Şiir Antolojim

En çok yorum alan yazıları

  1. Bize Kalan Nedir Söyle — 3 yorum
  2. DEPREMDE GÖRDÜKLERİM — 3 yorum
  3. Ayrıldığımızda İkimiz — 2 yorum
  4. Son Hatıra — 2 yorum
  5. Çamur Etkinliği — 1 yorum

Yazarın yazıları

Aşk

çünkü sürüyor hayatdeğişiyor herşey, aşkaşk bizim en eski kederimiznehir yataklarındandeltalardanbiriktirdiğimiz gün gelir, sorulur;bir ağuyu çiğnemekten geliyoruzve aşktanneredeydiniz? Salih Bolat

“Karadut” şiirinin hikayesi

Karadut Karadutum, çatal karam, çingenem Nar tanem, nur tanem, bir tanem Agaç isem dalımsın salkım saçak Petek isem balımsın a gülüm Günahımsın, vebalimsin. Dili mercan, dizi mercan, dişi mercan Yoluna bir can koyduğum Gökte ararken yerde bulduğum Karadutum, çatal karam, çingenem Daha nem olacaktın bir tanem Gülen ayvam, ağlayan narımsın Kadınım, kısrağım, karımsın. II Sigara …

Devamını oku

İyi Tarafım

Teslim oldum olalızalim tabiatımave çığırından çıkmış hayatımıngerisindeki miskinliğe,iyi tarafım( ki neresidir, pek kestirememiştim daha önce )ortaya çıkmaya başladıhiç tanımadığıminsanların düşlerinde.Aldığım mektuplara göreyararlı oluyormuşum kendimce,bazen bir akıl vererekbazen de, tehlikeli durumlarıntam ortalık yerindebir kurtuluş yolu göstererek. Kış güç topluyor giderekzayıf naif stratejilerime karşı.Yataktan çıkamaz oldum.Yürü, küçük askerruhani görevlerinin peşindedelip geç engin kanada gecesiniseni kimse tutamaz artıko …

Devamını oku

bir kadına dokunmayı özlüyorum

bir kadına dokunmayı özlüyorumçünkü sevdiğim çok uzaktabugün gelmedigelmeyecek yarın da.kusursuz bir ten yok, kadınımınkemiklerini saran ten gibiama yalnız kaldığımdao öyle uzakta ki:sanki hacıların ziyaret ettiğipapazların esinlendiğişatolu bir kenttekibir başyapıt gibi.heyhat, ne böylesine derinbir aşka gidebiliyorumne de korunmak istediğim bir sevgininyanında uyuyabiliyorum.ama bir kadına dokunmayı özlüyorum ben.çünkü ten sıcak ve tatlı.soğuk iskeletler geçiyor her geceayaklarımın dibinden. …

Devamını oku

Huzur

Bir çok kereler huzurun geldiğini sandım,Huzur çok uzaktayken;Karayı görüşü gibi gemisi batmış adamlarınDenizin ortasındayken, Ve çırpındım daha tembelce, yine de kanıtlamak için,Ne kadar umutsuz olsamda ben,Varlığını kaç tane sahilinYatan limana gelmeden. Emily Dickinson

Kıskançlık

Köyün civarını, çiçek açmış şeftalilerin dibinde derileri pul pul çobanlarla dinlenerek, ekseriya, bahar güneşine sarılıp yürüyerek dolaştım. Dağlara türkü söyleyen ufacık çobana: “Karnım aç, yavru” dedim. Dağarcığından kumlu köy ekmeği ve suyu seli kaçmış Mihaliç peyniri çıkarıp verdi. Pınar buldum, su içtim. Köye akşama doğru ancak varabildim. Meydandan geçerken ağalar el ettiler. “Muallim Efendi,” dediler …

Devamını oku

Münzevinin Aynaları

XIX varımı yoğumu sokağa döktüm,kostümlerimi, pabuçlarımı dağıttım gelip geçene,kitaplarımı ve plaklarımı geridönüşümcülere verdim, parasız,senin ayağının önünü temizlemekve yolunu kısaltmak için; sonra kapıları dayadım ardına kadar yersizlere, yurtsuzlara, evsizlere açtım evimi,içlerinde belki sen de olursun diye,yüzlerinde, gözlerinde, gönüllerinde belkisen de olursun diye. bir âsa, bir hırka, dağlara çıkıyorum şimdi,dağlara, taşlara akıl soruyorum,dağcılık deniyorum, dağ gibi yığıyorum, …

Devamını oku

Bir sap gelincik

Bir sap gelincik iki taş arasındaBulmuş da boyunu uzatan hızı,Sallanır durur çiçeğiyle rüzgarda;Bütün gelinciklerden daha kırmızı… Metin Altıok

Gelmiş Gelecek Zaman

Gelmiş geçmiş bütün yaşama ustalarızamanı tarif ediyor bizeuzun ve kırık bir ağızlasöyledikleri her şey denize akıyorzamansız denize oysa şiirin çok ilgisi var zamanlane hatırlar ne unuturbir tarihte birinin yaşadığınıbir aşk yaflandığını bir tarihteyani kaba saba bir anlatımlasaçma duygular yaşadığımız bir mekândadenizin de zamanlı olduğunu çünkü Zeynep diye bir kız çocuk“canavarın zamanı yoktur” demiştiyıllarca araştırdım bulamadım …

Devamını oku

Akçaburgazlı Yekta’nın Mahkeme Kararını Aldığında Söylediği Mezmurdur

Önce onların yanında çok iyi yüz gördüm.Beni kapıdan karşılayıp ağırlarlardı. Sofralarına konuk ederlerdi. Onlar iki kişiydi ben birdim. Bana elmadan sıkılmış soğuk sular sunarlardı. Kapılarını kapım bellemiştim. Evlerinde oturacak yerim vardı. Önce onların yanında çok iyi yüz gördüm. Evleri gürültülü şehirden iki bin ayak uzaktaydı. Tahtadan yapılmıştı. Beni kapıdan alırlardı, -hoş geldin- derlerdi, onları sevindirirdim. …

Devamını oku