En çok yorum alan yazıları
- Bize Kalan Nedir Söyle — 3 yorum
- DEPREMDE GÖRDÜKLERİM — 3 yorum
- Ayrıldığımızda İkimiz — 2 yorum
- Son Hatıra — 2 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
Erir gider kulağımdaO uzak sedaNamesi kalır Çileden çıkar hatırladıkçaBir uzun vedaEsamesi kalır 2006 Haziran’ı başladı – 2007 Haziran’ı bitti. Kaan Demirdöven
Şub 23
Sessiz sabırlı bir örümceği,İzledim küçük bir çıkıntının üzerinde duruyordu bir başına,İzledim çevreleyen sonsuz boşluğu keşfederken,İplikçikler fırlattı dışarıya, iplikçikler, iplikçikler, kendinin dışına,Hiç dolaştırmadan onları, hiç usanmadan hızlanarak. Ve sen ey ruhum duruyordun,Çevrilmiş, çözülmüş, uzayın sonsuz okyanuslarında,Durmadan düşünerek, tehlikeye atılarak, fırlayarak, çabalıyorsundünyaları birleştirmeye,Gereksindiğin köprü kurulsun, tutsun saldığın yumuşak demir,Attığın ağın lifleri sarılsın bir yere, ey benim ruhum. …
Şub 23
Evet, artık karşılık verebilirdim tutkuna senin.Akıl olmaz, diyordu, olur diyordu gönlüm.Senin ateşine yanmam için sanıyorum kiFırtınalarla sürüklenip gideceğim ben. Nerden çıktın böyle yalaz yalazAteş yıldızlarıyla sarmak için dört bir yanımı?Aldırmasan da şimdi ortada ve açık.Çocuğum yerindesin benim,Ya da çocuğum olabilirdin.Aşkın kanatlanıp uçuşu hep birden olur,Ayrım gözetmez, bir araya toplar insanları,Önemi kalmaz yaşın, eşitlenir,Tutkulu, ateşli ve …
Şub 23
Ah, zaman yorgunu günebakan,Güneşin adımlarını sayıyorsun.Gezginlerin yolu bitirdiği yerdeO güzelim altın ülkesini arıyorsun: Orada, arzuyla tükenmiş Gençler,Ve solgun Meryem, kardan kefeniyle,Doğrulup mezardan, can atıyorlarGitmek istediğin yere gitmeye. William Blake
Şub 23
“Kadın, adın nedir?” “Bilmiyorum.” “Yaşın kaç? Nerelisin?” “Bilmiyorum.” “Niçin o tüneli kazıyordun?” “Bilmiyorum.” “Ne zamandır gizleniyorsun?” “Bilmiyorum.” “Niçin ısırdın parmağımı?” “Bilmiyorum.” “Bizden sana zarar gelmeyeceğini bilmiyor musun?” “Bilmiyorum.” “Kimin tarafındansın?” “Bilmiyorum.” “Bu bir savaş, seçimini yapmalısın?” “Bilmiyorum.” “Köyün hâlâ yerinde duruyor mu?” “Bilmiyorum.” “Şunlar senin çocukların mı?” “Evet.” Wislawa Szymborska Çeviri: Tuğrul Asi Balkar
Şub 23
Şub 23
yüzünü rüzgar kokularına sürmelisin anılarla çoğalan yalnızlık akşamlarınakuşkulu araba farlarına. sokak fenerlerinegizlipolisin vuremirli baskınlarınakatli vacip ajanların itiraflarınave hatta yoksul işçi evlerininperdesiz güneşli camlarına yüzünü hayatın her yerine sürmelisin geceleri yüzünün her çizgisinde darağaçları kurulupsabahları yıkılır yenidenumarsız katledilir şiirbir içimlik aşklar yüzündenleyleği hep yuvasında görüpbaca temizleyicilerini uçururuzher göç mevsimi yalnızlığını tanrıyla paylaşan insanların arasında nasıl bilebiliriz …
Şub 23
aklına kuşkonmaz bir yolcuyumyasak hevesler büyür içimde sağanaklara tutulur çalarım zamanıkediler yarışır aşkın atlasında kuşlar kalkıyor dallarımdanuzaktan yaralı bir kalple bakıyorumhangi acıya saracaksan sar yaralarımıimtina ediyorum hayattankuşladım çünkü bütün yuvalarımı oyalandığım bütün istasyonlarda kalbim oyulursavurdum kendimi gecenin havzasınaaklımdan kaç kuş havalandı kaç kuş döndü yuvaya kime ne taşıyorsam kalbimi avuçlarımda bulsam yalnızlığın biçiminisever miydim yine …
Şub 23
-Can’a- toplanma Gördük birden, mavi kreponla boğulmuş ışığı, duvar kağıtlarının altında kanayan günü ve tel örgülerin dışına taşan siyah gülü Gördük ve yürüdük üşüyen ayaklarımızla sol yanımızdaki karartma lambasından kapıların tersine açıldığı yere sızan aydınlığa Şurada birikiyorduk, şuradaki uçmayı unutmuş iki kirli kuşun tünediği tv antenlerinin altında Ve gökyüzüne inanmış romatizmalı iki ağacın güneşi kesen …