En çok yorum alan yazıları
- Bize Kalan Nedir Söyle — 3 yorum
- DEPREMDE GÖRDÜKLERİM — 3 yorum
- Ayrıldığımızda İkimiz — 2 yorum
- Son Hatıra — 2 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
Yine gecenin üçündeyim Islak bir caddeye balıklama dalmak niyetindeyim Görmeyenim, görünmeyenim Söylemeyen, söylenmeyenim Bilmeyen, bilinmeyenim Anlamayan, anlanmayanım Hergün aynı derdin elinde Yine gecenin üçündeyim Islak bir caddeye balıklama dalmak niyetindeyim Yüzsüzlük mü, sensizlik mi? karar veremedim… Kaynak: sanother.blogspot.com
Şub 23
Ölmeye başlamıştı!Babamı hastanede ziyaret ettim,temiz ve meymenetsiz, beyaz bir yatakta uzanmıştı.Ama istemediorada yatmayı, tekrar ayağa kalkmayı,oradan gitmeyi istedi.6. kattaydı, manzaralı;dışarıda yangının neden olduğu bir fırtına.Ağaçlar düşmüş,yol çizgileri mafsallarına çarpıyorArabalar zikzak çiziyor aşağıda,sanki herkes zilzurna sarhoştu.Ama burada sessizdi her şey,ölüm sakinliğinde.Babamın dudakları,ellerinin sesi kuştüyü yorgana karşı.Birbirimize dokunduk.Neredeyse tüm kelimelerini kullandı,geriye anlamlı kalanlarını: dışarıya,eve, çalışmaya.Bağırsakları kanserden harap …
Şub 23
Eskiden Fadıl takipteydi, şimdi sosyal medya… Başka bazıları gibi sosyal medya karşıtı değilim; tam tersine yakın bir takipçisi bile sayılabilirim; ancak bazı takipçilerden farklı olarak bir şeyden adım gibi eminim: Sosyal medya da bizleri takip ediyor… NSA Amerika’nın en güçlü istihbarat örgütü. Sağolsun Snowden CIA adına yürüttüğü faaliyetler sırasında eline geçen yüzbinlerce gizli belgeyi kaçırdı da bilgi sahibi olduk: NSA internet üzerinde …
Şub 23
solmuş bir çiçek kadar erdemlisin sevişirkenkırılgan ve biraz hafifbir tüy süzülüyor gözlerinin önündenzirveye düşer gibi ölüyorsun anidenaniden paslı bir maymuncukla açılıyoryüz yıllık kapıntastamam uyuyor deliğe aynaçünkü yüzün yansıyor ıskalanmış aşklarakatili bulunana dek her ceset masumdurherkes geç kaldığı kadar aittir hayatakolay ölümler yavaşlatır zamanıağır ağır soyunursun, göğüslerin uzaklardan bir anıkanamalı bir ilkbahar sabahı, çarpıkbir hüzünle istasyona …
Şub 23
karaya çekilmiş, çürümeye terk edilmiş yaşlı bir gemi iskeleti gibi direniyorum zamanaşimdi kimsenin hatırlamadığıalelade bir törenle sudan çıkarıldım üstelik hemen kıyısına oturtuldu gövdem suyunkederli şarkılar düz onları söyleyeceğim acıdır insanın yanıbaşındakine özlemi ölüme alışmak kolay seni öldü bilmeli dalga sesleri yalan, deniz fenerleri yalançıkıp gidesim yok, gökte ağaç izleriyüzmeye bir uzuv bırakmamış kimseler bunasanki bir …
Şub 23
قَالَ إِنَّمَا أَشْكُو بَثِّي وَحُزْنِي إِلَى اللّهِ وَأَعْلَمُ مِنَ اللّهِ مَا لاَ تَعْلَمُونَ Kâle innemâ eşkû bessî ve huznî ilallâhi ve a’lemu inallâhi mâ lâ ta’lemûn(ta’lemûne). “Ben” dedi, “sıkıntımı, keder ve hüznümü sadece Allah’a arz ediyorum. Hem sizin bilemediğiniz birçok şeyi Allah tarafından vahiy yolu ile biliyorum.” (Yusuf-86) Kur’ân hüzünle nazil oldu, onu okurken ağlayınız. …
Şub 23
Puşkin, Hallac-ı Mansur, Ameriko VespuçiNe diyorduk, mutluluk biraz da cesaret isterBalığa çıksan sandalsız dönmeyi göze alacaksınElmas yontmaya kalksan taşın dağılması da varÇünkü mutluluk biraz da cesaret ister,Nice keşşaf saklıyor okyanuslar bağrında James Dean, Mayakovski, Marilyn MonroeEvlat, kılıcı zamanında indirmeyi bilKarşında kara zırhlar, zehirli mızrakBirden, sırtlan kafesleri de açılabilirTam önünde parlayabilir güneşNe uygun bir duvar arayacaksın …
Şub 23
O Ekim, bahçenin yanındakiUzamış kuru otların üzerinde söylemiştin,Özgürlüğü seçtiğinde,“Bir gün yeniden…belki on yıl sonra…” Üniversiteyi bitirdikten sonra bir araGörmüştüm seni. Gariptin.Ben de bir şeylere takmıştım kafamı. Şimdi on yıl, hatta daha çok zamanGeçti: her zaman biliyordumnerede olduğunu-Sana gelebilirdim deSevgini yeniden kazanma umuduyla.Hâlâ evli değilsin. Gelmedim.Kendi başıma yapmam gerekiyordu yapacağımı.Bunu başardım. Yalnız düşlerde, bu şafaktaki gibi,Tehlikeli, …
Şub 23
Eski sevgiliyi unutmanın en iyi yolu ne? Niye unutalım ki?O da güzel bir hatıra.Niçin unutulsun?İnsan unutmak için sevmez ki.Unutmamak için sever.
Şub 23
nar’dan dökülen taneler sanıyordukkendimizi, kim bilir kimin içindüpedüz oyalanıyorduk hüzün ve kederledilini ısırıyordu ağaç bizi görüncehayatın yalanını yüzüne vurmamak içinsustuk. sabrımız sınadı dilimizi. meğeriçimiz bir deniz gibi gidip gelirmişacının yüreğine adını bilmediğimiz taneler sessizcebirer çocuk gibi düş evimizden çıkıp gidermişdip odalarda sevişen kelebeklerhangimiz aşk burada yoktur dese deinanmaz bize. bunun için ağaçlar kuşsuzsokaklar uykusuz birer …