En çok yorum alan yazıları
- Bize Kalan Nedir Söyle — 3 yorum
- DEPREMDE GÖRDÜKLERİM — 3 yorum
- Ayrıldığımızda İkimiz — 2 yorum
- Son Hatıra — 2 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
Usul usul konuşuyorlar aralarında Denize bakıyorlar bazen – çatalını gezdiriyor biri tabağında – Gölgesi bir kuş ölüsü Karşıda yeni budanmış ağacın – Olsa, başlangıçlar sona kalsa – Kolyesiyle oynuyor kadın – tabağımda soyulmuş elma – Saatime bakıyorum sık sık Kapıyı gözlüyorum arada Biraz soğuk mu geliyor ne – kapatır mısın – Sinirli bir kırmızılık suya …
Şub 23
işte böyle böyle, sizi unuttumbaşka kadınlar denedim anlatmaya değmezbaşka avlularda başka biçimlerde dikildim gözlerim, uzağı pek seçemezbaşka uzakları başka başka düşledimfena değildi vesayılmaz işte böyle böyle sizi unuttumkadınlar denedi beni sizden mi saklıcambaşka gecelerdebaşka otobüsler kaçırdım böyle böyle işte, sizi unuttumbaşka kadınlar da terk etti beni laf aramızdabaşka kapıları başka sözlerle çarptılar suratıma gözlerim, uzağı …
Şub 23
yırtarak geçiyor kalbimizdenhayatı da törpüleyen zaman şuramızda birşey varacıya benzerumuda benzerböyle günlerde hayathem acıya, hem acıya benzergün ölümle başlatıyor hayatıher şafak taze bir ölünün üstünde doğuyorher sabah ölümü anlatıyor gazetelersol köşede ölümü kutsallaştıran bir fotoğrafyeni bir cinayetin röntgenini çıkartıyor gövdemebeynim sabırla keskiniğdişliyor haber bültenlerini, yorumları, sahte ölüm ilanlarınıbizim ilanlarımız çoktan verilmiştirgelirse de bilinir nerden ve …
Şub 23
durakta üç kişiadam kadın ve çocuk adamın elleri ceplerindekadın çocuğun ellerini tutmuş adam hüzünlühüzünlü şarkılar gibi hüzünlü kadın güzelgüzel anılar gibi güzel çocukgüzel anılar gibi hüzünlühüzünlü şarkılar gibi güzel Cemal Süreya
Şub 23
Kal böyle aşkım, kal böyleVe yalnızBana bak.Bakmak aşktır. ‘Soyundum işte sana yol olsun diye.’Böyle çıplak böyle et eteBırak gezinsin üstünde soluğum. Saydamdır aşk, o naif şeytanGözlerin, çıplak memelerin, dudaklarınBöyle işte böyle gel gir yatağıma.Ve öp sonra daDurmadan bir daha , bir daha öp beniBöyle uzun bir yolculuk ister aşk.Ve çek sonra da, daha bir …
Şub 23
Susma Durağında İnecek Var!.. Madem şu çiğdemin bir fikri; şu serçenin özel eşyası; şu taşın yarına kalma kaygısı yok, bunların hiçbiri bende de olmasın… Diye çok düşündüm. Hatta kendimce birtakım kararlar bile aldım. Ama olmuyor. Bir yandan yazdıklarım vasıtasıyla fikir beyan ediyor, bir yandan olmadık şeylerin koleksiyonunu yapıyor, bir yandan da yarına daha fazla kalabilmek …
Şub 23
şimdi ben ne dersem diyeyimgöz ve yol birbirine fısıltılar kadar yakındırben ile sen arasında bir denizi aklında tutmakla başlar dalgaların sesihangi mavi giderse gitsin senikimden dönüş yaparsan yap kendinesahilin sana vereceği hep aynı aşktıraynı kumsalın öyküsü şimdi sen ne dersen deakşama düştüğünde gecelerde bırakır hayat senigözlerinde bir kuşun ürkek haline kırılır camderme çatma biriken anılarından …
Şub 23
Zaman gelecek. coşkuyla kutlayacaksın kendini varınca kendi kapına, kendi aynanda. her biri gülümseyecek ötekinin hoş karşılayışına. diyeceksin ki, şuraya otur. Ye. Kendin olan yabancıyı seveceksin yine. Şarap sun. Ekmek sun. Yüreğini sun yüreğine, yaşadığın sürece seni seven yabancıya, başkası için ihmal ettiğin kendine, seni ezbere bilene. İndir kitaplığın rafından aşk mektuplarını, fotoğrafları, umutsuz notları, soy …
Şub 23
sen ve ben, gökyüzü soluk, kahverengiye kesmişken,bulutlar toparlanırken hışımla boğum boğum,yağmur, baharı açmamış fundalığa damla damla düşerken,aldırış etmeden fırtınaya, gök gürültüsüne, dolaşacağız birlikte,ve bakışacağız birbirimizle – sen ve ben.. sen ve ben, günahkar bulutlar boşalırken inatla,yıldırımların uçurum yükseklerine doyasıya;geçerken burçların üzerinden fırtına hızıyla,cehennemi ışık saçan cennetten düşen nefret topları,gülümseyeceğiz birbirimize – sen ve ben.. sen …
Şub 23
kalbinle giriştiğin bir haksız mücadele bukendi yüzüne attığın pençedir aşkın mührütut ki yaralısın, iyileşmeyecek kadar, çaresizuzaktaki kar tanelerine tutunmak için yarışır mı serçelerözlemenin imkansızlık olduğunu bile bile durmadan meşgul çalan bir telefonun ucundasınbileklerin yanlış ibreye ayarlı: tam 12′den vuruldun!hedef tahtasının bile ‘artık yeter’ dediği andırkursağında suskunluk, senin o soylu suskunluğun,kimbilir hangi kayıp haritayı çıldırtır… çarpışmayan …