En çok yorum alan yazıları
- Bize Kalan Nedir Söyle — 3 yorum
- DEPREMDE GÖRDÜKLERİM — 3 yorum
- Ayrıldığımızda İkimiz — 2 yorum
- Son Hatıra — 2 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
Âlâyiş-i dünyâdan el çekmege niyyet var Yakında adem dirler bir şehre azîmet var Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var Nûş eylese bir âşık tâ haşre dek ayılmaz Bezm-i feleğin bilmem câmında ne hâlet var Bu hâlet ile ey dil sağ olmada âlemde Derd ü gam-ı dilberle ölmekte letâfet var …
Şub 23
Zülf-i siyâhı sâye-i perr-i Hümâ imiş İklim-i hüsne anın içün pâdişâ imiş Bir secde ile kıldı ruh-i âftâbı zer Hak-i cenâb-ı dost aceb kîmyâ imiş Âvâzeyi bu âleme Dâvûd gibi sal Bâki kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş Görmez cihânı gözlerimiz yârı görmese Mir’ât-ı hüsni var ise âlem-nümâ imiş Zülfün esîri Bâkî-i bîçâre dostum …
Şub 23
Nâm ü nişane kalmadı fasl-ı bahârdanDüşdü çemende berk-i diraht i’tîbârdan Eşcâr-ı bağ hırka-tecrîde girdilerBâd-ı hazan çemende el aldı çenârdan Her yaneden ayağına altun akup gelürEşcâr-ı bağ himmet umar cûybârdan Sahn-ı çemende durma salınsun sabâ ileAzadedir nihâl bugün berk ü bârdan Bakî çemende hayli perişan imiş varakBenzer ki bir şikâyeti var rüzgârdan Bâkî
Şub 23
her insanın yalnız olduğunu anladım ömrümden geçerek geldim uzun bir yolu sokak lambasının ışığından baktım dünyaya sonra, aklımdan geçirdim seni usulca depremler geçti içimden, çığlar ve boynunun inceldiği yer, susma bana kendini öğret sevdiğim şehirlere benzettim seni biraz yalnızlık aldım gecenden adını söyleyerek avundum olmadık zamanlarda düşürdüm gözlerimi yollara ahh taşımaz artık bu yürek ben …
Şub 23
bendim şehre duyulmamış öyküler anlatannereye gittiğini bilmeden bindim gemiyesoğuktu, ıslaktı, karanlıktı gözlerimi kapadımuyuduğum yalnızlığımmıştrenlerde tabut taşıma tarifesinin olduğunuöğrendiğim gün yalnız kaldımoturup bir evin kiremitlerineyıldırım bekledimfazladan boş bir sayfaydım kitaplarda ne zaman kuracağımı bilmediğim bir düşe inandımboyum yetişmiyor çivilereçivi dedim debilmiyorum hala yüzümdeki yaranın adınıkörsen renkler giyme derdi annem“gülüşünü zedeler”bildim mat bir yalnızlıktı benimkisisiz ne kadar …
Şub 23
Sarâhaten acaba söylesem darılmaz mı?Darılmak âdeti bilmem ki çapkının nazı mı?Desem ki: “Ben seni…” yok, dinlemez ki, hiddet eder.Niçin? Bu sözde ne var? Sanki hiddet etse ne der?Desem ki: “Ben seni pek…” ya kızar konuşmazsa?..Derim: “Bu çektiğim insaf edin, eğer azsa?..Desem ki: “Ben seni pek çok…” hayır, kızar, bilirim.Tereddüdüm acaba hiddetinden az mı elîmDesem ki: …
Şub 23
Cebinde parası yok ama yoksul değilİleri görüşleri var okumuşluğu yokCanı hürriyet çekmiş saray köftesi yiyorKoca bir konağın iç odasında Bin dokuz yüz beşte istanbul’u düşünüyor Bin dokuz yüz beşte istanbul’da Bir semai kahvesinde şiir okunuyor.Siz de okuyun o şiir güzelEfendim kim demiş üftageganında muhabbet yok Bin dokuz elli üçte istanbul’daEvin küçük beyi saray köftesi yiyorSiz …
Şub 23
İnsanoğlu aşkı doğduğunda getirirAma iş güç,Para pul,Ve buna benzer bir sürü şeyKurutur gönlünüzün verimli toprağını.Yüreğin üstünde beden giysisi vardır,Bedenin üstünde de gömlek.Ama iş bu kadarla kalmaz.Adamın biri,Bir salak-Bu gömleğe kol kapağı takmış,Göğüs kısmını da kolalamıştır.İnsanoğlu yaşlandıkça fikir değiştirirKadın süslenirMüller jimnastiğine başlar erkek.Ama çok geç.Deri kırışıklarla dolmuştur.Aşk çiçeği açar,açar,Ve solar. Vladimir MayakovskiÇeviri: Bertan Onaran
Şub 23
Gümüş bir dumanla kapandı her yer; Yer ve gök bu akşam yayla dumanı; Sürüler, çimenler, sarı çiçekler, Beyaz kar, yeşil çam yayla dumanı! Ben de duman olsam senin yerine, Dağılsam dağların şu mahşerine; Güzelin saçına ve gözlerine Ben girsem, ben dolsam yayla dumanı! Beni içerine aldın dağ gibi, Doldun gözlerime bir rüya gibi; Bende güneş …
Şub 23
Ayaklar, çeşit çeşit kunduralar içinde.Ayaklar, yarı çıplak, paçavralar içinde. Ayaklar, odalarda, bir çift yavru güvercin.Tutup avuca almak, okşayıp öpmek için. Çocuk ayacıkları, o başkalık, tombulluk,Henüz yere değmemiş, daha pespembe, yumuk. Yolculuk nasıl geçti?.. Ne oldu? Ne de çabuk?Teneşirde ayaklar, mosmor, taş gibi soğuk.Ziya Osman Saba