Şiir Antolojim

En çok yorum alan yazıları

  1. Bize Kalan Nedir Söyle — 3 yorum
  2. DEPREMDE GÖRDÜKLERİM — 3 yorum
  3. Ayrıldığımızda İkimiz — 2 yorum
  4. Son Hatıra — 2 yorum
  5. Çamur Etkinliği — 1 yorum

Yazarın yazıları

Kınamaya gelmez sevgilim

Kınamaya gelmez sevgilimTerkedince onu, kaybederimBana der, yok benim benzerimBenim de yok eşim benzerim *** Rabbim! Kor ateş üstündeyimAsaleti bilmez hizmetçilerimKiminin cehaletinden çekerimZekisinin de hilesini beklerim Hafsa bint Hamdûn el-Hicâziyye

Kaside

Zirvelere ulaşmak keskin kılıçla,Ve düşlere kavuşmak kara mızrakla. Kim ki hurma ağacının yumuşak dallarını aşağı eğer,Başarı ve zafer ağacının olgunlaşmış meyvesini sonunda yer. Ölümden sonra keskin kılıç darbesi neye yarar?Zaten ölmüştür heybetinden ürküp iki büklüm özür dileyen bîzâr. Hiç kınanmasa da savaştan korkan beşer,Savaştan hüsrana uğramış bir şekilde dönmesi ona yeter. Sen yaprağa durmadıkça, hiçbir …

Devamını oku

Fırtına Habercisinin Türküsü

Rüzgâr, beyaz denizin geniş düzlüğü üzerinde kara bulutları topluyorDeniz ve bulutlar arasında, gururla açılmış bir kanat uçuyorFırtına habercisi sanki siyah bir şimşek gibiBazen bir kanadı dalgalara değmiş, bazen de bulutlara doğru atılmış bir ok gibiFırtına habercisi haykırıyorBulut ise mutlulukla kuşun korkusuz çığlığını dinliyorBu sesin içerisinde, fırtınanın sesi, gazabın gücü ve hevesin kıvılcımı vardırBulutlar bu çığlığın …

Devamını oku

Mehtap

Rengi uçmuş ayın alacakaranlığı altındaDuman gibi üzücü ve gönül çalan bir ışıktaDüşmüştü ve siyah saçları rüzgârın elineDalgalı ve gönlü aldatanGecenin aydınlığına karanlığın resmini çiziyordu.Irmak akıyor ve suyun hüzünlü sesiArkadaşlarının hüznünü anlatıyordu sankiVe uyuyan aşklar ve ölülerin kederi ileGizlenmiş bir acıya sahiptiMehtabın soğuk ve yorgun ışığında, dağlıkUzak kalmış bir arzu gibiÜmit halesi gibiYa da ipekte zarif …

Devamını oku

Kârun

Kayık hafif bir kuğu gibi sakinceSakince gidiyordu Karûn’un üzerindeGüneş sahildeki hurmalığa doğruUfkun eteğinden çekiliyordu Ufuk sularla oynaşırkenBürünüyordu bambaşka bir görkem ve gizeGelinciklerle dolu ovada sarhoş bir rüzgârSanki gidiyordu sendeleye sendeleye Genç, dalgaların bağrında kürek çekipSürüyordu kayığı ve kayıktaydı canıHüzünlü sesini bırakmıştı rüzgâraGönlü tutsak, gam hastası: “İki zülfündür rebabımın teliNe istersin bu harap halimdenBize yâr olmaya …

Devamını oku

Kayığın Başında

Kayığının başında düşünen kayıkçıinliyor boyuna seferinin acısıyla, denizin kıyısında:“verse bir yol, sahile vuran dalgaların kargaşası” zorlu bir fırtına dövmektedir denizin yüzeyinidehşet saçan hadiselerle dolu geceninhuzursuzluğuyla doludur yüreği kayıkçının sahilde, ama yine de kaygılıdır kayıkçıferyat eder daha büyük bir huzursuzlukla:“n’olur, bir daha düşse yolum, engin denize!” Nima Yusiç

MEVLÂNÂ’NIN DÜŞÜNCESİNDE KADIN

1. Mevlânâ’nın İranî-İslamî düşünce ve sanat alanındaki konumunun üstünlüğü ve kendine özgü dünya görüşünün önemi nedeniyle onun düşüncesinde kadının konum ve makamının incelenip değerlendiril-mesi üzerinde düşünülmeye değer bulunmaktadır. İnsanlık bilimi alanında böylesine etkin ve yapıcı bir kişilik çok az bulunur. Mevlânâ’nın üstatlık derecesi, onun şairlik konumundan önce gelir. Hakikatte de Mevlânâ, ilk önce görüş sahibidir, daha …

Devamını oku

Kayık

ben suratı asıkben kayığı karaya oturmuş karaya oturmuş kayığımlaferyat ediyorum:“saplandı bedenime azapbu harap sahilin zorluklarla dolu yolundauzak düştüm sudanyardım edin bana ey dostlar” oysa al al oluyor yüzleri onlarınhalime gülmekten:bu alelade kayığıma,kuralsız kitapsız laflarımahaddinden fazla derdime haddinden fazla derdim yüzündenbir feryat yükseliyor içimden:“ölüm vakti geldiğinde-sade yok olma korkusu ve tehlikesi değildir ki ölüm–eşek şakaları, sululuklar, …

Devamını oku

Gülümseyişlerinin, sesinin ve öteki güzelliklerinin anısına tutkun olan kişi

4 Mayıs 1925 Sevgili ve Soylu Aliye, Bana, geceleri sıkıntıyla ve uykusuzlukla nasıl baş ettiğimi soruyorsun. Bir mum gibi: Öyle ki, sabah olduğunda söndürüyor, ihtiyaç duyduğumda yeniden yakıyorum. Tersine, dün gece iyi uyudum. Ama ben uykuyu uykusuzluk için seviyorum. Yeniden hazırım. Öyle gözüküyor ki ben, uyumak denen bu rahatı, dışarıdan bir rahatsızlık gibi gözüken o …

Devamını oku

NİZÂR KABBÂNÎ‟NİN AŞK ŞİİRLERİNDE ANNELİK

Çağdaş Arap şiirinin güçlü isimleri arasında kabul edilen Nizâr Kabbânî, 1923‟te Şam‟da dünyaya gelir. İlk ve orta eğitimini Şam‟da tamamlayan şair, yüksek öğrenimine Suriye Üniversitesi (bugünkü adıyla Şam Üniversitesi)‟nin Hukuk Fakültesinde devam eder. Buradan mezun olduktan sonra 1945‟te Suriye Dışişleri bakanlığına girerek, Mısır, İspanya, Türkiye gibi değişik ülkelerde çeşitli diplomatik görevlerde bulunur. 1998 yılında İngiltere‟de …

Devamını oku