, belki rüya görmek.Ha! İş burada. Çünkü o ölüm …

Devamını oku

Kırık Kalpler

Yaratılışında “takva” ve “fücur” potansiyeline sahip olan insanın hem inşa etme, hem de imha etme özelliğini taşıdığını görüyoruz. Kan dökücü, bozguncu vasfının yanında ıslah ve imar edici boyutu ile de insan kendini gösterir. Hz. Adem (as)’ın ilk çocuklarından Kabil’in mesleğini sürdürenler kadar Habilce bir tarzı yaşam modeli edinenler de vardır… İnsanlar birbirlerinin bedenlerine suikastte bulundukları …

Devamını oku

Eğreltiotu

Hoşça kal, dedi, eğreltiotu, hoşça kal! İlhan Berk

Yavaş Yavaş Geçtim Kalabalıkların Arasından

Yavaş yavaş geçtim kalabalıkların arasındanbir deniz çarpması gibi çoğalta çoğalta geçengeçtiği yeriyavaş yavaş çıktım içimden.Dokundumyavaş yavaş acıya, kuvarsa, şiireyavaş yavaş tarttım suyu,anladım nedir ağırlıkkokularcoğrafya.Eğildim sonra gövdeyi tanıdım ve düzeninigördüm sessizliğin dümdüzlüğünügördüm yinelemedi gördüğüm hiçbir şeyböyle yavaş yavaş geçtim insandan insanainsanlaştırdım yavaş yavaş dışımıböyle karıştım kalabalıklarakalabalıklaştım böylece.. İlhan Berk

Bir Kıyı Kahvesinde

Gün ağmıştı. Adaçaylarımızı söylemiş miydik?Üç kişi bir köşede oturmuş ağ yamıyordu.Kimimiz aznif oynuyor, cıgara üstüne cıgarayakıyordu kimimiz. Sanki dünya durmuştuöyle dalmış gitmiştik. Kendi kendimizdik.Bir sürü kırlangıç dışarda camlara vuruyordu.Birden bir ses, yüzüne karışmış bıyıkları,-Deniz çekildi, dedi. Hepimize tutupdenizde gezdirdiği gözlerini. Büyükbir boşluk bırakıp sonra da arkasındaKalktı. Biz işte o zaman gördük onuve çekilen denizi. O …

Devamını oku