Şiir Antolojim

En çok yorum alan yazıları

  1. Son Hatıra — 2 yorum
  2. Hüzünlü Bahar — 1 yorum
  3. Her bir merâm yâra tamâm söylenilmiyor — 1 yorum
  4. Çamur Etkinliği — 1 yorum

Yazarın yazıları

Dünyede Pertev-i hoş-gû gibi şâir olmaz

Ne dem ol gözleri mestâne gelür hâtırımaİbtidâ sunduğu peymâne gelür hatırıma Dest-i çevrinde nice yıllar o kaşı yayın Çekdiğim çille-i merdâne gelür hatırıma Bir mesel söyler o şuhu sararım fikri ile Günde yüz bin kadar efsâne gelür hatırıma Beni sevmez deyü bî-hûde sitem eylemesün Sevmem ol meh-veşi de ya ne gelür hâtırıma Dünyede Pertev-i hoş-gû …

Devamını oku

Hârâbatı görenler her biri bir haletin söyler

Hârâbatı görenler her biri bir haletin söylerSafasın nakleder rindân u zahid sıkletin söyler. Ser-agaz eyledikçe bahse bülbül revnak-ı güldenBezmde kulkul-i mîna mülin keyfiyyetin söyler. Tecellî nedesin ehli şikem idrâke kabil mi.Behişt andıkça zahid eki ü şürbün lezzetin söyler. Ne zabtı hâkimi şer’i ne hükm-i zabiti aklıCünûn iklfmini seyr eyleyenler rahatın söyler. Miyân-ı güf t ü …

Devamını oku

İy yârenler yâr yolına nem kaldı ki yanmamışam

İy yârenler yâr yolına nem kaldı ki yanmamışamBunca ki yandum yanaram billah ki usanmamışam Hammâri gözinden anun bir tolu ayağ işmişem Andan berü serhoşam uş hiç dahı uyanmamışam Can diledi benden gözün akl u gönül virdüm bileTanrım tanuh ben cân içün ma’şûka sakınmamışam Lutf eyleyüp sen tut elüm saç oduma rahmet suyın Zîrâ oduna düşmeği …

Devamını oku

Murabba

Gözlerun fitnede ebrun ile enbaz mı kiDil asılmağa iver zülfuna canbaz mı kiBizi kahr eyledüğün lûtfuna ağaz mı kiNeyiki şive mi ki cevr mi ki naz mı ki Dili sayd etmede alem bilür üstadlığun Key sakın aleme yayılmaya bidadlığunBilmezem sırrı nedür bilmişiken yadlığunNeyiki Şive mi ki cevr mi ki naz mı ki Dil nedür nesnemi …

Devamını oku

Bir dil-rübâya düşdü gönül mübtelâsı çok

Bir dil-rübâya düşdü gönül mübtelâsı çok‘Aşkun safâsı yok değül ammâ cefâsı çok Şehr-i cemâl o gamze vü ebrû vü hâl ile Hakkâ ne cây-ı dil-keş olur dil-rübâsı çok Bin câna virmeye n’ola bir bûsesini yâr Az olıcak metâ’ olur anın bahâsı çok Hiçbir belâ mı var ki gönül anı bilmeye Seyyâh-ı bî-karârın olur âşinâsı çok …

Devamını oku

Sâkiyâ mey sun ki bir gün lâlezâr elden gider

Sâkiyâ mey sun ki bir gün lâlezâr elden giderİrüşür fasl-ı hazan bâg ü bahâr elden gider Her nice zühd ü salâha mail olur hâtırum Gördügümce ol nigân ihtiyar elden gider Şöyle hâk oldum ki âh itmeğe havf eyler gönül Lâ-cerem bâd-ı sabâ ile gubâr elden gider Gırra olma dilberâ hüsn ü cemâle kıl vefa Baki …

Devamını oku

Ağlasa derd-i derûnum çeşm-i giryânım sana

Ağlasa derd-i derûnum çeşm-i giryânım sanaÂşikâr olurdu gâlib râz-ı pinhânım sana Mesned-i hüsn üzre sen ben hâk-i rehde pâymâl Mûr hâlin nice arz ede Süleyman’ım sana Şem’i gör kim meclisinde ağlayıp başdan çıkar Hoş yanar yıkılır ey şem’-i şebistânım sana Subh gibi sâdık olduğum gam-ı aşkında ben Gün gibi rûşen durur ey mâh-ı tâbânım sana …

Devamını oku

Bağımsızlıktır En Güzeli; Ne Mutlu Erkeksiz Kadına!

Ne iyidir kadın olmak, erkek olmak çok daha iyi ama;Bakireler ve genç kızlar, şimdi öğreneceklerinizi unutmayın asla! Çabucak atıvermeyin kendinizi evliliğin kollarına; “Kocanız nerede? Onurunuz nerede?” derler sonra. Yakacağını ve giyeceğini kendi kazanan kadın, Acele etmemeli yemek için sopasını kocasının. Budur size öğüdüm, çünkü sanıyorum ki, Hayır, gün be gün kederle görüyorum ki; Böyle gelmiş, …

Devamını oku

Evlilik Hoş Olurdu, Olmasaydı Şu Dertler!

Siz terbiyeli kızlar, utangaç şeylerVe siz kurnaz delikanlılar! Evlenmek için hiç acele etmeyin; Arp ve lirlerle kapıma üşüşmeyin! Cesur ve neşeli şarkılar söylüyorsunuz, Karıncalar gibi sürüler halinde geliyorsunuız, Aile ve dostlarınız hep yakınıyorlar; Evlenmek için mi bütün bunlar? Sakinleşin, akıllı olun, acele etmeyin! Siz de günün birinde öğreneceksiniz, Evlenmenin nasıl bir şey olduğunu. Ateşli görünse …

Devamını oku

Anyksciai Ormanı

Kütük yığınlarıyla kaplı tepeler, ıssızVe çıplak;İnanılır gibi değil, ne güzeldiniz bir zamanlar!Nerede o eski çekiciliğiniz, ne oldu size böyle?Rüzgar estikçe, sallardı yemyeşil dallarınızı;Bir o yana bir bu yana, çam ağaçlarını.Yüzyıllar önceki o uğultu nerede?Nerede cıvıltılarıyla dört bir yana neşe saçan,Kuşlarınız ve onların yuvaları?İrili ufaklı hayvanlar hani,Nerede onların barındıkları oyuklarVe inler?Yitip gitmiş hepsi, ıssız düzlükte ;Üç …

Devamını oku