En çok yorum alan yazıları
- Bize Kalan Nedir Söyle — 3 yorum
- DEPREMDE GÖRDÜKLERİM — 3 yorum
- Ayrıldığımızda İkimiz — 2 yorum
- Son Hatıra — 2 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
-I-Önce sevinç uyutmadı beniSonra üzüntü nöbet tuttu bütün gece.İkisi de gidince başımdanUyudum, ama ah, her Mayıs gecesiBir kasım sabahı getirdi ardından. -II-Senin derdin benimdiBenimki seninPaylaşamazsam bir sevinci seninleYoktu benim de sevincim .. Bertolt BRECHT
Şub 23
Her insan kendi adasında yaşarTakırdatarak dişlerini ya da terleyerek.Gözyaşları, içerŞeytanın edebiyat bilgileriniOnun dişlerini takırdatmasıKimseyi yerinden kıpırdatmaz. Her insan kendi dilinde konuşurVe hiç kimse anlamaz ne söylediğiniKafasındakı ışığın.Sonra iyi olarak da anlaşılmaz.Düşkırıklığı ve incinmedirGerçek utanmazlıklar. Bertolt BRECHT
Şub 23
Serüvene koşmak içintrenler bekliyorsan,güneşini yakalayıp gözüne yerleştirmek içinbeyaz yelkenlerin gelip seni almalarını bekliyorsan,yarına inanmak içingün batımına,iyi kalpli görünmek içinzayıflığa,ve güçlü görünmek için öfkeye ihtiyacın varsa,demek ki hiç bi şey anlamadın… Bertolt Brecht
Şub 23
Ah’ına ‘Yas’lanıp Dinlediğimdir “İnsan çıtır ekmeği ısırdığında,Kırıklar dolar kucağına,İşte orası umudun tarlasıdır.Ve orada başaklar ağırlaştığında,Sayısız ah dökülürdü toprağa.” Didem Madak, Ah’lar Ağacı Kök mü toprağa tutunur, toprak mı tutar kökü; bir tohum, vakti gelip de patladığında cılız bir filiz uzanır, neredeyse saydamdır elleri ve birer pençe gibi geçer etine, zamanla kaynar toprak ve kök birbirine. …
Şub 23
Artık günü kapamak istiyordumOkunmuş bir kitapmışçasınaBürünmek, kara sessizliğeYatmak istiyordum o büyük güce.Tüm görkemi ile pencereden görünene dek tan kızıllığıSevinç ve korku uyandıran haniYangın gibi parlayanBir orkestra gibi patlayan tıpkı.İşte yeni bir gün, yeni bir dünyaBinlerce tansık oynaşıyor içimdeKalkıyorum ayaklarım üstüneDuruyorum upuzun bir merdivenin önündeEn son ben kaldım,Gömdüm tüm sevgili dostları.Gördüm, nasıl da değiştiğini yaşamınBen de …
Şub 23
Her şeyi bırakabilirdim. Her şeyi, anında,Kutno’ya veya Sieradz’a yerleşebilirdim sonbaharda.Kutno’da veya Sieradz’da, Rawa’da veya Leczyca’da,Giriş katında bir eve taşınabilirdim sakin bir sokakta.Sıcak, dar, ama sevimli o evde.Bol bol uyunur, sıklıkla içilirdi de.Sabahları horozlar öterdi çitlerde,Komşular aptallaşırlardı şiştikçe.Kahveye gider, otururdum bir köşeye,Dönmeyenin ardından ağlardım sessizceSeninle bir kadeh şarap eşliğinde konuşabilirdim:“Ne var canım? Ne oldu biriciğim?”Sen gürültüden …
Şub 23
Roma, Campo Dı Fiori;Zeytin ve limon sepetleri,Şarapla yıkanmış,Çiçeklerle bezenmiş kaldırımlar,Masalara saçıyor satıcılarPembe ürünlerini denizin,Siyah üzüm salkımlarını,Tüyleri üzerine düşen şeftalilerin.İşte tam bu meydandaYakıldı Giordano Bruno;Tutuşturdu cellat,Bakışları altında, meraklı serserilerinVe daha sönmemişti alevler,Doluverdiğinde tavernalar;Başlarında zeytin ve limon sepetleri,Ortalıkta dolaşırken satıcılar.Varşova, güzel bir bahar akşamı;Anımsadım Campo di Fiori’yi,Atlı karıncaların yanı başında;Neredeyse sıçrayıverecektiParlak gökyüzüne genç çiftler,Gizlerken kıvrak bir ezgi,Getto’nun …
Şub 23
Paldır küldür geçen yaşamProvasız bir gösteriÖlçüsüz bir bedenDüşüncesiz bir kafaOynadığım rolü bilmiyorumBildiğim yalnızca benim olduğu ve değişmezliğiSahnede çözmeliyimoyunun konusunuYaşamın onuruna oldukça kötü hazırlanmışbana yüklenen o oyunun, taşımakta güçlük çekiyorum temposunuTiksindiğim halde doğaçlamadan, doğaçlama yapıyorum.Her adımda şeylerin bilinmezlikerine takılıyorum.Kırsal kokuyor yaşam tarzım benimAmatörce iç güdülerimHeyecan, açığa çıkararak beni daha çok aşağılıyor.Yatıştırıcı ortamlarda caniymişim gibi geliyorGeriye alınmayan …
Şub 23
Gerçek düellosu Apollon’unMarsyas’la(kulak ustasının müthiş gırtlağa karşı)bir akşam üstü olduartık bildiğimiz gibihakemlertanrıyı galip ilan etmişlerdisıkıca bağlandığı ağaçtaince ince derisi soyulan Marsyasbağırıyorçığlık gelmezden önceo uzun kulaklarınadinleniyor çığlığın gölgesindetepeden tırnağa tiksintiyle titreyenApollon çalgısını temizliyorsahteydiMarsyas’ın sesindeki monotonlukve oluşmak tek bir ünlüdenAgerçekte iseyansıtıyorduMarsyasçok renkli zenginliğinikendi bedeninin > karaciğerinin kel tepesinikıvrımlarını ak bağırsaklarınınsoluklanan ciğerinin ormanınıpazularının tatlı tepeciklerinieklem safra kan ve …
Şub 23
Genç kızOnu görüyor musunuz? Yoksa düşünüze mi giriyor?Ya da bir tepeden mi iniveriyor aniden?ŞairBeliriveriyor birden, acurun üzerindeki tüylerden…Genç kızAlay ediyorsunuz.Sanki onu siz ipek dokurcasına, kelebek kovalarcasınaHani o altın ormanlarında…O sanki bir Daphne, sarmalayan bir anmışcasına…ŞairKuşkusuz. Öylesine keskin kiÖpülen bir satır sanki.Genç kızAnlıyorum sizi. Yüzeysel bu ironi,Ama altında, kalplere yavaşça sokulan bir duygusallık gizli…ŞairNeden kuzum, bir …