Senin Harflerin İçin 1. Mırıldandığın her şeysin, sesinden öpüyorum sessizliğine de eğiliyorum fakat neredesin kapanınca harflerinin kapısı: Adın şiirim! Heceler gibi öpüyorum işte iki hecesin adından başlıyorum öpmeye kırlara çıkmış harflerinin arasından öpüyorum: Ağzın cennetim! Dilin hâlâ çocukluğun suyuyla terli ve haylaz suyundan öpsem küskün bir çeşmenin harflerin susuz. Dilin cehennemim 2. Mırıldan dur bana, …
Şubat 2021 archive
Şub 23
Çocukların Ağıdı
Kardeşler, dinlerken lanetlerini umursamadanYaşam kavgasında tükenip giden insanların,Acaba duyuyor musunuz onların ardındanSessiz gözyaşlarını ve acısını çocukların? ‘Mutlu yaşar her canlıPırıltılı yıllarını çocukluğun,Alır çılgınca yaşanan çocukluktanAlır oyunların, sevinçlerin haracını.Ama kısmet değil bize kırlarda,Altın rengi ovalarda koşup oynamak:Çeviriyoruz, çeviriyoruz, çeviriyoruz fabrikalardaÇarkları sabahtan akşama dek! Döküm çark dönüyor,Çark uğunuyor, ve bir rüzgâr kopuyor hızından,Baş alevler içinde, baş dönüyor,Ve …
Şub 23
Yalnızlığın Hüznü
Camın arkasında kar yağıyorCamın arkasında kar yağıyorBir el, yüreğimin sessizliğineHüzün tohumları ekiyor.Sonumu böyle gördükten sonraSaçların ağardı ey kar,Ama yüreğime yağdın ne yazıkMezarıma değil.Bir fidan gibi titriyor gövdemYalnızlığın soğuğundan.Süzülüyor kalbimin karanlığınaYalnızlığın korkunçluğu Artık içimi ısıtmıyorsun AşkEy donmuş güneşGönlüm ümitsizlik çölüYorgunum, aşktan yorgun. Ey aldatıcı şeytan, şiirSenin de sevinçli goncan kurudu,Sonunda;Ruhum, bu kederli uykudan uyandı.Ondan sonra neye …
Şub 23
“Aşk mı? Sık sık yaparım ama hiç sözünü etmem.”
“Seni sevdiğimi anlayacaksın, sevmediğim zaman..” “Mutlu aşkın yazılı tarihi yoktur.” Rougemont Aragon’un “mutlu aşk yoktur” sözüne kültür tarihçisi Rougemont tarafından verilen yanıttır.. hep yazılmış olan mutsuz sonla biten aşkların tarihidir. Mutlu aşklar nerede ? Ama, nedense beni mutlu aşklar hiç ilgilendirmiyor.. yine düştük mutsuzluğun, acıların, cefanın, kırgınlıkların, incinmenin, intiharların, ölümün, aylaklığın peşine.. Birkaç yıl önce …
Şub 23
Lali Berte’ye Mektuplar
Çıplak gözle görülebilen bütün yıldızları saydım, gözlerin şehlâydı. Sesin hüzünle ve ayışığıyla yıkanan bir ırmaktı ve yüzün sokaklarının kasımpatı kasımpatı koktuğu yıkık bir kasaba. Ağzın kırmızı ve öpük bir telaş içindeydi ürkekti saçlarınsa omuzlarından kalçalarına dökülen bir şelâle. Seninle kendi bedenimde kaç kez çığlık çığlığa seviştim de, bedenin keşfedilmez bir coğrafyaydı. Ödünç iki damla gözyaşı …
Şub 23
Nilgün’ün Göztaşı
Ahşap bir kutu.Açtım.Öylece duruyordun ve… bakıyordun bana.Göğermiştin.Göz mıknatısıydın. Ne tuhaf, içimde inanılmazbir istek uyandırdın. Nilgün, “Sakın ağzına sürme!” diye uyardığında,ben çoktan dilimi değdirmiştim sana. Acıydın.Acı. Şimdi yüreğimde bir taş. Seyhan Erözçelik
Şub 23
Sizi Sevmekte Ölüyorum
… burada daha ne kadar öleceğim? yeryüzüyle gökyüzün aracısı olarak bulutu haraca kestiğiniz yerde? ben size alışamam.. tehdit : koltuğunuzun bedeninizle dolmaması.. tehdit: bir merdivenin uygunsuz konumu, gözüme saldıran güneş ışınlarında yüzün yokoluşu.. ‘ağlıyordum, onu gönlümde isterdim ve sadece orada..’ öylesine yoksulluk, bir sevi düşünün bu kadar yayılması günlere hiç karşılıksız… ağlıyorduk.. ben bu ıslaklığı …
Şub 23
Yabancıların en yakınıydın sen!
yaşadığımın farkında olmadığım gibi dökülüyor yaşlar gözümden.. ben böyle hep amansız ve zamansız ağlıyorum ya bu acı mağaramdan geliyor. ağlıyorum gene farkında olmadan bir yıldıza çarpmış da yere düşmüş parçacıklar gibi dağılıyorum. bu kadar mı çok sevdalandın ay’a da bu tutulma gündönümleri bitmiyor. bak gördün mü gene koca yürekli adam, yüreğinin ertesinde kaldım.. bitip bitip …
Şub 23
eğer bir gün susarsam
Eğer bir gün susarsam, bu artık söylenecek hiçbir şey kalmadığı içindir; her şey söylenmiş, hiçbir şey söylenmemiş olsa bile. Kendimi öldürmeyi hiç düşünmedim ama, sessizce yok olup gitmeyi hayal ettim defalarca. İşte öyle anlarda sözcüklerim gözyaşlarım oldular. Ertelenmiş umutların arasında ne kadar dayanabiliyorsa insan ben de o kadar dayandım. Varoluşu düşünüp dururken anladım ki, düşünerek değil, acı …
Şub 23
Tuttum, Sevdim
karanlık sularımı çoktan terkettimbağışlamayın beni bir çocukla geçirdimen son gecemiyağmurun şarkısını öğretti banakayanın yalın ışıltısını eprimiş yıldızlara tutundumilk kez not almadım hatalarımıgeceler aşkların kurtuluş günü çağırmadım kimseyihem bayrağımda yoktuörümcek ağlarına düş eklediğimgörülmesin diyedir bunca duvarlar kimliğimi bir yolcuya bıraktımsesimi ölülerin suskun ağızlarına camgöbeğihüzünlerim de olduharitasız acılarım da göz notlarında kaldıyüzümün son mevsimi tuttum, sevdim. bağışlamayın …