Şiir Antolojim

En çok yorum alan yazıları

  1. Bize Kalan Nedir Söyle — 3 yorum
  2. DEPREMDE GÖRDÜKLERİM — 3 yorum
  3. Ayrıldığımızda İkimiz — 2 yorum
  4. Son Hatıra — 2 yorum
  5. Çamur Etkinliği — 1 yorum

Yazarın yazıları

Kadın

Giysisiz, sınırsız,şüphesiz, duraksamaksızın,öylece bakınıyordu bir kadındört yol ağzında, en saf güzelliği ile. Çıkageldi bir kör kalabalığıkadının doğasını çözmek istiyorlardı;saçlarına denk geldi kadının, ilki;dedi ki “Kadın dediğin şelale sanki,akıyor dağların eteklerinden.” Koluna, parmaklarına dokundu ikincisiyse,ve ilan etti cümle aleme,“Kadın, Kibele’nin elindeki lale.”üçüncünün kalçada, butta eli,“Kadın Vernel yumuşağı” dedi.dördüncüsü, vareden şarkılar söyleyendudakları keşfediverdi:“Kadın, olgun ahududu” dedi.beşincinin sancağı, …

Devamını oku

Göçebe

Nereye gittiysem yadırgadım yerimiCanıma tak etti bu göçebe yaşamTam alışırken yurduma yuvamaBir de bakıyorum saat tamam Yüzümü iyiden iyiye tanıyorumElim ayağım benim deBaşkası çıkacakmış gibi karşımaAynalardan kaçıyorum şimdi Zaman içinde böyle darmadağınNe mutluluğum belli ne mutsuzluğumBir düşteymiş gibi hafifSis dağlarından yuvarlanıyorum Nahit Ulvi Akgün

Küskün Yolcunun Türküsü

Uzun yürümelerden Sonra bitkin düşerek Bu bir çocuk oyunu: Ben seni çektim çekerek. Şimdi hangi kitaplardan Öğreneceksiniz onu, Gelmiyorsa bazı şeyler Çocukluktan geçerek. Kasırgayı, doluyu Yemiş de düşmüş gibi Issız kaldırımlarda Garip gece kelebeği Düşe kalka sekerek. Şimdi hangi yollardan Siliniyor izleri Çağ dışı bir çağrıyı Sigara içer gibi İçine çekerek. Dünya böyle gidiyorsa Elbet …

Devamını oku

Yosun Tutan Yürek

yeşil / siyah seviyorum çok tropikbir daha gülümsediğini görmeyeceğim kedi gözleri mağaralardayüzlerimiz en eski topografya başsız bir leopar… sürünür geçer yanımdan…dokunuşların… ‘hüzünlü tropik’ bakışların…sürünür geçer yanımdan… kanıyorum diyorum sana kızıl / kara çiziklerim… yarıklarım… yaralarım ölümcül tropik…adam-atacağından bir adam tepetaklak yukarı çıkıyorantik bir intiharın silüeti yüreğimi yaprakların arasına gömdüm diyorumyeşil / kara kanıyorum çok tropik …

Devamını oku

Yitik Bahar

Hayat, kar altında kalan baharÇiçekleri üzerinde ölüyor en bereketli ağaçlarÜretkenlik dört duvar arasındaKar yağıyor bahar dallarına Üç bin yıllık hayatın bilgesiSevene acı veren, bedeni bal ülkeIşıklarının ardından solup gidiyor insanlarKar yağıyor güneşli kirpiklerine Yalnız sevda ve kocalma hüznünü yakıştıran ozanKarşında bir sigara içip ölebilirdikİlk sen mi soldun böyle uzak toprağındanKaradeniz’de yatanlar, adları yitikBoyna dolanan kent, …

Devamını oku

Ormanda Yürüyordum

Ormanda yürüyordumÖylesine ve kendimce Ve hiçbir şey aramamak İşte buydu niyetim. Sonra gölgeler arasında Bir çiçekçik gördüm, Yıldız gibi parıldayan, Bir göz gibi gülümseyen. Yerinden koparmak isterken onu, İncecikten bana: Solup ölmemi istiyorsun. Tutup kopararak beni? deyiverdi. Onu kökleriyle birlikte, Hiç incitmeden çıkarıp, Güzel evin başındaki, Büyük bahçeye taşıdım. Büyük sakin bahçede, Ektim onu yeniden. …

Devamını oku

Marienbad Ağıdı

Artık ne bekleyebilirim, yenidenBuluşsam da o gonca çiçekten Cennet ve cehennem seni bekliyor Duygular kararsızlık dalgalarında sarsılırken, Bitsin bu kuşkular artık! İşte gök kapında Kaldırıyor yerden seni kollarıyla İşte cennete kabul edildin, keşke Değer olsaydın sonsuz güzel hayata Artık ne istek, ne umut, ne tutku kaldı Burasıydı yöneldiğin içten çabalarla Karşında görünce eşsiz güzelliği Yanık …

Devamını oku

Tekrar Buluşma

Acaba bu gerçek mi, yıldızların yıldızıSeni tekrar kalbimin üstünde sıkıyorum! Ah, şu ayrılık denen gece nasıl bir acı Nasıl derin uçurum Evet neşelerimin Sevgili, hoş rakibi sen; Düşününce geçmiş acıları Ürperirim halden. Düha ezeliyetin, Tanrının sinesinin Uyurken bir yerinde en kuytu ve düzgün derin Hazırladı ilk anı Çok yüce bir yaratma isteğiyle Tanrı `Ol!` emrini …

Devamını oku

Kitabevinde 1 liraya satmaya çalıştığımız kitaptan bir paragraf:

Sapanca Gölü’nün yanından geçiyoruz. Onlarca küçük kuş var durgun suyun üstünde.Kuş mu, başka bir şey mi (mutluluk mu) o da pek belli değil ya!Aytül de müziği bıraktı, uyumaya başladı. Başı omzumda. Kıpırdayamıyorum. Şiir çalışamıyorum artık. Şiir yaşıyorum.İnsanın sevdiğinin başı omzunda uyuması, yüz şiire bedel değil mi… Necmi Zeka Şiiri/Yom Yayınları

Üç Frenk Havası

1. Capriccio Alum Gülünç bir ölümle öldü deniyor Max Stirner içinçünkü mahvına sebeb nihayet bir sinektirama Fanya Kaplannasıl öldü diye sorarsak sanırımişimiz fazlasıyla ciddileşir. Bize ne başkasının ölümünden demeyizçünkü başka insanların ölümüen gizli mesleğidir hepimizinbaşka ölümler çeker bizive bazen başkalarıölümü çeker bizim için. Ölümle şaka olmaz diyenlerkıyasıya yanıldılar bu çağdaTaksitle Alum diye bir roman yazıldı …

Devamını oku