En çok yorum alan yazıları
- Bize Kalan Nedir Söyle — 3 yorum
- DEPREMDE GÖRDÜKLERİM — 3 yorum
- Ayrıldığımızda İkimiz — 2 yorum
- Son Hatıra — 2 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
Beni görmekten sıkılıp daGidersen Tek bir söz söylemeden göndereceğim seni Yongbyong’daki Yaksan dağındanAçelya çiçekleriniKucak kucak toplayıp yoluna sereceğim Adım adım giderken Yoluna serdiğim o çiçeklere Hafifçe basıp gidin Beni görmekten sıkılıp da GidersenÖlsem de gözyaşı dökmeyeceğim. Gim So-Vol (Açelya Çiçeği/agora kitaplığı/Çeviren: Hatice Köroğlu) 진달래꽃 나 보기가 역겨워 가실 때에는 말없이 고이 보내 드리오리다. 영변에 약산 …
Şub 23
Denizleri dökülmesin diye, kimim atlasların duvara asılmadığı doğrudur.Ama sanmıyorum doğru olsun, ağaçların soğuk kış günlerinde, kabuklarının altına pazen giydikleri…*** Ben de bilmiyorum önümüzdeki şubatın yirmi sekiz mi yirmi dokuz mu çekeceğini… Yirmi dokuz çekecekse, bana da haber ver. Unutmayalım o gün, dört yılda bir doğum günü olan dostumuza, küçük bir hediye göndermeyi. *** Bana sorup …
Şub 23
Ben bu kendimden şikayetçiyim;Rabbim, beni üzdüğün için,Senden özür dilerim… İbrahim Tenekeci inanacaksın önce sen her söylediğine, sen kendin güveneceksin önce kendine ve sen emin olacaksın ne olduğundan tümüyle / benim inanmadığım senin varlığın Şirâze lâ varsa gitmek hep fikrinde sevmeyeceksin, ola ki sevdin yakıp gemileri gitmeyeceksin, her şeyden önce Şirâze kendinle halleşeceksin ve her gerçeği …
Şub 23
Rüzgârlı bir tepenin yamacındayım şimdikent suskunVe istasyonlar ayrılık için var bu şehirdeimlası bozuk, üşümüş ve kirli bir çocuk olurum şeni düşünürkenömrüme iliştirdiğim martı leşleri yamalı bir geçmişi oynarimtihanlar ve intiharlar üzerine kurulu hayatlardanGecenin en serseri yanını alırım günceme durup durup şiirler yazmak yolunayeni bir yaşam biçimim oldu son günlerdekendimi sende kalabalık buluşum belki de bundanher …
Şub 23
sen varken ben günaha inanmadım hiçolup biten şeyler var bir de feci pişmanımkal yanımda çöl hala yağmur yağmasınköprü koydum aşımız hep dinamit kokuyorbu şehri ellerinle düzeltemezsinkovan yasta kraliçe vefat etti az önceçiçeklere bu durumu anlatamazsınbir tren bir tünele girer sonra kaybolurellerin dert görmesin durma beni yağmaladurma beni yağmala çiçekler ümitlenirsevgilim kaktüs kes çölün işi rast …
Şub 23
şakayık ki dağların lâlesi, seni bekler gizli gizliher sabah umutla döner yüzünü göğe, bir dua belki dilindeve her akşam çöküşünde büker boynunu, döker yüzünüertesi güne… Ben… nereden geçersem geçeyim, hangi kapıyı çalarsam çalayım ve her kimle oturup sohbete dalarsam dalayım bir şekilde sen çıkıyorsun karşıma şiraze. Giderken hiç gitmeyen, kaçarken hep beni izleyen, her adreste …
Şub 23
Gözlerim çocukları yoksul bir ülke şimdiiçimin kızıllığınca gül ve yangın dalında unutulmuş bir üzüm tanesiyim belki belki bir söğüt dalının efil efil titreyen yaprağıyım uzak bir iklimde esip geçen rüzgarlara ağıt yakan bir gün çözüp bakışlarımı tel tel kirpiklerimden elif elif ağlayan gümüş saçlı bir anneye bağışlayacağım son kez ağlayacağım belki düşerken sevdanın eşiğine varsın …
Şub 23
Kalbimin kırıklarını toplayıp avuçlarımaçekip gitsem bu şehirden anılar incinir mi? üşür mü? dalında bir yaz çiçeği ve bilir mi? bir sevgiye karşılık yüreğini kanatanı bin ilmik atanı usuna çekilen her tetiğe karşılık kirpiklerinde baharını saklayan yaşlı bir çocuğum ben düşlerin yağmurunda ıslanmış gül izi ağlamak istediğim her sahilde bir martı ölür bir şiir vurur kıyılara …
Şub 23
Dün, Köprü’nün korkuluğuna dayadım elimiBuz gibiArtık denize bakmakSerinletmiyor içimiNe çare üşütüyor İşten çıkınca karanlık basıyorİnsanların hali daha telaşlıTaşıtlar daha çabuk geçiyorBöyle günler kısaldıkça sanıyorum kiKış daha çabuk geliyor Tophane’nin önündeOdun boşaltan kayıklar varSabahları gittikçe sis artıyorHerkesin dilinde aynı şeyOdun derdiKömür derdi Serseri bir çocukÜç aylık bir suç tasarlıyorNe güzel ağaçları denizi sevmeye başlamıştıkŞimdi olan bitene …
Şub 23
seninle bir istanbul kentinde karşılaşmıştık, istanbul…sen o zamanlar konstantinopolis olduğunu henüz unutmuştun.ben seni daha terketmemiştim…terk etmek üzereydim…geri dönüşün olmadığını, geriye dönülemeyeceğini henüzbilmiyordumkarşıdan karşıya geçiyorduk.ben tam o anda karar verdim.yerleşiklik o an yitirildi.gerisi sürekli gel-git artık…dönmeye ve kaçmaya çalışarak hep.oysa sana dönemiyorum işte, istanbul.bütün dönüş biletlerimi saklıyordum,biliyordun ama kabul etmiyordun.dönüş yoktu, olamazdı, tıpkı gidişin olmadığı gibi. …