1
Cesâret kalbim, cesâret! 
Sustun bütün kış, ürktün kırılmaktan; 
Çok gerilerde kaldı derken kar, 
Sonra bahar 
Ve Temmuz geçti. 
Yasımız duruldu, coşkumuz geçti… 
Ne ümit var artık ne korku; 
Ağustos gecesinde ağulu 
Sesleri yalnız böceklerin… 
Cisim sarayı yıkılmadan, 
Yeni bir sevinçle yıka haydi 
Geçmiş günlerin kıştan kalan, 
Balçığını sanmam ki arınsın. 
Bir devletin inkırazı sanırsın, 
Ağustos güze terk eder mülkünü 
Ve Zaman’ın Mehter Bölüğü, 
İcra-yı âhenk edip sürekli, 
Örtüyor gidenlerin çığlığını… 
Cesâret ey kalbim, cesâret! 
II. 
Seni eleme emanet etmeliyim 
Çünkü elem, 
Sevinçten çok sağlam 
Ve kalıcı. 
Çocuk! Bu acımasız, 
Bu can alıcı 
Zaman, üstün gelir hepimize… 
Ben seni elemin ellerine, 
Emanet edip gidiyorum. 
Kıyılar, dağlar 
Ve ormanlar, 
Senin de ardında kalır Çocuk! 
Gün gelir, fakat onlar da 
Zaman’a yenilip giderler… 
Sonunda yenilenmez yenilgiler; 
Zaman, bir başına kalır… 
Ve bizim çoktan geçtiğimiz, 
Öte âleme geçince Zaman, 
Orada hepimiz istisnâsız, 
O’ndan daha kıdemli oluruz… 
Hiç üzülme seni elemin, 
Emin ellerine terk ederek, 
Gidiyorum. 
Hüsrev Hatemi
 
                
                                                                









