Şiir Antolojim

En çok yorum alan yazıları

  1. Son Hatıra — 2 yorum
  2. Hüzünlü Bahar — 1 yorum
  3. Her bir merâm yâra tamâm söylenilmiyor — 1 yorum
  4. Çamur Etkinliği — 1 yorum

Yazarın yazıları

Saim Bey’in Gazeli (II)

Sevda, çıkmaz yolu izlemektir, Kavuşmaktan çok, özlemektir. Kapanmasın diye hasret yarası, Pir Sultan misali tuzlamaktır Gönüllü avutucuların şerrinden, Derdini herkesten gizlemektir (medet heeeey) Yapyalnız akşamlar bastırıyorken Kıvrılan yolları gözlemektir. Derdini kendine saklamaktır ey Saim! Sanma ki inlemek, sızlamaktır. Hüsrev Hatemi

Son Aşk

Yeni hayat yeni duygu yepyeni bir hayal bu Başka sözler başka biri sevginin en üstünü Son ümidin, son desteğin, tuttuğun son daldır bu İnandığın son gerçektir sonu yıkımın olur Anılar hiç yaşamamalı Bu son aşk her şeyin olmalı Tüm kalbini ona bağlamalı Aşk sevgi nedir bilmeyen sanır hep acı verir Bir bakar ki başka biri …

Devamını oku

Yoldaki Yalnız Kadın

Bir sakıncadır, bir tehlikedir bu hâlâ erkeklerin olan bu dünyada yürümek yalnız başına. Her dönemeçte bekler seni pususu saçma rastlantıların. Sokaklar yaralar seni meraklı bakışlarla. Yoldaki yalnız kadın. Tek savunman senin savunmasız olman. Düşünmedin erkeği dayanılacak bir destek gibi, yaslanılacak bir ağaç gövdesi, sığınılacak bir duvar gibi düşünmedin erkeği. Düşünmedin erkeği bir köprü, bir tramplen …

Devamını oku

Kendini Aramak

Umutsuzca insan arıyorum. Tünel karanlığını aydınlatmak içinDiyojen’in feneri solgun sönük.Kalabalıklarda insan kayboluyor – bataklıkta bir köpükçük sanki.Yirminci yüzyılın sonundabu lanetli gezegeninkalabalıklarındagökteki yalnız Tanrıinsandan daha kolay bulunur. İnsan arayıcısı – altın arayıcısı,iktidar arayıcısıve Tanrı arayıcısındançok daha umutsuz bir uğraş. Yapacağın biricik şey kalıyor – kendi kendini aramak. Umarım,kendinde insan izi bulursun! Blaga Dimitrova

Aynalar Ve Zaman

erguvanlar geçip gittiler bahçelerden geriye sadece erguvanlar kaldı şair! bahçelere özenecek ne vardı? işte tenhâ her yanımız, hep tenhâ ne aradık sözcüklerin kuytularında ne bulduk soldukça çoğalan dilimizde? Zaman´ın sırı hala duruyor olmalı ki üzerimizde biz bakınca görünen aynalardı nasıl var olduysanız öyle kayboldulardı bir yazın tiniyle bir güzün bedeni hem birleşti hem de ayrıldı …

Devamını oku

Banko

Biber ki yasa dışı önderidir sebzelerin: Şu sofrada ikimiz için de vur emri! Sözcükler alevler içinde nasıl da serin! Orta yerde durmuyor bir türlü yumru. Bu akşamüstü üç şey doğruladı beni: Kulüp rakısının üstündeki resim, bir; Ortak arkadaşımız prens hayati, iki; Üçüncüsünü sorma, bizimle ilgilidir. Bekarlara ev vermiyorlar, doğru; Evlilere kız vermedikleri de doğru, Bu …

Devamını oku

Sevgilim Ben Şimdi

Sevgilim ben şimdi büyük bir kentte seni düşünmekteyim Elimde uçuk mavi bir kalem cebimde iki paket sigara Hayatımız geçiyor gözlerimin önünden Çıkıp gitmelerimiz, su içmelerimiz, öpüştüklerimiz “Ağlarım aklıma geldikçe gülüştüklerimiz”. Çiçekler, çiçekler, su verdim bu sabah çiçeklere O gülün yüzü gülmüyor sensiz O köklensin diye pencerede suya koyduğun devetabanı Hepten hüzünlü bu günlerde Gür ve …

Devamını oku

Dünyanın Bütün Çiçekleri

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum Bütün çiçekleri getirin buraya, Öğrencilerimi getirin, getirin buraya, Kaya diplerinde açmış çiğdemlere benzer Bütün köy çocuklarını getirin buraya, Son bir ders vereceğim onlara, Son şarkımı söyleyeceğim, Getirin, getirin… ve sonra öleceğim. Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum Kır ve dağ çiçeklerini istiyorum. Kaderleri bana benzeyen, Yalnızlıkta açarlar, kimse bilmez onları, Geniş ovalarda kaybolur …

Devamını oku

Mavi Gözlü Dev

O mavi gözlü bir devdi. Minnacık bir kadın sevdi. Kadının hayali minnacık bir evdi, bahçesinde ebruliii hanımeli açan bir ev. Bir dev gibi seviyordu dev. Ve elleri öyle büyük işler için hazırlanmıştı ki devin, yapamazdı yapısını, çalamazdı kapısını bahçesinde ebruliiii hanımeli açan evin. O mavi gözlü bir devdi. Minnacık bir kadın sevdi. Mini minnacıktı kadın. …

Devamını oku

Şaşırtıcı Karşılaşma

“Çok eskiden yaşadım bu ânı ben”Dersiniz şaşkınlık içinde.İlk girdiğiniz bir ev, bir merdivenBirden güneş vuran pencere, Ve tam sırasında tren düdüğü…İşte böyle gelmişti siz dünyadaDeğilken bir gün öğle üstüBu renklerle bu sesler bir araya. Yaşamak anımsamak mıdır yoksa?Sanmam, biz de bir sestik belkiBirileri için yıllar öncekiŞaşırtıcı karşılaşmada Melih Cevdet Anday