En çok yorum alan yazıları
- Bize Kalan Nedir Söyle — 3 yorum
- DEPREMDE GÖRDÜKLERİM — 3 yorum
- Ayrıldığımızda İkimiz — 2 yorum
- Son Hatıra — 2 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
Bütün hazları tattım, kitapları okudum,Ah, kandırmadı; kaçmak, kurtulmak istiyorum.Bir başka köpükle gök arasındaki o kuşlarOrada şimdi kim bilir ne kadar sarhoşlar!Deniz çekiyor, deniz, kim tutabilir beni;Gözlerde aksi yanan o eski bahçeler mi?Geceler! Mahzun ısığı mı yoksa lambamın,Beyaz kağıda vurur, korkar dokunamazsın;Ne o, ne de çocuğuna meme veren o taze;Gideceğim, ey gemi, bilinmedik ellere.Demir al, sallayarak …
Şub 23
Yüzü akken kara olurYiğit kocamaya görsünEllere maskara olurEli titrer, gözü akarGüzeller yanından kaçarKarısı “ah, ölse” diyeDua eder biteviye. Tukaram
Şub 23
“Neruda’nın eşiyle hikayesini biliyor musun?”“Hayır”“Neruda, eşine hiç “seni seviyorum” dememiş, eşi ona sürekli ” seni seviyorum” dediği halde. Bir gün yağmurdan sonra gezintiye çıkmışlar ve Neruda eşinden kendisini sevip sevmediğini sormuş. Eşi hafifçe kaldırmış başını, yağmurlu toprak kokusunu derince içine çekip cevaplayıvermiş: “Ben de” Gülali CanPenceremde Buğu
Şub 23
İstenilir bir hal değildir yalnızlıkUnutulmuş bekleyeni gelmeyengemisiz limandazamanın orta yerine demirleyenbir tozlu sandıkçürür yeşil ve bir başına Çocukluğun penceresine tünemiş korkuçalar kapıları gecenin bir vaktiıssız sokaklar koynuna alır onuışığı insan caddelere götürür sesini Oyundan çıkarılmış çılgın sözyaslar sağır duvara sırtınıBelli değildir kimin karar aldığıürker karanlığı yaran bir tutam ışıktanbölünmüş uykulardan arta kalanfelsefedir tanrıGüçsüz gövdesiyle yalnızlığa …
Şub 23
İlkbahar Gel sevdiceğim, küçük tepelerin üstünde yürüyelim karları eritmek için, tepelerle vadilerde gezinsin diye hayatı uyandıralım uykusundan. Gel en uzak kırlarda Bahar’ın ayak izlerini sürelim;Gel, en yükseklere çıkalım, kırların yeşilleri giyinmesini seyredelim.İşte kış gecesinin topladığı örtüyü baharın fecri yaymış! Şeftali, elma ağaçları onu giyinmişler de kadir gecesindeki gelinler gibi çıkmışlar ortaya.Asmalar uyanıyor; filizleri kucaklaşan sevgililer …
Şub 23
I “Bir kereye mahsus yaşanan her ankendi hatasını bir daha düzeltilemiyecek biçimdeiçinde barındırır” Bana kanatlarımı bıraktırdılar,Bana ihaneti öğrettiler. Başka haber yok. II İkiye bölünmüş bir bütün gibi yaşadımBir yanım öbür yanıma düşmanSağımda kızgın kumlar gezdirdimSolum üşüyor eski bir anıdan. III Mum: alıngan. Kendi ateşiylekendini yok eden yumuşakça.Erimek üzere varsın, kaderine inanırsın.Ölürken fark edilmez, ışığın solduğu …
Şub 23
Güneşte gülüpYağmurda ağlamakKolaydı…Düzenin çocuğuydun sen!UsluVeMutlu…Duydum ki,Haksız zamanlarından kurtulmak içinUmutlu;Pazara çıkarmışsın mevsimlerini…Bir kasım akşamının âhını alanSonbaharmış elinde kalan… O yalnız ağacın selamı var!Halâ tek başınaO eski yerindeBakışlarını sayıklarBaharın feri söndüğünde… Oysa;Güneşte de ağlayan bir kadın vardıYalnızlığın çok güzel olduğu bir şehirde…Sadece gözleriDeğişmeden kalmış yüzünde…Gelmemiş senden amanAğlamaya alışmış,Çaresiz, kocamanBulutlarla yarışmış… Ey sen!Düzene düşüp aşka küsünceOyuncaklarını toplayıp giden …
Şub 23
Bir şubat gecesine saklanıpAralık kapısında kalan adama:Ona kadar sayacağımÖnüm arkamSağım solum AŞKSaklanmayan ”sobe! ” I Dualı köy yollarındanMeleklerin sofralarına uzananHem herkes hem hiç kimse olduğunEfsunlanmış bir rüyanınCennetten indirildiğiYolculuktur aşk.Aşk gelirYangın başlar…(Yangın ısıtır, yangın acıtmaz.) II Yanına bir adam gelirVeGelincikler artıkSon yazda da açmaya karar verir.Söyleme aşkı sus!Sus gözünü seveyimAşk kocaman bir gizdir.Haramlar helalHelaller haramHem de …
Şub 23
Deniz nerede pırıl pırıl,Nerede yolculuklar, yollar..Orada adımlarım var. Gemiler midir giden, dumanlarıyla,Trenler midir gelen, insanlarıyla..Orada gözlerim var. Sayısız yeşil rengi yapraklar mı verir..Tadları, meyvaları, gıdalarıAğaçlar mı verir, topraklar mı verir..Orada ağızlarım var. Renk renk, biçim biçim açan çiçekler mi..İlkyaz dolu bahçeler mi..Ses kaynayan geceler mi..Orada duyularım var. Nerede kuşlar, orada kulaklarım.Nerede taşlar, topraklar ellerim orada.Nerede …
Şub 23
Bir anda olur biter -Ölmek Hiç canın yanmaz diyorlar Solmaktır aşama aşama Sonra gözden tamamen yitmek Kara bir Şerit –günün üzerinde Şapkanın üzerinde bir tül Derken günün hoş ışıkları gelirYardımcı olur unutmamıza Yoktur O –gizemli varlık İçi bizim zekamızla dolu Çekildi derin bir uykuya Artık kalmadı yorgunluğu. EMILY DICKINSON Çeviri:Tozan Alkan