En çok yorum alan yazıları
- Son Hatıra — 2 yorum
- Hüzünlü Bahar — 1 yorum
- Her bir merâm yâra tamâm söylenilmiyor — 1 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
kara sessiz gemiler geçiyor gecenin üzerinden, ağır ağır…göğün alnacında yaşıyorum nicedir yapayalnız bir korkuluk gibi. çok süredir bakmıyorum aynalara, bilmiyorum, çok süredir nasıl görünüyorum acaba? neremden tutuşturmaya başlamış beni bu hızla büyüyen yangın?sıcağın tenimde çığırından çıktığı o ilk anı unuttumsıcağın teminde geciktiğini görüyorumnasıl duruyorum mezar mezar hatıralarımla yüklükarşısında birbirine yaslanmış onlarca konteynerin?kendimin dayandığı çürük bir …
Şub 23
I.nasıl tanınabilir yüzüm seninle böyle bırakıp gittin ya beni dalgın bir kuğuydum, oyalanmadın sesinin rengine hapsettin beni. ve şimdi bir büyük anısın sokaklarımda. nasıl tanınabilir yüzxüm seninle ıtır kokusu toprağındayım kapılara paslı kilit vurmuşlar sarıya boyamışlar evlerimizi sanki güvercinsin, kanadındayım. ve bir turuncu kandil kovalar beni. nasıl tanınabilir yüzüm seninle bir kış odasında vuruldum ağır …
Şub 23
içinde sanki ömrün bütün pazarları,koskoca ve dingin bir ev hayatı, ılık ılık akan ve hayata dair alabildiğine şey gizlidir. süte benzetirim bu şiiri, bir de güz öğledensonralarına. i kendimi çok ölü hissediyorum bugünlerde bir güneş düşüyor bir yağmur damlıyor kendini bıçaklıyor günler çirkin bir kız güzel bir kızdan özür diliyor kendimi katil hissediyorum esmiyor diye …
Şub 23
Zamanın uzun tünelinde nesin ki sen, geçmişin yankısı, geleceğin sedasından gayrı? doğmadan önce yazılmıştı senin yazgın, öncesi ve sonrasıyla hayatın. Ne doyacak açlık vardır orada, ne uyuyacak ölüm, ne de doyuma ulaşacak aç gözlülük. İnsanlar sırlarıyla şaşkın, bilselerdi keşke onlarda varolan esrarı… Mihail Nuayme
Şub 23
Göklere inanırdım eskiden,ama sen, denizlerin derinliğini gösterdin bana, ölü kentleri, unutulmuş ormanları, boğulmuş gürültüleriyle. Gök şimdi yaralı bir martı,süzüldü denize. Sana kargaşalığın üzerindeki köprüyü kurmaya çalışan bu el kırıldı. Bak bana: ne kadar çıplak ve suçsuz duruyorum önünde. Üşüyorum, bacım. Kim getirecek bize ellerimizi ısıtacak güneşi? Susuyorum. Dinliyorum. Kimseler geçmiyor gecemizin karanlık sokağından. Yıldızlar kazaya …
Şub 23
Gençlik, bir hazine, kutsalmışçasına,Gittin artık bir kere, dönmemek üzere!Ağlamak istesem, ağlayamıyorum öyle ya…,Ve ağlıyorum kimi zaman, istemesem de. Çoğul idi göksel olan, o günlerde,Öyküsü kalbimin böyledir.Tatlı bir kız vardı, hem deBu dert dünyasında, keder. Bakardı saf şafakmışçasına;Güler, bir çiçekmişçesine.Koyu saçları tamamıylaGeceden ve acıdan örülme. Ürkektim bir çocuk gibi ama.Oldu o, doğal haliyle,Benim kürkten aşkıma,Herod ve …
Şub 23
Eski günlerdi, evlatYürek ile gülünürdüve gülünürdü gözlerle;oysa yalnız dişleriyle gülüyorlar artık,aranırken gölgemin peşindenbuza kesmiş gözleri. Öyle zamanlar da vardı elbetyürek ile el sıkışılırdı;geçti gitti tümü, evlat.yüreksiz el sıkışılıyoraranırken diğer elbenim boş ceplerimi. “Burası evin,” “yine gel,”diyorlar, ve tekrar geldiğimdeve hissettiğimde evimdeymiş gibibir defa, iki defa,üçüncü olmuyor hiç-kapanmış buluyorum tüm kapıları üzerime. İşte böyle böyle çok …
Şub 23
Çocuklukta, gözlerin sonsuz kadar maviydi.Şimdi gençlik, tek başına bir ardıç kuşununÖttüğü bahçedir onlar.Orta yaşta, fırtınalı bir denizi andıracaklar.Yaşlılık, karasevdaya döndürecek gözleriniYalnız, yapayalnız olacaklarPerde kapandıktan sonraki sahne gibi. LO MEN Çeviri: İsmet ÖZEL
Şub 23
Sevmiş olduğumuz ne varsa hepsi adına yalvarıyorum sana.-İçimizde anlatılmaz bir erinç ve dağların gerisindene olduğunu bilmemenin verdiği bir mutlulukla-daha önce adını bile duymadığımız yabancı limanlarlauyandığımız o yaz sabahları adına.Çöller ve ilginç gömme törenlerinin yakınlığını fısıldayanbir baharat kokusuyla dolu meltemlerin estiğio yabancı limanlar adına yalvarıyorum sana.Tayfaların tam anlayamadığımız bir dilde betimlediğio batmış kentleringözlerimizden bir türlü akmayan …
Şub 23
Ah o yarıda kalan öpüşlerin ateşi,Kalplerimizi yakan,O serin akşamlarda koşarız deli gibiMahvoluyoruz ağlamaktan,Bulamayız o yeri. Kaç kere yarım kaldı. Kaç kere… sarmaş dolaş,Ben râşeler içinde.Arzu içinde yanan dudaklarımda telâş,Seninkilerde telâş…Olmayacak bugün de. Bir tek defa öpüşsek şöyle bir kana kanaRahat ölebiliriz.Ateş çağırıyor bak, gitmek lâzım o yana.Neden daha acaba bizVakit geçirmekteyiz? Endre ADY Çeviren: Orhan …