Şiir Antolojim

En çok yorum alan yazıları

  1. Bize Kalan Nedir Söyle — 3 yorum
  2. DEPREMDE GÖRDÜKLERİM — 3 yorum
  3. Ayrıldığımızda İkimiz — 2 yorum
  4. Son Hatıra — 2 yorum
  5. Çamur Etkinliği — 1 yorum

Yazarın yazıları

Babi Yar

Hiç anıt yok Babi Yar’da.Tek mezar taşı o dik yamaç.Korkuyorum.Yahudiler kadar yaşlıyım şimdi.Şimdi bir Yahudi gibi görüyorum kendimi.Şimdi Eski Mısır’da dolaşıyorum.Çarmıha geriliyorum şimdi, ölüyorum,çivilerin bile izi var üstümde şimdi.Dreyfus geliyor aklıma. Ben oyum.Kof adamlar suçluyor, yargılıyor beni.Parmaklıklar ardındayım ansızın,kıstırılmışım, tutulmuşum, sövmüşler bana;Brüksel dantelinden elbiseler giymiş hanımlarbağırarak şemsiyelerini çarpıyor suratıma.Belostok’da bir çocuğum şimdi,yere yayılıyor damlayan kan,öfkeyle …

Devamını oku

Unutmamak

Unutmak istiyordum seniFakat bir türlü gelmiyorduElimdenFakat şimdi unuttumİşte seniNiye dün geceRüyama giripdeHatırlattın kendini 33-A ServistenG….Ö…. İnilti / Akıl Hastalarının Yazdıkları Şiirler 1961 – s.5

Kelimeler Maskelerini Çıkarırken

Kelimeler, kapılara kanallara açılan görkemli konaklarda verilen eski Venedik balolarına gözalıcı giysileriyle uçuşarak katılan yüzleri maskeleri aristokrat genç hanımlar gibi varlıklarını gördüğümüz,ama kimliklerini bilemediğimiz sesler olarak gezinir hayatımızın içinde; yaşamak, sanırım, o kelimelerin taşıdıkları anlamları öğrenmek, en acıklısının bile söylenişinde bir hoppalık bulunan dizilerinin ardında saklanan gerçek duyguları tanımaktır. Ölüm kelimesi siyah bir maskeyle, acı …

Devamını oku

Dünyadan Uzak

Sızlıyorsa yüreğin dünya gailesindenYaralı kartalleyin dönüp duran yerlerdeTutsak kanatlarında taşıyarak benleyinYazılı bir dünya, soğuk, ezici hem de. Eğer ancak kanadıkça yaran atıyorsaAşkının ışıtmaz olduğunu görüyorsaO biricik yıldızının o yitik ufkunu;Bu tutsak ruhum gibi senin de ruhun sonra. Usanıp o kulluktan, kara, acı, ekmektenTutup o kürekleri bırakmışsa bir yanaEğilmiş ağlıyorsa sulara bakaraktanArayarak uzak bir yol sonsuz …

Devamını oku

Chang-Kan Türküsü

Sen bir okul öğrencisiBen de bir küçük kızken,Dolaşırdın kamış sırıklarlaGözetlerdim seni geçerken.Şen çocuklardık o zamanCahang-kan köyünde yaşayan,Ben bir kadınım şimdiSen bir koca adam.Ondört yaz geçmiş, hayret,Karın olalı senin;Bakamaz gözlerim gözlerineKorkuyorum seviden, yaşamdan.Loş köşelere gizleniyorum,Gelemiyorum çağrına,İşte yıl erdi sonaHer şeyleri örttü sevi.Biliyorum sadıktınSeven bir erkek gibi,Irmak kıyısında bekleyenDüşlerinin kadınını;Ama duruyorum ben şimdiBalkonda tek başıma,Gözleyip bekleyerekTaş kesilen …

Devamını oku

Bir Sokak Orospusuna

İşkillenme sakın, gocunma benden!…Ben tabiat kadar ateşli,     tabiat kadar hovarda, ben Whitman dedikleri herifim.Güneş senin üstünden el çekmedikçe, bil ki el çekmem senden,Nehirler vazgeçmedikçe senin için çağlamaktan, bırakmadıkça            ağaçlar senin için uğuldamayı, bil ki senin için çağlayacak,            senin için uğuldayacak sözlerim.Kadınım,söz kesilmiş say aramızda!…Diyeceğim, …

Devamını oku

Bir devlet içün çarha temennâdan usandık

Bir devlet içün çarha temennâdan usandıkBir vasi içün ağyâra müdârâdan usandık Hicran çekerek zevk-ı mülâkatı unuttukMahmur olarak lezzet-i sabâdan usandık Düşdük kati çokdan heves-i devlete ammâ Ol dâiye-i dağdağa-fermadan usandık Dil gamla dahi dest ü giribandan usanmaz Bir yâr içün ağyâr ile gavgâdan usandık Nâbi ile ol âfetin ahvâlini naklet Efsâne-i Mecnun ile Leyla dan …

Devamını oku

Sonrası Ayrılık (Bir Kitabın Basılış Serüveni)

Sonrası Ayrılık’taki, bugün çoğunu acemice, çocukça bulduğum öyküler bana hep o yılları, o heyecanı, o sıkıntıları hatırlatır. İçlerinden şanslı olan birkaç tanesi Unuttuğum Bütün Akşamlar’da yer aldı. Diğerleri bir daha basılmayacak… Dergilerde beş altı yıldır yazılarım, öykülerim yayımlanıyordu. Elime aldığım her kitap gözümde biraz daha büyüyor, ağırlaşıyor, ruhuma yük oluyordu. Bunlardan birinin kapağında kendi adımı …

Devamını oku

Yazarın Yazgısı

Pek çok insan bir yazarın yerinde olmayı düşünür. Onun tıpkı bir sihirbaz maharetiyle sözcüklere görünmez gömlekler giydirmesi; cümlelerini birer merdiven basamağı gibi kullanıp insan ruhunun karanlık bir yerlerine inmesi; hep düşünüp de adını bir türlü koyamadığımız bir varoluş sancısına bıçak gibi dokunması; ya da hiç beklemediğimiz bir yerde saçlarımızı diken diken eden cüretkâr bir hükme …

Devamını oku

İbni Hazm ve Zahiri Mezhebi

İBNİ HAZM VE ZAHİRÎ MEZHEBİ[1] İbni Hazm (384 456 H.) Asıl adı Ali b. Ahmed b. Saîd b. Hazm b. Galib b. Salih b. Ebî Süfyan b. Yezid olup künyesi Ebu Muhammed´dir. O, eserlerinde kendisinden bu künye ile bahseder. Kısaca İbni Hazm denmekle meşhurdur. Babası Ahmed[2] Endülüs Emevî Devletinde mühim mevkii olan bir aileye mensuptur, …

Devamını oku