Şiir Antolojim

En çok yorum alan yazıları

  1. Son Hatıra — 2 yorum
  2. Hüzünlü Bahar — 1 yorum
  3. Her bir merâm yâra tamâm söylenilmiyor — 1 yorum
  4. Çamur Etkinliği — 1 yorum

Yazarın yazıları

Bir Yalın Bir Uzak

Ergeç yitirir anlamını uzakbakış dağılır tuzakların aç ambarında. Hangi taş çatlamaz da avunur yosunlarla; bitkin, kurak. Şenlik büyür, acı balı taslara doldurarak mumdan güller: yeni istanbul hatırası. Çanakkale çoktan geçildi aşk kalplerde bir kürdilihicazkar yarası. Ruh nasıl doysun, ten: gülün damlası uzak kızılcık şerbetiydi, çoktan içildi. Geçti yaz, eski baharlarla avunarak dalgada yağmur kuşları; bir …

Devamını oku

Tutsak Yolcu Dileği

1/Perdeleri çekmeyelim çıkarken Bizi bekleme duygusuyla bırakalım bu evi Bu evi öyle sevdik, bir ölünün tabutu Kirpinin dikenlerini sevdiği gibi Eşyalara bakmaktan birbirimize Bakamaz olmuşuz fark etmedin mi? Ev önce sığınak, bir tuzak sonra Yolculuk birbirimizi görmek için bir fırsat Ayna da eşyadır, valize koma! 2/ “eşyanın konumunu biçimini rengini almışlardır” En büyük cakaları karşı …

Devamını oku

ESKİ BİR

Akşamlar rakılar laflar… burdan çıkıncaGün ortası bana da uğrayalım bir birsağıma soluma, olmadı, üstüme başıma gönlüm şurda, aklın bir sokak ötesindedir eski bir bulutların yeni bir sağanağından bir kat yukarda durmaya mayil nehir burdan çıkınca Sana da uğrayalım, yaz konağına güneşin dolunay çıkmazına, aşkın yezidi aksanına o sensin, terletirsin sözcükleri serinletirsin eski bir mevsimlerin yeni …

Devamını oku

Küller

küller hâlâ yanıyor yüreğimdekar içindeki yangın bu bir testi dolusu suyun yangını dolu bardağın çıplak ağacın sarışın çocukların kar yangını kar altında kalan başağın yangını bir ucu tutuşan şarkının yangını taşduvarların yangını içimize düşen güllerin yangını bahar ağacının yangını düş dolu gözlerin yangını sesin içindeki sessizliğin yangını çok eski rayların yangını doğuya giden bir trendeyim …

Devamını oku

Aşk

Bu meyhane seninle mi kalabalık ansızınsen mi getirdin denizi eski koylardan Dizin dizime değiyor, rakılar boz bulanık yüzümüzde sevda portrelerinin karakalem çalışması tabaklarımızdaki balık iskeletine bakıyoruz kemancı Itri’den, biz mahilerinden mahmur giderken yorgun, tipi yemiş ve uykusuz sana göstermeden kıvılcım çaldım gözlerinden ateşin sesi bu, tutuşmasından anlıyorum bardaklara alazların parıltısı çarpıyor bu meyhanede kuş sesleri …

Devamını oku

Tanrı Bana Uğramadı Bu Gece

tanrı bana uğramadı bu gecesüt dökmüş kedilerle sarmaş dolaş uyudum bir ara terk etmiş gibiydim bedenimi çengilerle çalgılarla yalanlar dolanlarla çok kalabalık dünya! korkuyorum, ukala yastıklara gömüyorum yüzümü kapıları kitliyorum; perdeleri balmumuyla yapıştırıyorum sokağa yine de yer kalmıyor bana; çok kaba bu dünya odam çok sıkışık, ruhum görünüyor aynada eğri büğrü, kaotik ve beşgen şeklinde …

Devamını oku

İnce Aşk Devleti

Söylenmemiş bir şeyler bırak arkanda:Şairden şehir çıkmazsa Sen şehirden bir şair çıkar! Bakışlarında üşümüş bir bozkır kurdu uluması Peşinde tenezzül ve nüzul bir hüzün, dilinde yavuz mısralar! Aynalardan kendini kırarak kurtul, Nasılsa hayat özne… yüklem gibi senin öğelerini sıralar. Alabilirsen al odası soğuk yalnızlık saatlerini, Masanın üzerini suskunluktan arındır, söz çiçekleriyle donat. Yazdıkça tutuşur kalemin …

Devamını oku

Aşınmış Eşya Deposu

Kendi rüzgârında savrulan bir hayat bu benimkisiöyle usul, sessiz, belli belirsiz. Gün günden çoğalırken içi boş bir ev şimdi şehrim sokaksa, kimi kimsesi kalmamış çocuk bakışlarında yağmur. İşte yerini değiştirdi kederle, yersiz yurtsuz ruhumda bir yer edinen hüzün. Eteklerime sürtünen kedi terk edip gitti evi, aşınmış eşya kokusu, ürperti, akşam! uzanıp uyusam da örtse üstümü …

Devamını oku

Kalkışma

Ansızın bir kanama olmalı beni düşünmenbir zamanlar vardın sen şimdi kemiren bir yanılsama. Mevsimler gelip geçiyor hızla dökülüyor günler değişiyorsun usulca ve kendini aldatan bugünü anlamsız kılan yalan arkası yarın korkular öpüşen iki çığlık ağzımda ben derimi yüzdüm sen soyunurken. İstedim ki karanfiller birden sana kanasın. Kaldığınız yerden başlayalım kırılmaya bu kendinde kayboluş ellerinin içine uzaması kocaman …

Devamını oku

Günden Güne Her Güne

25 HAZİRAN 2004 CUMA Bu gece ayın ışığı yatağımız kır çiçeklerinin yorganımız olsun Ömrüm senin ecelin benim olsun 27 HAZİRAN 2004 PAZAR Bu gece de koynumda kal Kır çiçeklerinin kokusundan Hazırladım yatağını 01 AĞUSTOS 2004 PAZAR Ömrün, Ömrüme sırdaş Kimim var senden başka? 01 EYLÜL 2004 ÇARŞAMBA Güz geldi, kapa pencereleri Ruhun üşüyebilir 02 EYLÜL …

Devamını oku