En çok yorum alan yazıları
- Son Hatıra — 2 yorum
- Hüzünlü Bahar — 1 yorum
- Her bir merâm yâra tamâm söylenilmiyor — 1 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
çığlığım boğazımı kesti, kana(ya) madım-de halindeyim acıların I. her şeye susuyorum artık susuzluğum dilimin ucu, kemiksiz ölümlerden ölüm beğendim, üzerime olmadı zor günler için sakladığım bir intihar vardı cebimde çıkarttım baktım, kurtlanmış sebebi var elbet bu gözyaşlarının anlamaya çalışmayın, anlayın bir ressamın tuvalinden düştüm hiçbir renk kurtaramadı beni beyazlar giymiş bir duygunun içinde, ismim sırdır …
Şub 23
sen şimdi gitama arzularınla gel sonra unuttuğun sevilişler bende var, istediğin dokunmalar sen şimdi git ama çıplaklığınla gel sonra tenim mavi dudaklarına düşersem boyanırsın, şehvetim mavi gel kulaç at derinlerimde yorulursan tutarım şefkatim mavi unutmamı bekleme ama özlemleri kırıldığımı, duvarlara şişeler fırlattığımı güçlü değilim, insanım unutmamı bekleme vedaları bile bağışladığımı bu yüzden diridir kavuşmalarım sataşmalarım, …
Şub 23
Yola düştü mürit. Sanırsın yeşil ekine yel düştü… O gece âlem-i mânâda efendisini görmüş idi. Hasretlik aradan çıkmış idi. Alnını ter basmış, sanki göğsünün orta yerine bir loğ taşı konmuş idi. Ne ise ki Efendi mütebessim, “Ya ihvan” demişti,”‘ “Akpınar’ın suyu yine öyle büngül büngül akmakta mıdır?”.Derekap el bağlamış, boynunu bükmüş “Beli Sultanım”’ diye usulünce …
Şub 23
Dişi ağrıyor gibi bir eli yüzünde, başını sağa sola sallaya sallaya içeri girdi. Bir yandan elini yanağına vuruyor, bir yandan da: – Tuh rezil olduk, rezil olduk… deyip duruyordu. Oysa çok kibar bir adamdır. Kapıdan girer girmez, daha selam bile vermeden “Tuh, rezil olduk…” diye dövünmesine pek şaştım. — Hoş geldiniz, dedim, buyrun… Oturun rica …
Şub 23
New York’un düşük kiraları yüzünden sanatçılarla dolu olan Greenwich Village’ında üç katlı bir binanın en üst katındaydı Sue ve Johnsy’nin stüdyoları. Amerika’nın iki ayrı ucundan gelen kızlar bir lokantada tanışmış ve ortak sanat zevkleri olduğunu anlayınca ortak bir ev tutmaya karar vermişlerdi. Bu olay Mayıs ayındaydı. Kasım ayında ise bölgeye doktorların zatürree adını verdiği soğuk …
Şub 23
Karanlık bir sonbahar gecesiydi. Yaşlı banker, çalışma odasında bir ileri, bir geri yürüyor, on beş sene önce yine bir sonbahar akşamı verdiği bir partiyi hatırlıyordu. Partide pek çok zeki insan vardı ve bu insanların arasında ilginç konuşmalar geçiyordu. Konuşulan şeylerin başında ölüm cezası geliyordu.Aralarında gazetecilerin ve entelektüellerin de bulunduğu misafirlerin büyük çoğunluğu, ölüm cezasını tasvip …
Şub 23
Ardıç kokuludur babam. Tezek kokuludur. Onurludur. Kıt kanaat geçinir, geçindirir; ama asla el açmaz. İhtiyacını belli etmez. Her eksiği giderilmiş gibi davranır. Neden böyledir babam? Böyle terbiye görmüş, böyle öğrenmiştir. Ali okulu mezunudur. Okuma yazmayı askerde çözmüştür. Ama el yazısı benimkinden güzeldir. Babam, iyi kalbli babam. Alnında kırışmadık nokta kalmamış. Diken diken olmuş çehresinin her …
Şub 23
Şimdi size anlatacağım olay başımdan geçtiği zaman on yaşında kadar vardım. Olay yazın geçmişti. O zaman Rusya’nın güneyinde bir çiftlikte oturuyorduk. Çiftliğin çevresinde birkaç fersah ötelere kadar bozkırlar uzayıp gidiyordu. Yakınlarda ne bir orman, ne de bir dere vardı. Pek derin olmayan, fundalıklarla kaplı sel yatakları, dümdüz bozkırı yeşil yılanlar gibi kesiyordu. Bu sel yataklarının …
Şub 23
Sen varken kötü diye bir şey bilmiyordukMutsuzluklar, bu karalar yaşamada yoktu.Sensiz karanlığın çizgisine koymuşlar umuduSensiz esenliğimizin üstünü çizmişlerNicedir bir percereden deniz güzel değilNicedir ışımıyan insanlığımız sensizliğimizden. Sen gel bizi yeni vakitlere çıkar. İlhan Berk
Şub 23
Sevgilim, işte eylül Ve işte senin usul usul seğiren yüzün. Zaman ki sonsuzdur Bitmemiş şiirler gibidir. Bazı hüzünleri Bazı nehirleri tutup anlatmak gibidir. Biz ki zamanı tırnak içine alıp yaşadık (İsteğin bulanık kıyısında). Bundan değil midir bizim aşkımızda Sürekli bir akşam hüznü vardır. İlhan Berk