Şubat 2021 archive

Geçmiş Zaman Açıları

boğaz’da çiviyazısı gemiler arasındaitalik yelkovan sürüleriorada kayıp bir ceninbelli belirsiz gülümserkenve bilmediğimiz bir dildeşarkılar uydururken hayat içinhatırlıyorum kâbus korosununo anlayamadığım hitabını“şimdiazsonrahiçbirzaman” haliç’te içli bir mandolinakortsuz düşleriyleses verirdihep çocuk kalacak bir yetiminiçinde biriktirdiği itirazlaraki kimse duymazdı onuçöplenen martılardan başkave bukağı tam da yürekteyken“şimdiazsonrahiçbirzaman” yaşlı bir babaydı iskeledeunutmuş kendini ıslatan bütün dalgalarıunutulmuş kendine bağlanan vapurlarcabütün çocukları ölmüş …

Devamını oku

Kitap okumamak hiç kimseyi câhil bırakmaz

Günümüzde münevvver olmanının asgarî şartı:Türkiye’de az kitap okunduğuna dair istatistik paylaşıp bu vaziyetten yakınmak.. Sanki insanlar okumaya teveccüh gösterdiğinde, klâsik ilim ve edebiyat geleneğinin süzgecinden geçmiş eserlere yönelecekler.. Kitap okumadığından şikayet edilen kitle, popüler yazarların potansiyel “müşteri”leridir. Bu adamların değirmenine su taşımanın lüzumu yok.. Türkiye’de en çok okunan(satan) yazarların hiç birisi; kendi memleketine, aldığından daha …

Devamını oku

Gönlüm

Benim gönlüm su içen bir yaralı ceylandırBozulmuş bahçelerin yaslı havuzlarındanSenin gönlün çalınmış bir dal kızıl mercandırUçarı geyiklerin sedef boynuzlarından. Ömrümüz bir yolculuk gibi hazin ve yamanBilinmez hangi çölde kaybolacak bu kervanEşsiz güzelliğini kıskanıp çalan zamanBırak çağlayan gibi aksın omuzlarından!. Şinasi Özdenoğlu

Sığınmacılar

Düşerken yontulduk yamaçtanKapılmış giderken sele, tıraşlandık Şu durup güneşlendiğimiz yere bakın Evrensel vicdanın yokluğundaSürünerek ulaşabildiğimiz yere Üstündeyiz bir kayalığınGölgesinde yaralı ağaçların İleri yürüsekGeri çekilsek SağımızSolumuz Uçurum. Ferruh Tunç

İstanbul Şiirleri Bercestem

İstanbul’u görmeden -fotoğraf ve şiirlerle- sevenlere Deniz bazan susup bazan homurdanıyor; Üsküdar’da birkaç ışık sönüp yanıyor: Eşelenen kıvılcımlı bir mangal gibi… Sabahattin Ali Karaköy’den kalkan vapurlar bilirYıllardır nasıl yangın Galata KulesiKız Kulesi’neAli Asker Barut Bugünse artıkGörmek için deniziSağa sola oynatması gerekecekBetonarme binaların arasındaÜzgün duran boynunu Ali Asker Barut İstanbul’da bir sevdiğim vardıKeçi yavrusuna benzer,Rüzgar eserdi …

Devamını oku

Saçlar

Büyük bir giz var Simone,Senin saçlarının ormanında. Kuru ot kokulusun, taş kokuluHayvanlar gelip durmuş üstüne;Deri kokulusun, buğday kokuluVe buğday savrulduktan sonra;Odun kokulusun, ekmek kokulu,Daha bu sabah fırından çıkma;Çiçek kokulusun, süren çiçekBırakılmış bir duvar boyuna;Böğürtlen kokulusun, sarmaşık kokulu,Tertemiz yıkanmış yağmurlarda.Hezaren kokulusun, eğrelti kokulu,Biçilmiş eğrelti, gece eşiğinde.Ölü ot kokulusun, kızıl ot,Çitlerin gölgesinde yan yana, yan yana.Isırgan kokulusun, …

Devamını oku

Büyük, çok büyük acısı aşkın

En iyi kalpli insanlarSakın bana darılmayınBeni bir gemi gibi sallayınBüyük, çok büyük acısı aşkın Ariwara no Narihira

Paraşütler Sevgilim Taşıyabilir Bizi Yukarılara

Bilmiyorum dedim yalnızcaVe şimdi sen tutuyorsun beniKollarının arasında,Ne iyisin.Paraşütler, sevgilim, taşıyabilir bizi yukarılaraGene de içinde yüzdüğüm ağaPembe ve açık mavi balıklar yakalanmış,Çok güzeller,Ama yenilir gibi değiller.Paraşütler, sevgilim, taşıyabilir bizi yukarılara daha daBu titreyerek ortada asılı durduğumuz havadan,Kollarımızı yüzüyor gibi kımıldatırsak.Şimdi asılı kalmak dedin,Son derece seçtin. Bilmiyorum doğrusu.Yüzeyin altında mercanlar var,Kum var ve yemişlerNarlar gibi büyüyen.Bu …

Devamını oku

Mecanin-i Kütüb

“KÜTÜPHANELERDEKİ KÜTÜPHANE” Tarihin meşhur kitap kurtlarını ve “ayaklı kütüphanelerini” araştırıp kitap eden Dursun Gürlek ustanın yazdığına göre, âlimliğinin yanında kitap okuyuculuğu ve hafızası ile meşhur İstanbul Beyazıt Kütüphanesi’nin “hafız-ı kütübü” olan mütevazı müderris İsmail Saib Sencer‘i de (1873-1940) yâd etmek boynumuzun borcudur. Müsteşrikler tarafından “kütüphanelerdeki kütüphane” nâmıyla yâdedilen ve hiç evlenmeyen Sencer vefatına kadar kütüphanedeki …

Devamını oku

Hiç Nazma Çalışmamak Gerekmiş

Sinnim bu yıl oldu altmış altıMazi nazarımda bir karaltı Altmış bu kadar sinin bî-südOlmuş yalñiz hayât fersüd Beyhüde bu müddetin mesiriMahsûlü nedir? Za’f-i pîrî Gafletle dem-i şebâb geçmişLâkin ne kadar harâb geçmiş Şâirliğe yeltenüb de hâmeBiçmiş baña bir siyâh câmeBak bende olan hatâya cürmleUğraşmışım elli yıl şi’irleSermâye-i ömrümün yegâneMeksûbu olan beş on terâne Guyâ ki …

Devamını oku