En çok yorum alan yazıları
- Bize Kalan Nedir Söyle — 3 yorum
- DEPREMDE GÖRDÜKLERİM — 3 yorum
- Ayrıldığımızda İkimiz — 2 yorum
- Son Hatıra — 2 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
bazı şeyler… bir gün kendiliğinden silinir gideryok olur gibi değil, babamın elinden sımsıkı tuttuğum günler,-oğlum, hayatı karanlık sularda sanma;taşların soğuk yüzünü oyna!orda mısın baba? bazı şeyler… bir gün kapıdan çıkar giderunutulur gibi değil, boğazımda düğümlenip kalan aşklar,-oğlum, nasılsa ateşi söner evlerin;kırmızı gülleri hep hatırla!orda mısın baba? bazı şeyler… bir gün ansızın kaybolur giderbulunmaz gibi değil, …
Şub 23
biri yaprak, diğeri yılan olaniki yüzüğümüışığın gölgesinde bıraktımbeni uyutmaları için. bu gece ay doğarsaiçi dolacak yüzüklerimin. içimin yatağınaçekilirse gözlerim,toz meleğim geliruyku meleğim.kanadını silkelerdönerve dua ederuykuyla doluncaya kadaryüzüklerim. dokunup kendimetenim yumuşamışdedirten gecegövdemde yokluğunrengi beyazbilmiyor kimse. bu gece uyursamuykumgecenin acı göğünden süzülürgövdeme yerleşirse bir sesçiçeğine konarsaçocukluk defterimintoz meleğim geliruyku meleğimkanadını silkelerdönerve dua ederuykuyla doluncaya kadaryüzüklerim. melek soraranne …
Şub 23
kent sabahıdır, bilmemek olmaz,çıkardıkendisiyle bir uğultuyu çıkarırdı sokaklarayıkanmış o ağız kokularından,çoğalmalardansen bir susun, bağırmak benim işimağırım, isyanlara doğruyum, yataklardanım üstüme sinmişliğin var işe yaramaz şeylerin güzelleştirdiği dünyadasen bakma ey, mutlaka seslenmeliyimaşka hiç benzemeyen o yalnızlıktan üstüme sinmişliğin var bir eve girmek, orada yatmak, büyütmek bir bakışmayıdağınık dağınık dağınık eviçlerindetoplandıkça dağılan eviçlerindeben bir içkiydim herkesi geçerdimtoplandıkça …
Şub 23
çok daha fazla, ah evetçok daha fazla, susabilir insan saatlerceölülerin bakışları misali kıpırtısız bakışlarlabir sigara dumanına dalabilir insanbir fincanın biçimine ya darenksiz bir çiçeğe, bir halıyadüşsel bir çizgiye, duvara kuru pençelerleperdeyi bir kenera çekip insan görebilirsokak ortasında delice bir yağmurun yağdığınıbir çocuğun renkli uçurtmasıylabir balkonun altında durdurğunueski bir at arabasının boş alanıgürültü aceleyle terk ettiğini …
Şub 23
durmadan taşırdım yanımda üç şeyiiri çakıl tanelerini, çatlamış bir narı bir öpüşün bıraktığı harlı lekeyi ipekten çalınmış umutlarla taşırdım ah sevgilim derdim, ölüm ne kadar çoktu yaşadığımızda. bize hep beyaz mendil sallayan ölüm ki, iki kapısında haki bir yalnızlık dikilirdi ve hatırlatırdı bize, güz kuşlarının uçup gittiği denizleri. bense, yulaf kokan dağlı ellerinde dolaşmak gibi …
Şub 23
sevgilim bir kır şiiribağbozumunda buldum onuerkekler şarap içiyordukadınlarsa eski sarhoş sevgilim bir kır şiiribir elmada buldum onuerkeklerin gözünde uykukadınlarsa ezilmiş üzüm sevgilim bir kır şiirikulübede buldum onuerkekler horluyordukadınlarsa düş çobanı sevgilim bir kır şiiriyatağında buldum onugözlerimi kapayıncaaçıldı içteki duygu sevgilim bir kır şiiribağlar çoktan bozuldusevgilim bir kır şiiribeni unuttuğunu da unuttu Lina Salamander
Şub 23
Kadın gider ve bunun şiir olduğu söylenirkadın gider ve bir şair doğar bundan (Ben hangi kadından şair olduğumu bilirim) “Yazın bittiği her yerde söylenir”se kadının gittiği de her yerde söylenir kadın gittiği her yerde şiir diye söylenir: Kadının gittiği yazın bittiğidir, her yerde yaz biter kadın giderse, bunun sonu şiirdir, yazın sonu şiirdir, şiirdir aşkın …
Şub 23
bir yaprağım eski, bu parkta,senin elden ele dolaştırdığın.ölü kuşlar mevsimi: güz! diyordum………………………………… dallarda kırık aşkları gönlümün. bir bankın içine birikmiş duruyor………………………………… kokusu bir karanfilin,kokluyorum,………………………………… sen kokuyorsun. iğne ucu ayrılıklar dışındaeskiden olduğu gibi pek konuşmuyoruz………………………………….. karşılaştığımızda,iki ayrı yöne giden iki ayrı kuğu gibi. bir gölgesi var ama ağırlığı yok anıların yüreğimde, biliyorsun… dün bu parkın rüzgar …
Şub 23
üşümüştüm…düşlerimin üzeri açıktı, bendim,arzularımsa çıplak, onlardım,ufacıktı dileğim mavi suya;örtük bakışının dolaysız ısısıo kadarcıktı! üşümüştüm…ölülerimi taşıyordum, öyle sağır,kaç kez dokundum soğuk dudaklara.bilemedim nasıl dönmez o gözayrıldığı kaynağına,direnir o kadar! üşümüştümbu yaklaşan kışla değil,deniz ürpertisi, göğün alacasıyla değil,ellerimin soğukluğu hep bir kalabalıkta.kaçışının gizini gönlünde tuttuğunbilisiz aşkı……………..(nı) ver bana! üşümeyeyim… Nilgün Marmara
Şub 23
su ılık burada.yine göç kendiliğindendi,yine gözlerim açık.bu gizli alanda ne görürüm, böylesinemavi ve saf, tek başına?ah! Bir oluk geceden acuna yönelmiş,bir ağaç, yeşil çığlığını aya vuranyapraklarıyla.ben, buhar resitalini ya da buzulunçağrısını düşlerim.göz gözü görmesin, irisler donsun ya da!ses boğulsun,boyum bu boy kalsın!yüreğim bu çifte olurlukta,ılığın en karşıtı, deli düşmanı,kutup tanının kendisi olmaya ant içerek,dilerse kardan, …