Şiir Antolojim

En çok yorum alan yazıları

  1. Bize Kalan Nedir Söyle — 3 yorum
  2. DEPREMDE GÖRDÜKLERİM — 3 yorum
  3. Ayrıldığımızda İkimiz — 2 yorum
  4. Son Hatıra — 2 yorum
  5. Çamur Etkinliği — 1 yorum

Yazarın yazıları

Artık ayrılığına kendimi alıştırarak avunmağa çalışsam yeridir

Vechi var kasdeylesem hicrinle ülfet etmeğe, Cenânî

Modern insanın süratli yaşamında bir kırmızı ışıktır sigara. Durdurur, nefes aldırır, düşündürür.

Markut Fanzin’den Selma Şipleme, sigara hususunda bir soruşturma gerçekleştirdi. Fakirin payına da bunlar düştü.   1) Sigara içme serüveniniz nasıl başladı? İstanbul 4. Levent’te Türkiye Futbol Federasyonu’na yakın bir park vardır. Orada bir arkadaşımla oturup futbol konuşuyorduk. Galatasaray’ın akıbeti canımı sıkmıştı. Çok efkârlanmıştım. Yaktım bir sigara ve Galatasaray o yıl şampiyon oldu. Evet. 2) Size …

Devamını oku

Nutk-i Şerif

Bu aşk bir bahr-i ummândır buna hadd ü kenâr olmazDelîlim sırr-ı Kur’ân’dır bunu bilende âr olmaz Süre geldik ezelîden pîrim Muhammed Alî’denŞerâb-ı lâ-yezâlîden içenlerde humâr olmaz Eğer âşık isen yâre sakın aldanma ağyâreDüş İbrâhîm gibi nâre bu gülşende yanâr olmaz Kıyamazsan bâş ü câna uzak dur girme meydânaBu meydânda nice başlar kesilir hiç sorar olmaz …

Devamını oku

Çöl

Yağmur oldum, paranoyak oldumCanım sıkıldı, bir votka içtimDeniz kıyılarında ağlama noktalarını ben seçtimHiç değmedi gözlerim yaşlarına Sabahı polis korkusuyla aydımDurdum yaslandım bir iş ilânınaBin kere evlendim ben bu Hayat’laBir kere adam gibi boşanamadım Telef oldum, uzun bir şiirdeBaktım hiçbir naneye yaramıyorYaranamıyor gönlüm bu sularaDeniz eskisi bir göl oldum Adım ummandan uzak… belki çöl oldum Ahmet …

Devamını oku

Buradan Bakınca Gökyüzü

(I) az şey değil bir kızı bir babadan çekip almakbir konup bir havalanmış diye tam tepesinden gökyüzüşarkıya tam başlamışken, uzaktan, ama çok uzaktankanat çırpar gibi geçerken bir ölünün düşürdüğü çığlıksakin bir liman arıyor herkes, yeter ki terlemesin diyebir el bir avuçta, geriye doğru yazılmış mektupları anarakyani ölsek te yaşıyoruz, bir bu üstesinden gelemediğimizbir de karıştırmadan …

Devamını oku

Kızım bugün seni bu yuvadan okuluna yollarken seninle biraz da vedalaşıyorum

Kız çocukları kuş yavrularına benziyor. Doğdukları yuvada anne-babalarının gözetiminde hızla büyürler. Zamanı gelir kanatları ile uçma denemelerine girişirler. Kısa bir süre uçarlarsa da yine yuvaya dönerler. Nihayet o gün gelir ve bir daha dönmemek üzere uçup giderler. İnsan yavrusunun bir farkı, yuvadan uçsa da ailesini ve yuvasını unutmaması, o yuvanın her zaman yuvası olduğunu bilmesi …

Devamını oku

Elemim Bir Yüreğin Kârı Değil

Hakkın Sesleri / Âyet Meâli (Neml, 52)“İşte sana, onların kendi yolsuzlukları yüzünden ıpıssız kalan yurtları!..” (Kur’an, Neml, 52) Geçenler varsa İslâm’ın şu çiğnenmiş diyârından;Şu yüz binlerce yurdun kanlı, zâirsiz mezârından;Yürekler parçalar bir nevha dinler reh-güzârından.Bu mâtem, kim bilir, kaç münkesir kalbin gubârındanHurûş etmekte, son ümmîdinin son inkisârından? Evet, son inkisârından ki yoktur cebrin imkânı:Batıp gitmiş nazarlar …

Devamını oku

Babam İçim

1 Onüç Aralık İkibinyedi. O sabah, sevgili babacığım Nuri Sayar’ı, bir hastane odasında kaybettim. O güzeller güzeli babayı, o çalışkan, o hep vermiş ama hiç istememiş, o hayat dolu insanı kaybettim. Onu hastaneden çıkarmaya hazırlanırken, hiç beklenmedik bir anda, birlikte yaşanacak güzel günlerin düşünü kurarken kaybettim. İçim acıyor. İnsanın sevdiğinin ölümüyle baş etmesi ne kadar …

Devamını oku

Önce Ölür Babalar

Hayat müşterek değildir, müsriftirÖnce erkekleri harcar hayatKombiler, benzinler ve ekstreler yoluylaPatronların evdeki üç çocuğu umursamazlığıylaBir işçinin yerin en az beş kilometre altındaFeci şekilde can vermesiyle ilgilenmeyen işletmecileriyle, sigortasızÇılgın ev partilerinin, lohusaların ve evde kalmışların ıstırabıylaOklar ve mızraklar hayat babalarıKöylere, toplantı masalarına, dağlara Önce ölür babalarÇünkü yalnız çeneleri vardırKoynuna cüzdanlarını alan kadınlarınMemleketini bir kez görmek isteyen …

Devamını oku

Memet Abi’nin sesi

“19 Aralık 2002 Memet Fuat’ın öldüğü tarih” diye bir cümle döküldü durup dururken dudaklarımdan. Kendimi biraz daha yalnız biraz daha fazla “iki akıntı arasında” hissettim bu içimden gelen ansızın cümleyle. Yaş da geldi yaşlılığa erdi ya, herkese her şeye bir veda gözüyle bakıyorum artık. Eskiden gördüğüm, duyduğum dokunarak geçtiğim her eşyadan, her insandan, her yerden …

Devamını oku