En çok yorum alan yazıları
- Bize Kalan Nedir Söyle — 3 yorum
- DEPREMDE GÖRDÜKLERİM — 3 yorum
- Ayrıldığımızda İkimiz — 2 yorum
- Son Hatıra — 2 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
I. Bu insanlar dev midirYatak görmemiş gövde midir Bir yara açar boyunlarındaKolkola durup bağırdıklarında -Ya kurbanın olamDağlar önüme durmuşKi dağlanam Çekip pırıl pırıl mavzerler çıkardılar oyluk etlerindenDurdular ite çakala karşı yarin kapısında 1. Yedi adam biri bir günbir kan gördügereğini bellediyari alsa koynunaAyırmaz kanı yanından Beyaz haberlerim var kardeşlerim-Bir güzel ince gelinKabartır göğsünü toz duman …
Şub 23
yine bütün güzelliğini kuşanıp gelmişsingözlerinde şafaklar söküyorumutlar doluşmuş kirpiğinin ucunabu kör karanlıklar içinde gözlerin gibisin hangi mevsimden topladın yüzündeki parıltıyıo uzun uzadıya emilesi dudaklarhangi yemişin kırmızısıbu zemheriler ortasında güzelimafrika sıcağında mı getirdin gülüşünü yine bütün güzelliğini kuşanıp gelmişsingamzelerinde baharlar çizgileniyorbir söğüt dalı saçının her telifirari özlemlerimin tutuklusu gibisin bilmem bu kaçıncı âşık oluşum sanabu kaçıncı …
Şub 23
Birden bire şimşek gibi çarptın beni,Hiç aklımda yokken, hatırlattın kendini,Keşke hiç aramasaydın beni,Düştün aklıma unutamam ki seni…. Yine eskisi gibi olalım diyorsun, ağlıyorsun,Bir daha olmaz sende biliyorsun,İnan beni çok üzüyorsun,Düştün aklıma unutamam ki seni… Seni seviyorum diyorsun,Benim seni sevdiğimi nerden biliyorsun,Bana çok acı çektiriyorsun,Düştün aklıma unutamam ki seni… Senden kopmak çok zor geldi bana,Sarılmak istiyorum …
Şub 23
Güzel, ne güzel olmuşsunGörülmeyi, görülmeyiSiyah zülfün halkalanmışÖrülmeyi örülmeyi Bahçende gülün güllenmişŞeyda bülbülün dillenmişKoynunda memen kirlenmişEmilmeyi emilmeyi Mendilin yudum, arıttımGülün dalında kuruttumİsmin ne idi unuttumSorulmayı sorulmayı Seğirttim ardından yettimEğildim yüzünden öptümAdın bilirdim unuttumÇağırmayı çağırmayı Benim yârim bana küsmüşZülfünü gerdana dökmüşMuhabbeti benden kesmişSevilmeyi sevilmeyi Çağır Karac’oğlan çağırTaş düştüğü yerde ağırYiğit sevdiğinden soğurSarılmayı sarılmayı Karacaoğlan
Şub 23
IEski bir kilise avlusu nasıldır bilirsinBilirsin çinisi çalınmış kırık bir pusulada geçer zaman Nasıldır bilirsin böyle bir avluda soluklanmakSeni görmediğim günlerin küflü ekmeğini bilirsin, bekliyorum Su alan bir kalyonla, bilirsin bir kara parçasıdır yüzünBir ormandır bir koydur bir buluşma yeridir Ve yoktur onu da bilirsin. Eski bir avlu nasıldır bilirsinBir yaşanmış bizimdir ve gözlerim vaha …
Şub 23
sararır mevsim, terk etmeye hazırlanıryorgunluk basar, çöküveririz bulduğumuz ilk yerebir sıcaklık ararız, kaçarken yakalayacağımızürpersek de çıplak vücutlarımızı sunacağımız gün ışığıo uyuşukluk haline yakınlaşan tenler üşürüz, yine de bırakmak istemeyiz sahilihavlulara sarınıp son kez yattığımız öğle uykularıbaşımızı annemizin omzuna koyup kurduğumuz düşlerbelki de budur özlemle ardından baktığımız bırakıp giden aşk, ıslaklığı kaçamak öpücüklerinkararır ve yiter gökyüzü …
Şub 23
hayata bir çentik atmak istiyordumzamana senden iz bırakmaksözcüklere gerek vardı, ağlıyordunoysa küçük beyaz bir yalan yeterdi kendimizi şaşırtmayı sevdikhatırlamanın verdiği hazzıaramızdaki o değersiz boşluğukırılıp dökülmeleri, paramparçalığı sıradan öğütlerdeki felaket haberleri,unutulmuş çocukluğumun o uzun ırmaklarıbir bakış, anlamsız bir gülüş; suç ortaklarımızgölgelerin renginde birbirini bulan bedenlerimiz öncesi ve sonrası olmayanların denizindeyalnız kadınların aldığı şehir kokusuanlamı kalmayan yeminlerlehepimiz …
Şub 23
Evlendiler, seviştiler amma muvakkaten;Sevda sükuuta başladı beş hafta geçmeden.Evlendiler, niçin? Bunu bir kız nasıl bilir?Evlenmesiyle maderi olmuştu müftehir;Zevcin de verdi neş’e düğün akrabasına,Lakin dokundu kendi hayal ü havasına.Tahdid idi, onun nazarında, hayatınıBir şahsa hasrediş emel ü irtibatını… Evlendiler, seviştiler amma muvakkaten.Sevda sükuuta başladı beş hafta geçmeden. Endişeden gönülleri hali değildi hiç;Olmuştu bir şita bu gönüllerde …
Şub 23
– Bugün açız yine evlatlarım, diyordu peder,Bugün açız yine; lakin yarın, Ümid ederim,Sular biraz daha sakinleşir… Ne çare, kader! – Hayır, sular ne kadar coşkun olsa ben giderimDiyordu oğlu, yarın sen biraz ninemle otur;Zavallıcık yine kaç gündür işte hasta… – Olur;Biraz da sen çalış oğlum, biraz da sen çabala;Ninen baban, iki miskin, biz artık ölmeliyiz…Cocuk …
Şub 23
Âşık değilsen eğer, bırak kapını çalsın aşk,âlem dediğin ağrıtacaksen gittikçe, dipsiz olacak,mutluluk ve keder aynı zamanda vuracak. Sözün özü: Bir uçurumdur aşk,gölge ve ışık, şiir ve manzum,orda nice nesnenin sûreti, mahzunve aynı zamanda neşeli yansıyacak. Sefalettir o, dehşettir tarifsiz,fakat onsuz yaşamak da imkânsız. Ruben DARIO