En çok yorum alan yazıları
- Son Hatıra — 2 yorum
- Hüzünlü Bahar — 1 yorum
- Her bir merâm yâra tamâm söylenilmiyor — 1 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
Anımsıyorum o büyülü anıKarşımda beliriverdiğin,Uçup gidici bir hayal gibi,Dehası gibi saf güzelliğin. Bunluklarında ümitsiz hüznün,Telaşın yorucu tasalarında,Çınlardı o tatlı ses uzun uzun,O güzel çizgiler görünürdü bana. Yıllar geçti. İsyancı dalgalarında fırtınalarınDağılıp söndü eski hayaller,Unuttum tatlı sesini seninVe silindi Tanrısal çizgiler. Issızlıkta, karanlığında tutsaklığınSessizce uzayıp gidiyordu günlerimTanrısız, esinsiz,gözyaşsız,Yaşamsız, ve sevgisizdim. Ve işte bir an geldi, uyandı …
Şub 23
Derin gecede, görüyorum görüntüleriniİki gölgenin, ayakta, beyaz bir perde üzerinde.Gecede iki gölge… Yalnız ve yüzyüze Bir lamba yanıyor arkasında bu ekranın.Yalnız ve delice arzulayan birbirleriniBirbirlerine can atanOrada, bir erkek gölgesi ve bir kadın. Uzatmışlar acıyla başlarını birbirlerineBir şey var fakat engelleyen anlaşmalarını.Fısıldaşıyorlar belki, nedir korktukları?Boşuna uzanmış birbirlerine kolları:Canlı arzularına karşın dokunamıyorlarbirbirlerinekarşı karşıya, yüz yüze, duruyorlar …
Şub 23
Ben bu içimin yankısı, ben bu içimin koruylabu narı daha fazla taşıyamam.Düşecek ellerimden, dağılıp dökülecek odaları,dayanamam.Benden sana mevsimlerden anne, uykularımdan tüller,ömrümden ağrılar sızmıştır.Bu aşk bende bir imkânsızlık tasarımı gibi kaldı,kaldıramam. Adı Şubat olan bu şiirde kalbimuzun bir nehir gibi ağrıyor. İnat yumağım çözüldü.Sol omzundan siyah atımı, sana düştüğüm o eski şubattançukurumu alıyorum.Benden kalan boşluğa kırmızı …
Şub 23
‘Aşk bıçak gibidir, dedi, alışılmışbiçim verir insana yosunlu büyülerleBazen etinde dağlanır insanın sözsarsılmış, saralı gövde gibialtın külçe nasıl durursa asitteöyle iner eski zaman türküsüneİşte göksel giz, çözülemeyensürükler bizi peşinden saf gücüyle’ Ses, taş ve suyun soluğuydu, ıssızkoyları dolaştı durdu, fışkırıp gövdemdeakkor bir nü gösterdi duvara asılıbir gül… kokusu tünellerden tünellerle gelenyazla baygın ırmaklardan göllerden‘Aşkın iki …
Şub 23
Ne zaman dağılsa sesimŞakağıma dayardın gözlerini Oysa adınla başlamak istedim bu akşamaİstedim ki bir ayrılıkta bitmesin burukGünlerdir bir tek dize düşüremedimBu kaçıncı sürgünüm bütün renklerimi götürdün Kanayan bir öyküdür içimizdeki bozgunHergün yeni bir hüznü takıp kolunaBütün saatleri acıya kuruyor sankiŞarkıların hüzzam makamındayızKanıyoruz göçebe yollarda yılkı atlarBir acı kahve hatrını unuttukHer köşe başında bir maskara Tuzun …
Şub 23
İlkbahar Gel sevdiceğim, küçük tepelerin üstünde yürüyelim karları eritmek için, tepelerle vadilerde gezinsin diye hayatı uyandıralım uykusundan. Gel en uzak kırlarda Bahar’ın ayak izlerini sürelim;Gel, en yükseklere çıkalım, kırların yeşilleri giyinmesini seyredelim.İşte kış gecesinin topladığı örtüyü baharın fecri yaymış! Şeftali, elma ağaçları onu giyinmişler de kadir gecesindeki gelinler gibi çıkmışlar ortaya.Asmalar uyanıyor; filizleri kucaklaşan sevgililer …
Şub 23
İstenilir bir hal değildir yalnızlıkUnutulmuş bekleyeni gelmeyengemisiz limandazamanın orta yerine demirleyenbir tozlu sandıkçürür yeşil ve bir başına Çocukluğun penceresine tünemiş korkuçalar kapıları gecenin bir vaktiıssız sokaklar koynuna alır onuışığı insan caddelere götürür sesini Oyundan çıkarılmış çılgın sözyaslar sağır duvara sırtınıBelli değildir kimin karar aldığıürker karanlığı yaran bir tutam ışıktanbölünmüş uykulardan arta kalanfelsefedir tanrıGüçsüz gövdesiyle yalnızlığa …
Şub 23
I “Bir kereye mahsus yaşanan her ankendi hatasını bir daha düzeltilemiyecek biçimdeiçinde barındırır” Bana kanatlarımı bıraktırdılar,Bana ihaneti öğrettiler. Başka haber yok. II İkiye bölünmüş bir bütün gibi yaşadımBir yanım öbür yanıma düşmanSağımda kızgın kumlar gezdirdimSolum üşüyor eski bir anıdan. III Mum: alıngan. Kendi ateşiylekendini yok eden yumuşakça.Erimek üzere varsın, kaderine inanırsın.Ölürken fark edilmez, ışığın solduğu …
Şub 23
Güneşte gülüpYağmurda ağlamakKolaydı…Düzenin çocuğuydun sen!UsluVeMutlu…Duydum ki,Haksız zamanlarından kurtulmak içinUmutlu;Pazara çıkarmışsın mevsimlerini…Bir kasım akşamının âhını alanSonbaharmış elinde kalan… O yalnız ağacın selamı var!Halâ tek başınaO eski yerindeBakışlarını sayıklarBaharın feri söndüğünde… Oysa;Güneşte de ağlayan bir kadın vardıYalnızlığın çok güzel olduğu bir şehirde…Sadece gözleriDeğişmeden kalmış yüzünde…Gelmemiş senden amanAğlamaya alışmış,Çaresiz, kocamanBulutlarla yarışmış… Ey sen!Düzene düşüp aşka küsünceOyuncaklarını toplayıp giden …