Şiir Antolojim

En çok yorum alan yazıları

  1. Bize Kalan Nedir Söyle — 3 yorum
  2. DEPREMDE GÖRDÜKLERİM — 3 yorum
  3. Ayrıldığımızda İkimiz — 2 yorum
  4. Son Hatıra — 2 yorum
  5. Çamur Etkinliği — 1 yorum

Yazarın yazıları

Son Damla

Her bardağı taşıran bir son damla vardırToprak gelince ölümle, meyhanelerde bir koltuk daha azalırDamlaya damlaya gider Ahmet Erhan, sel olur gelir ölümHayat buysa eğer, meğer ki aldatılışım. Yalnızım… sokağın zulasında bir köpek gibi kaldımIslak bir köpek gibi ancak sabahla ayılırSürüklene sürüklene götürülür Ahmet ErhanKomiserim, tebdil-i hayatta şiir vardır Şimdi bir ölsem ve artık hiç konuşulmasamÇocuğumun …

Devamını oku

Erteleme

Ben yenildim, öyleyken de saçlarım uzarmış…anladımHayatım ve tırnaklarımBir cenin umuduna aldandımYalnızım sapına kadar… ya erenlerHüznümün alnımda münhal bir arsası varÖlüm iki parsel… hayata kandım Ben yenildim, böyleyim, tüyübitmedik ölümArdımdan konuşur ve bankadaki hesabıma…göz dikerBen yenildim, 60 x 1,72 olarak yere serildimİpim yok, ilacım eski… intiharı erteledim Ahmet Erhan

Sela

Gökyüzünde akan tek kişilik bir uçak gibiDevletin hava sahasını daraltanBöylece geçtim ölümlerden, altyazılı bir şiirdeKötü bir çeviriyle kendimi aldataraktan Otuzlu yaşlar intihar yaşlarıdırÖmrümüzün gazeli savrulur soluğumdanMusluklar bozuktur, kadınlar şikayetçiBir küçük rakının, üç günlere bölündüğünü hatırlatan Ve şairlerin selaları yükselir meyhanelerdenÇünkü otuzlu yaşlar intihar yaşlarıdır Gitsem, kayıt mı olsam seçmen kütüklerineYoksa avluda uyuklayan köpekle mi helalleşsem… …

Devamını oku

Penceremde Dolanma Ayışığı

Pencereme dolanma ayışığıRüzgarın soluğuyla titreye titreyeAğaçların hatırını sor– Yoksul ve kimsesizdirlerDenizlerin dibinde oynaşıp duranBalıkların sırtlarını ışıtPencereme dolanma ayışığıGözlerimle sokaklara abandığımdaYalnızlığı bulursamÖksüz ve dağınık kitaplarımı bulursamOdalarda, evlerdeHer radyoda yürek tellerini titretenBir türkü bağırırsaPencereme dolanma ayışığıRüzgarda el çırpan nehirleri anımsarımTeninde keklik hoplatan kırlarıDallarında yeni gelinler gibiİstekle kıvrananErikleriEski bir pikapta Theodorakis çalıyorBir gemi açılıyor Pire limanındanÇarpa çarpa dalgalarınaDostluğun …

Devamını oku

Randevu

Ben, aniden çıkanİstanbul rüzgarınainanmıyorum… Kim bilir nerelerdekedilerle koşturupoynamıştır,süzülen martılarıKorkutup kovalamıştırgün boyu… Gecikince aklına esmiş,Aniden uçup gelmişKöşenin başına… Unuttu elbeteRandevumuz olduğunuNefes nefese… Oktay Ercanlı 2005 sayısında yayınlanmıştır.

Kabuktan

“İki ay oluyor buluşmayalıBir yüzyılDokuz saniye”*ve denizden de sonsuzKüçük parmağının tırnağıNereye götürüyor böyle beni? Kararıyor kıyıdaki taşlarGözlerinde saklıAkrebi ayrılığınBüyüyen bir ağrıGiriyor aramıza. Kadir Aydemir * Ritsos

İnsan Nasıl Değişiyor

Anlatsınlar bize o hikâyeyiOnun başına geleni söylesinlerOndan başka kimse konuşmasın artıkGülüyorSokak karanlıkGece yavaş yavaş bastırıyorUs bırakıyor kendiniBaşka hareketlereDipte diz çökerek taş yığını üstündeElleri bağlıBütün bağışlıyanlarAcılı kalpleriyleHâlâ orada arkadalarGözleri yıldızlıBütün adlar birbirine karışmışKahkahalarla gülmelerKaybolmuş sayılarSonunda kaba rüzgâr onların hepsini dağıttıYapyalnız gidiyordu yankısız karanlıktaBakıyordu göklere duvara yere ve suyaHikâye vicdan acısıHepsi unutulmuştuAynı adam değildi artıkKöşeyi döndüğü zamanPierre …

Devamını oku

Ayna

Bana aynadan bir suret göründübenden baskasıbilmem memleket-i çînden midirya mâçînden mi? Sordum kimsin diyebir kahkaha atıpben çîn padişahının kızıçoktandır âşıkınımdedi. Dedim çıko aynadanhayalimi çalanhayalim olmazsa olmasınyalnızvar olduguna inanmak içinellerim sana dokunsun. Bana çîn padişahının kızıgelememdedi. Ancak bir günhayalin gibi seni debu aynanın içine alıpkaybolacağım. Asaf Hâlet Çelebi

Yüzümü Size Çeviriyorum

Yüzümü size çeviriyorum, siz misiniz?Elimi suya uzatıyorum, siz misiniz?Siz misiniz, belki de hiç konuşmuyorumBelki de kim diye sorsalar beniGüneşe, çarşıya, kadehe uzatacağım ellerimiBelki de alıp başımı gideceğimBiliyorsunuz ya bir ağrısı vardır gitmeninNereye, ama nereye olursa gitmeninHüzünle karışık bir ağrısı Edip Cansever

özgeçmiş

hüznümün anahtarlarınıneden istiyorsun benden?hüznüm ki, bülbülün hüznü gibisevinçli bir hüzün…ben böyleyim…elli yıldırçılgınlığımın bir kıyısı yokne de bunalımımın bir sınırı. ben böyleyim…hüznümün otelleri arasında gidip geliyorumdenizler ne kadar çiğnedigök gürültüleri ne kadar da tükürdü beninedentenimin değişmesini istiyorsun?tenimin değişmesiuzak bir ihtimalsesimin değişmesiuzak bir ihtimal… ne kadar çok bana tapanlar sarsa benio kadar hissediyorum kendimiyalnız bir ilah olarak..ne …

Devamını oku