En çok yorum alan yazıları
- Son Hatıra — 2 yorum
- Hüzünlü Bahar — 1 yorum
- Her bir merâm yâra tamâm söylenilmiyor — 1 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
beden dediğin aşka vesileinsan ruhlara âşık olursevdikçe başkasınıkendini bulur ne hasreti öldürür, ne vuslatı ondurursuretten surete süründürür aşk senihayat dediğin bir gün anlamakgeçtiğin yolların kıymetini bazı kalplerin kaderidir aşk ne dua beddua ne tövbe yeminnafile pâzu boşalmış kıymet nice yazsan korunduğun gövdeyetabiatta olmayan kelimenasıl karşı koyabilir tabiat güçlerine bin kere inkâr ettimbin kapıda yenildimaşk bin …
Şub 23
Geçtiğimiz yollarda kaybettiklerimizin bize en büyük kötülüğü kendilerini tekrar, tekrar hatırlatmalarıdır. Bir kere kaybetmekle kurtulamadığımız şeylerdir. Yoklukları hayatımızdaki varlıkları haline gelir. Hep ama hep hatırlarız. Ne biçim kaybetmektir bu? Kim gölgesinden kaçabilir ki? Bazen duygularımız bizden erken yaşlanır ve bizden hayatın geri kalanını alır. Hayatın, kendini anlayanları cezalandırmasıdır bu… Durup, durup ardına bakan kadınlar vardır. …
Şub 23
· Daha iyi bir insansam, bunu aşka borçluyum… · Aşkınızı herkesle konuşmayın: Ben bu hatayı, hayatım boyunca yaptım. Bazı konular, herkesegöre değildir. Hayatın diğer alanlarında kendimize, iyi-kötü bir sınır, bir ölçü getirirken, aşk sözkonusu olduğunda, herkesle konuşulabilir bir şey sanırız onu. Oysa aşk da siyaset gibidir,herkesle tartışılmaz. Aşk korkutur. Kendi aşkınızla başkalarının korkularına dokunmayın! Bırakınaşksız …
Şub 23
Sen çık ve salın, gün akşamlıdırTükeniyor, yok oldu bile sevgiYazılsın tarihi ve sezilsinSonlanışı aşkın, artık o yok ki…Öyleyse gülüm, neye yarar bilim;Ezelden ölümün ettiği zulüm,Granit kayalara kazılsın.Umardık yüreğimizin yazıtları,Yâni o kayalar, bir de kanımız,Bir gün lâl olur Bedahşan’da. Ah kuzu, bıçak hep senin boynunaKirlenmiş çöllerde şimdi Leylâ…Teneke kutu ve çöpler yanında,Yüreğimiz lâl olmaz asla. Yeridir, …
Şub 23
Cinsellik saçan buluşmalarıGerçekleşti duraksayarak, ilk kezmişçesine,Bir trenin pencereleri ışıltılarlaGörüntüleri yinelerken.Karşılarında kendini bilmez cafe’lerVe teneke, sineklerin taşıdığı dükkanlar. Coşkuluydu ikisi de.Bir ay ya da fazlası geçmişGörüşmemişler telefonla bile,Uzun süre sırt sırta dönmüşler: Kimin ilk adımı attığınıBilemedi öteki. Dolaşabilirler ufuk çizgisininKırıldığı yerdeGerçek dostlar gibi-Gölgelerin maviye döndüğü köşelerdeVe kuytularda.Şimdi eksik kalansa bir nü. Anna Rouse
Şub 23
Gece, aranıyordu yine arıyordu sızacağı ruhlara yol…Ruhlar olmasa Gece nedir ki? Geceler nedir ki…hepsi geçicidir…Vurulmaktan korkar gece…bu sebeptenVurur İnsanları canevinden evlerinde…Vurur insanları tarlalarda, ormanlardaVurur insanları otoyolda bulvarlarda…Gece ülkesinde soluk daralabilir, Gece yaraları en onulmazı yaraların. Hüsrev Hatemi
Şub 23
Bir ney sesiyle hıçkırık, Karışık…Edirne yolunda tipi, Önce serpen, giderek yoğunlaşan karÖlüm yine salınıyor sekerekAh Ölüm, Ah Seeen, boğazına dursun ham çökelekSen Edirne, sen neşeli günlerimde bile…Hüznü kulağıma bağıran diyar…Uzakta tahammülfersa çay bahçeleri…Kenara yığılmış ve örtülüYaz mevsimini bekleyen masalarBenim beklediğim gelmiyecek ve ayrıcaBeni de bekleyen yok. Hüsrev Hatemi
Şub 23
Sönmüş sanılan ışık, bir anda parlarDostun sesi, tekrar sevinç ısmarlarBir buzlu soğuk sisli bulut, nur kesilirKuşlar ötüşür yerde erirken karlar Hüsrev Hatemi
Şub 23
Yağmur ağaçları sarsıyor.Bahçemdebir bülbül ötüyordokunaklı, nerdeyse acı,sanki hiç bir şeyin olduğu gibi kalmak zorunda olmadığınıgöstermek istermişçesine Ne zamanBir mayıs böceği gibi Sırtüstü yatsambir bent üstünde koştuğumuve ardımdanbirinin güldüğünütahayyül ederim Hasta olmakVücudunhastalığa karşıkendisinisavunma teşebbüsüdür Hasta olmakVücudunbir başka yolbulmateşebbüsüdür Hasta olmakVücudun … teşebbüsüdür Anna Dau
Şub 23
“Kimse kimseye doymadı ki, herkesi herkesinHerkesi herkesin elinden aldılar”Böyle söylemişti o zayıf, Avurtları çökük ve parlak gözlü, Siyahlar giyinmiş, siyah çoraplı hanım…Böyle söylemişti gıcırtılıİçimi üşüten sesiyle“Burada bir Nevin Hanım vardı degil miii? Sonra iki kızı ve kendisi, Zaman geçti ve öldüler degil miii?”Boğazım kurumuştu sessiz, Bir çığlıkla uyandığımdaHemen kayboldu zayıf HanımO zaman dokuz yaşındaydımŞimdiyse bir …