En çok yorum alan yazıları
- Bize Kalan Nedir Söyle — 3 yorum
- DEPREMDE GÖRDÜKLERİM — 3 yorum
- Ayrıldığımızda İkimiz — 2 yorum
- Son Hatıra — 2 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
Eskiden derdim ki;İnsanın başına gelebilecek en kötü şey,Bir gün ‘yapayalnız kalmasıdır’.Öğrendim ki;Hayatta insanın başına gelebilecek en kötü şey:…‘Yapayalnız hissetmesine neden olan insanlarla yaşamasıdır.’ Johann Wolfgang von Goethe
Şub 23
Batı dillerinde pek çok şey ifade edilemez. Çünkü doğulu yaklaşımda gerçek, temelde, özünde çok farklı bir şeydir. Bazen aynı şeye, doğu ya da batı mantığıyla baktığında, yüzeyde sonuçlarının aynı göründüğünü düşünebilirsin. Ama olmazlar. Eğer biraz daha derine inersen, biraz daha derine kazarsan, çok büyük farklılıklar göreceksin. Sadece sıradan farklılıklar değil, olağanüstü farklılıklar. Daha geçen gün, …
Şub 23
1.İçimde kaybolmuş bir çocuk korkusu,Bakıyorum pencereden dışarı;Uzakta kuru dağlar ve meşe korusu. 2.Baktım bavulumda filizlenmiş bir soğan;Nasıl girmişse girmiş,Boyvermiş çamaşırlarımın arasından. 3.Acıyı oralarda çok eskiden tanıdım.Varıp da neyleyim sılayı gayri;Hem çoktan unutulmuştur adım. 4.Gördüm yaşarken vadesiz ölümümü.Ördüm de ilmek ilmekSırtıma giyemedim ömrümü. 5.Kimi zaman büründüm derisine yılanın.Tüylendim kimi zaman üveyiklerle;Yine de kimseye yaranamadım. 6.Baktım annem …
Şub 23
Önce bir yağmur bir yağmur iki gözüm Önce ıpıslak iki kuş Sonra yıkılmış evrenler geçti vitrinlerden Sonra insanlar iki gözüm İnsanlar Kahrolmuş Islak senaryolar üstüne ta iç boşluktan Boyut boyut yalnızlıklar ağıyordu Öksüz anılar üstüne iki gözüm Kırık ikindiler üstüne Kuşkulu bir yağmur yağıyordu İkişer üçer yitiriyordum seni kavşaklarda Yollar ayak bileklerime dolanıyordu hep Taş …
Şub 23
Gurbetten gelmişim, yorgunum hancı! Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş…. Aman karanlığı görmesin gözüm, Beyaz perdeleri ger yavaş yavaş… Sıla burcu burcu ille ocağım.. Çoluk çocuk hasretinde kucağım Sana her şeyimi anlatacağım, Otur başucuma sor yavaş yavaş… Güç bela bir bilet aldım gişeden, Yolculuk başladı Haydarpaşa ‘dan… Hancı, ne olur, elindeki şişeden Bir kaç yudum …
Şub 23
Sarardın üzüntüden, üç gün ağladınbaktım gözlerine şıçramış halkın gözleriincesinbardakta bir karanfile benzemiyor inceliğinserçeler sekmiyor hayır, dudaklarındaham demirden bir çanakta dövülmüş otlar olurısınmış taşlar olur yazları geceleyinsazlarkanımda Çiçek Dağı’nı vururdoldurur öylece göz yerlerimi inceliğin Tenimde iz bırakmış kar kokusuterli, muğlak adamların hevesleriyleharman edilmiş tenimsevinçler artırmışım çiçeklive çiçeksiz bütün dağlardan.Sarhoşken bağrıma akıtılan yıldızlarözümü çekip ayırmış avuntulardan.Şimdi sana …
Şub 23
Ömrün şu biten neşvesi tam olsun erenlerSon meclisi câm üstüne câm olsun erenler Şükranla veda ettiğimiz câm-ı fenâyaSon pendimiz ahlâfa devam olsun erenler Dünyada bu iksir ile mes’ûd olan ervahUkbâda da sermest-i müdâm olsun erenler Câizse harâbât-ı ilâhîde de her şebYârân yine rindân-i kirâm olsun erenler Tekrar mûlâki oluruz bezm-i ezeldeEvvel giden ahbâba selâm olsun …
Şub 23
Hayatta ben en çok babamı sevdim.Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocukÇarpı bacaklarıyla ha düştü, ha düşecek Nasıl koşarsa ardından bir devin,O çapkın babamı ben öyle sevdim. Bilmezdi ki oturduğumuz semti,Geldi mi de gidici hep, hepp acele işi! Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi.Atlastan bakardım nereye gitti,Öyle öyle ezber ettim gurbeti. Sevinçten uçardım hasta …
Şub 23
bazı gecelerin sabahı yokturyalnızca bir karanlık olarak kalırlarbazı ayrılıkların dönüşü olmazgiden giderborçlarıyla yaşar kalanlargeleceği yoktur bazı kalplerinaşk uğramaz onlara bir dahatek bir hatırayla yaşlanırlarbazı pişmanlıklar uzun sürerzamana yayılırlarkendinden kaçanlarasaklanacak yer kalmaz dünyadagün gelir kendileriyle tanışırlarasıl yalnızlık o zaman başlarhayata geç kalmıştır kendinde geç kalanşairin dediği gibibir daha yaşamak zorunda kalırgeçmişini anlayamayanbazı gecelerbazı insanlarbazı yerlerdesahiden karşılaşırlarbazı …
Şub 23
Ufkumda bulutlar kümelerken kara bahtım, Ben her gönül ufkunda doğan sabahtım. Devran herkese taslarla zehir sundu da birden Ben herkese bir neşe yarattım o zehirden. Bir köprü kurup, zulmetin ardında, seherle, Bildim gülüp eğlenmeyi ömrümce kederle. Alnımdaki her çizgi beyaz bir gece saklar, Bir başka şafaktır saçımın gördüğü aklar. Farkım ne, emel kaynağı bir körpe …