En çok yorum alan yazıları
- Bize Kalan Nedir Söyle — 3 yorum
- DEPREMDE GÖRDÜKLERİM — 3 yorum
- Ayrıldığımızda İkimiz — 2 yorum
- Son Hatıra — 2 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya,ikincisinde daha çok hata yapardım.Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım.Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar.Çok az şeyi ciddiyetle yapardım.Temizlik sorun bile olmazdı asla.Daha çok riske girerdim,seyahat ederdim daha fazla.Daha çok güneş doğuşu izler,daha çok dağa tırmanır,daha çok nehirde yüzerdim.Görmediğim bir çok yere giderdim.Dondurma yerdim doyasıya,Daha az bezelye.Gerçek sorunlarım olurduhayali olanların yerine.Yaşamın her anını gerçek …
Şub 23
Kalbim! Bazen evlerinin önünde oturan kadınlara gelin önerdin sen. Övdüğün yosmalar seni şaşırtmadı da mahcup etti her seferinde. “Son” dedin, “bu son tavsiyem olacak!” Yoksul çocuklara ait o tek fotoğrafın ateşe düşmesi gibi Bağdat düşünce sen gittin. Yokuş olsa da yolun doğusu sen gittin. “Nasılsa” dedin söylenerek, everdiğim bir gelin yolda toplar beni. İnsan yola …
Şub 23
MerhabaSözlerime küfürle başlamak istiyorumYani ben Hiroşima’yı duyunca Japon olan benTombul ve yüzü kırışmış kadınları görünce üzülen benKapı pervazlarından geçerken besmeleyi unutuncaYüzü kızaran köylü adamlardan olmak isteyen benElleri üşüyünce nereye koyacağını bilmeyen benGeceleri yatarken kutup ayıları üşümesin diyeDua eden benDişleri sararmış inşaatçılar yüzündenEstetik cerrahlarına sarı zarf içinde kınama cezası veren benGazze’ye şiir yazılmazGazze’ye şiir yazılmazGazze’ye şiir …
Şub 23
Hangi aşktan, hangi yüzdenHangi yorgunluktansın sen?Hangi şimşek gürültüsünden gözlerinHangi yıldızdan geliyorsun sen? Bin hayatta kalmalardan geliyorumBin acıdanBin yoldanTek bir şafaktan geliyorumTek bir sabahtan Peki ama hangi şehirden, hangi dağdanHangi sabırdansın sen?Hangi ateşten gözlerinHangi yıldızdan geliiyorsun sen? Bin sahilden geliyorumBin sahadanBin paylaşmadan Arzudan geliyorum velhasıl! Gün doğmamışken daha, halatları gevşetiyorumHalen ümidim var, ondan. France Bonneau
Şub 23
Bir süre sonra,bir eli tutmakla, bir ruhu zincirlemek arasındakiince farkı öğrenirsin, Ve aşkın yaşlanmak,birlikte olmanın da güvende olmakanlamına gelmediğini öğrenirsin. Ve öpücüklerin sözleşmeve hediyelerin de vaat olmadığınıöğrenmeye başlarsın. Ve yenilgileribaşın dik ve gözlerin açık karşılamaya başlarsın,bir çocuğun üzüntüsü ile değil,bir yetişkinin zarafeti ile… Ve herşeyi,bugünü düşünerek yapmayı da öğrenirsin,çünkü yarın ile ilgili herşey belirsizdir. Bir …
Şub 23
“Vedalaşmaların ilmini yaptım ben,”Sürgünlerin uzmanlığını.Bir vapur nasıl kalkar bir limandan.Tren nasıl acı acı öter, öğrendim. Yıllarca mektuplarla yaşadım.Kaçak tütün, yasak yayınLarla beslendim.Unutmadım. Unutmadım. En çok yelkenleri özledimBozkırın buzlu yalnızlığında.Dağlar yoktu, dağlar yoktu,Rüzgârlara yaslandım. Çılgın mıydım, tutsak mıydım?Yüreğinde karanlığın?Kan kurudu –Ben gül oldum açıldım. Cevat Çapan
Şub 23
Daha uzun söyleyebilirdim bu sevinci kendimeBekledim biraz serinlesin yeryüzüCümle ağrıların beni beslediği toprakŞimdi seninle sözleşecek bir ömrüm daha var Ellerimde birdenbire çoğalan parmakKessem de azalmıyor nafile bendeki akşamBir yarımdan doğan sana sığındım af eyleOnun adıdır artık Yeryüzü boydan boya dolaşacak o efsunlu rüzgarTenimden akıtılmış sütler içindeBeşiğinde el kadar oğullar biriktiren toprakEvvelinden tövbekar dünden lacivertSana ülendim …
Şub 23
Yapraklar dökülüyorÖmrümün duvarlarıArtık çok da sağlam değil Yaprakların düşüşünü duyuyorumGeceleyin ayak seslerinin gürültüleriya da öpülüşleri gibi çocuklarınbir perde gibi düşüyorlaryaprakların arasındahatırlamaya çalıştığımız gökyüzününkırıntıları Perdenin diğer tarafındaUçsuz bucaksız kırlar uzanıyor etrafımızdaÇiftliklerEkmek dilimleri gibi oturan tarlaların arasındaHayvanlarKendi soluklarının evindeAğıla gerek duymaksızınVe kuşlar asla tünemeyen Gördük biz bunuBiz bunu ezbere biliyoruzMevsimsiz insanlar Hiçbir şey üzerine kurmayacağımHiçbir şey üzerine …
Şub 23
seni de vururlar bir gün ey acıuçuşup durduğun kanatlarındansazın sözün türkülerin tükenirellerin koynunda kalakalırsın şakaklarına kar yağıyor bilesin ey acıgül açan yüzlerimizdegöğeriyor rengin senin de biz senitâ eskiden tanırız hanigöğüslerimize taş olur inerdenavuçlarımızda hira dağıydın al atların tan yerine ayarlanmış yelelerindeakdeniz rüzgarlarına karışan sendin biliyorumhiçbir tarıh yazmayacak ve birsır gibi kalacak yakılan kitaplardagöbek bağı anasından …
Şub 23
Usulca gir kapıdan zile basmaHiç telaşlanma ben daha dönmemişsemYoldayımdır nerdeyse yokuşun dibindeSuların kararmasını bekliyorumdurTuğla harmanlarından gelen yanık havanın Bahçedeki akşamsefalarına sinmesiniGüç bela dizginliyorumdur içimdeDörtnala sana koşan küheylanları Bütün gün kağıttan dağlar arasındaydımNabzım ileri giden saat gibi işledi durduDilekçeler kararlar tozlu makbuzlarHep adını okudum silinmiş satırlardaPencerede kuleler minareler kirli gökDurmadan kuşlar uçtu bir bacadanRüzgara karışan saçlarını …