En çok yorum alan yazıları
- Son Hatıra — 2 yorum
- Hüzünlü Bahar — 1 yorum
- Her bir merâm yâra tamâm söylenilmiyor — 1 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
dallar kırılırkenince bir sızı güvercin kanadında uzun bir hayatın yorduğu baba sessizlikle dinlendiriyor gözlerini ve şubat ömrünü yarılamışken kar kokusu eşliğinde işaret bekliyorkervan her şey dönerken aslına fatiha af dilemedir baba adına. M. Aşır Karabacak
Şub 23
gitmek; dağlara açılan eskil bir kapı eşiğidir, bilesingitmek, “mai ve siyah” * bozkırın kendine yürüyüşü aslında çiçekleriyle donup kalmasıdır ulu bir çınarın böyle buz tuttum böyle düştüm ben şeddatın kuyusuna ve yatılı bir keder çıngıraklı yılan gibi çökünce en zarif köşelerime kalbimi çektim çıkardım böyle dönüştü gövdem sarı sabır otuna şimdi kuruyan dallarım pul pul …
Şub 23
yaşamında bir kere söylenmiş bile olsa aşk içinde bir fısıltıyla ömrünce yankılanır aşık olan zemheride yaşlı bir çobandır zordadır ama mutlaka hayatta kalır… Banu Savaş
Şub 23
sürüldüğüm çölün rengini kabullendim susmanın koyu gölgelik zamanın telörgü sendromuna yakalanmış içedönük boş bir korkuluk olduğunu akrebin iğnesinden öğrendim neden dedim bu yanılsama kimden birlikte saf tuttuğumuz kum denizinde rüzgârın bu yakıcı tepkimesi hangi zehrin içgüdüsü ve acelesi nereden çok şükür ki akrebin ölüm dansını da biliyordum damarlarıma giren acıyı at kanıyla beslemenin sırrını da …
Şub 23
Müjde Bilir’e İki sigaram kaldı bu gece için maviş anneİki muhabbet kuşum.İki kendim varmış maviş anneBiri benmişim, biri mutsuzBen ölürsem maviş anne, mutsuza kim bakacak?Dünyaya bile bir dünya anne lazım.Biri sen ol maviş anne, biri ben.Dünyanın bütün sabahlarına iki bilet al dabirlikte gidelim …
Şub 23
Lal Ded okyanusda yüzen bir sandal. Okyanus, aşk. Üryan, yollara düşmüş Lal Ded. Sevgiliye: “Gök de sensin, yerde sensin!Hem alansın, hem verensin!Hem çiçeksin, hem derensin!” diyor. Mektubunu okurken o Keşmir’li dilberi hatırladım. Kelimelerinde ezeli Nur’un en muhteşem lem’aları. Birden bir vahada buldum kendimi; bir çöl akşamı ve gök kubbede gülümseyen yıldızlar. Kelimelerin mektupdan gök’e uçtu, …
Şub 23
Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak…Alçak bir ölüm varsa, emînim, budur ancak.Dünyâda inanmam, hani görsem de gözümle.İmânı olan kimse gebermez bu ölümle:Ey dipdiri meyyit, “İki el bir baş içindir.”Davransana… Eller de senin, baş da senindir!His yok, hareket yok, acı yok… Leş mi kesildin?Hayret veriyorsun bana… Sen böyle değildin.Kurtulmaya azmin neye bilmem ki süreksiz?Kendin mi senin, yoksa …
Şub 23
Çiçekçilere soruyorum,kupa papazlarına,kumrulara Eğreltiotlarına Kimya kitaplarına Karpuz satıcılarına soruyorum balkondan bağırarak Bilmemek ayıp değil ki öğrenmemek ayıp Ama sevdamızın her şeyden bir fazla oluşuna kimsenin aklı ermiyor Okul kırmış çocuklardan bir fazla uçarı Adem’le Havva’dan bir fazla çıplak Gerçi esmeriz ya,Marliyn Monroe’dan bir fazla sarışın Bir fazla İstanbul efendisi yaşlanmış çınarlardan İstanbul dedim de aklıma …
Şub 23
Sen bir şeysin işte, incesinGün aydıransın, yüz güldüren-İnce belli çay bardağı-En geniş zamanlarda beraber içilen rakınınilk yudumusun.Ses titretensin, hayal kurduranUykularını kaybetmiş gözlerimiEn güzel rüyalarla uyutansın.. Bir şeysin işte sen, bir kendine benzeyenAy ışığı gibi serin mavi bir ışık-Yoksul evlerinde kurulan kuzine-Baharı selamlayan kardelenler gibisinKoparmak en büyük günah.. Şey gibisin işte şey, tarif edemediğimRuh sağaltan, iç …
Şub 23
Şanssız mıydık? haksızlık olur şimdiDüşünsene nasıl geçmiştik hızlaBirleşen iki güvercinin arasındanHiç dokunmaksızın onlara Bende tarçın sende ıhlamur kokusu Az mı dolandık Başkentin sokaklarındaAma işte şölenin kaçınılmaz acısıBizim payımıza düştü sonunda Aşkımız şimdi görklü bir hayatınYabancaya berbat bir çevirisiSen metinde üç beş satır atladınBen geçmiş zamanda dondurdum fiilleri Sen ki özenle katlanmış bir mendil gibiydinDüşünür müsün …