En çok yorum alan yazıları
- Son Hatıra — 2 yorum
- Hüzünlü Bahar — 1 yorum
- Her bir merâm yâra tamâm söylenilmiyor — 1 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
Sık ve çok gülmek; zeki insanların saygısını ve çocukların sevgisini, şefkatini kazanmak; dürüst eleştirilerin takdirine layık olmak ve yanlış arkadaşların ihanetlerine katlanabilmek; güzelliği takdir edebilmek, başkalarındaki “en iyiyi bulabilmek”; sağlıklı bir çocuk, bahçelik bir arazi ya da daha iyi duruma getirilmiş bir sosyal durum yoluyla bu dünyayı olduğundan biraz daha iyi bırakarak terk etmek; bir …
Şub 23
Gökyüzündeki tüm mavileri toplayıpbasmadan yol-üstü papatyalarınaboynunu düşleyerekve düşmeden kapına geliyorum bugün Yamalarımdan taşan yaralarımlaöperek bir nehri yatağındanellerimi toprakla yıkayarakve kurulamadan kapına geliyorum bugün Alıp gırtlağımdaki güvercin ölüsünüürkütmeden tel-aşığı posta kuşlarınıkeskin gagalarından öperekve ıslatmadan kapına geliyorum bugün Bütün güzel okul-bahçesi çocuklarıyladokunmadan ceplerindeki mendilesırma saçlarını okşayarakve harçlıklarıyla kapına geliyorum bugün Ve n’olur gül kurusu sevgilimgülen yüzünü düşürmedenyeşil …
Şub 23
”Ölüm harfleri ha! dedi, onlar sizin ölümünüzü de yazmayacak mı?!” I Rengarenk uçurumlarım vardı benim, eskidenRengarenk çıplak güçlerim-onları salardımüstlerine, rüzgarda oraları ürperirdikadınların, gölgelenirdi yüzüm, iki kayaarasında kalır, acırdım. Yolunu şaşırmışbir kadırgaya incelirdim, eskiden. Çok eskiden… izler bulur, yazıtlarda adımı okurdum,su yazıtlarında. Bakın, bir hayvanım da vardı,beni büyüten, çok yaşlı ……………..bir kaplumbağa ……………………….., hep o anlatırdı …
Şub 23
beni su olduğuma inandırıyorlardı hikmetbeni daha başka bir şey olamayacağımabeni iyi ki size inanmamayaçok söylüyorlardı hikmet, tekrar ne fena beni bir su birikintisiyle karıştırıyorlardıdağlardan inip gelmiş olanlakapalı şeylere hiç sevinmemiştim dağ yolları gibiydim kim gitse doğru yerde olmak istemiyordum hikmetbazen sende u harfini düşünüyordum olmuyordu kavram olmaya hazır değildimsizinle olmaya hazır değildimbeni içinizde bir tarladan …
Şub 23
Tuhaf bir mevsimi var yokluğunun, Eksiliyor insan.. Eğilip topluyorum ardın sıra dökülen geceleriSarıp sarmalıyorum koynumda, Seviyorum,Lakin olmuyor. Orak, nasıl ki biçer harmanı ;Öyle söküp aldı seni benden zaman.Arta kaldın,Tümüyle bitmedin bende. Sen gideli beri dağınık etraf.Hangi şiiri okusam, eksik,Hangi cam kenarı koşsam, kalabalıkVe hangi tabuta sığınsam, umut dolu.. Âh.Uzatsan ellerini ciğerim düşecek,Baksan yerle bir olacak …
Şub 23
elimdeki doğuştan kâse –bildim–bir şey beklemeye değildi.AŞKtı mekâna sığmazdı kâseyi attımAŞKın şavkıdığı dünyayı istedim bir bile değildim, hiç oldumne utanç kaldı ne korku ne bağAŞKı istedimöyle yürekten istedim, yürek eridi kaygan biçimlere tutuldumbiçim kaygım en kırık yanımdıAŞKı sesten olmuş bir gölgeye yükledim ten ayrı ve uzak durduhayat koşum takımları düzgüngündelik talikaten alındı götürüldü dışarıdan baktımo …
Şub 23
SÖZCÜKLERLE AŞIRI MEŞGUL BİR ŞAİR: SEYHAN ERÖZÇELİK Türk şiirinde kuşak meselesi çok konuşuldu, tartışıldı. Cumhuriyet dönemi boyunca gelişen Türk şiirini değerlendirmede kullanılan “on’lu sistem”in eleştirisi de çokça yapıldı. Dönemlerin, yazılan şiirin üzerinde doğrudan ya da dolaylı etkilerinin olabileceği doğru olsa da, şiiri dönem odaklı konumlandırmanın yanlışlığı büyük oranda kabul görmüş durumda. Bu genel kabule katılarak, …
Şub 23
Yanağından öpüyordum tam, dudağısürçtü, ağır ağır gıcırdıyordubocurgat Kaf’ımızı çizdikrenk aralarına, tebessümü çocuklaştıgöğsümdeki lotusu ısırdığında… Mekân karıştı ve deniz bulandı.Dili ağzımda, ufukta yangın,anılar çatışıyorlardı birbirleriyle,uzun, çok uzun bir gündehizaya girdi yanan bakışlar. Şimdi ufuk kadar ulaşılmaz…… ışıklar saçıyor bir jukebox! Derken ayrıntılardan usanıldı, gerçeğe döndük ter içinde. Seyhan Erözçelik
Şub 23
Güller sürüyorum dudaklarıma.Kiraz dudaklarını öpüyorum.O kadar öpüyorum ki…Kiraz dudakların vişne oluyor.Ama dudakların,hâlâ dudak tadında.(Çok şükür) Seyhan Erözçelik