Şiir Antolojim

En çok yorum alan yazıları

  1. Son Hatıra — 2 yorum
  2. Hüzünlü Bahar — 1 yorum
  3. Her bir merâm yâra tamâm söylenilmiyor — 1 yorum
  4. Çamur Etkinliği — 1 yorum

Yazarın yazıları

İp

OdadaNeydi onlar, açmalık belki;Camekânda neft, güherçile,Belki de rum ateşi. YanıbaşımızdaBir su akardı eli serçeli,Sepetler tıklım tıklım havlu, bez;Öpüşlerle yeniden çizerdim seni. ÜstümüzdeUzayıp giden çamaşır ipiniKimi ben görürdüm, kimi sen;O ipti işte aşkın yazı dili. DünyadaBakışımlıydı, çocuktu bedenlerimizEzilir ezilirdi aralarındaYağmurkuşugillerden biri. Cemal Süreya

Üzerinden Sevişmek

Başkaları da var masadaİleri geri konuşuluyor Ötedesin o adamın duldasındaGözkapaklarına bürünmüş adam Eli her an omuzundaEğiliyor sigaranı yakıyor Teşekkürler sigara dumanı,Sağolasın o adam! Onunla gelmişin burayaYüzün yandan ve uzaklarda Niçin sevmiyorsun duvar kağıtlarınıHoş belki de seviyorsun Herkes az buçuk sarhoşHerkes bir şeyler söylüyor Ama yalnız ikimizin sözcükleriSarmaşdolaş Üzerinden sevişmek, kadınım,Sigaranın, Asya’nın, omuzların, Üzerinden aile fotoğraflarınınEller …

Devamını oku

Uçurumda Açan

Aşktın sen, kokundan bildim seniBir ahırın içinde gezdirilmiş gül kokusuTaşıttan indin, sonra da karşıya geçtinElinde tuhaf bir çanta, saçında soku Akıl almaz işleri şu zambakgillerinSokakta bir sövgü gibi akıp gittinGözlerin sonsuz uzun, sonsuz çekiktiBaksan uçtan uca Çin Seddi’ni görebilirdin Yanındaki adam mutlaka kardeşindirİstanbul öyle ağırbaşlı bir kent değildirAşktın sen, gidişinden bildim seniNeye yarar sağduyuyu aşmazsa …

Devamını oku

Lethe

Göğsüme gel, sen acıma bilmez, sağır can,Tapılası kaplan, aldırışsız ifrit, gel;Gönül ister ki titrek ellerim şu tel tel,Derin yelenin içine dalsın bir zaman; Senin rayihanla dolu eteklerineAcılı başım gömülüp kalsın isterim,Yok olup giden sevgimin koklasam derimTatlı küf kokusunu derinden derine. Ölümden daha tatlı bir uykuya varsam !Uyuyuversem ! benim neyime yaşamakYüreğim titremeden, bakır gibi parlak,Pürüzsüz …

Devamını oku

Semper Eadem

“Sana nereden geliyor, dedin, bu garip hüzün,Çıkan deniz gibi çıplak ve siyah kayaya?”– Hasadı erişti mi bir kere gönlümüzün,Yaşamak bir dert olur! Bilinen bir muamma. Pek sade bir ızdırap ve esrarsız, gizlisiz,Ve tıpkı senin neşen gibi, herkese mahsus.Vazgeçöyleyse sormaktan, güzel mütecessis!Ve sesin o kadar tatlı bir sesken bile, sus! Sus, cahil bihaber kadın! Her vakit …

Devamını oku

Mart Öncesi

Martının görüntüsüyle martıSuda birleşirlerBütün gün bunu düşündümBirşey kalmadı o yıldan artık(Soluk otlar varTuz renkli)Tuzla çürüttüğümüzYalnız yapraklar kaldı o günlerdenGerisini hep temizledik güz akşamlarındaBirşey kalmadı o yıldan artık yaşayışlarımızdan yapraklardan başkaBirşey olmamış gibi sankiSanki sevgilerimiz sevgilerimiz yaşayışlarımız hep değişmişKendimiz bile yabancıyız o anılaraNeden ağlayayım bunlar içinona ne verdim kiAcılardan acılardan acılardan başkaMartıGörüntüsüyle birleşir kış sularında Archibald …

Devamını oku

NEYZEN TEVFİK (YAŞAMI, KİŞİLİĞİ VE ESERLERİ)

Neyzen Tevfik, 14 Haziran 1879’da Bodrum’da doğmuştur. Doğum tarihi pek çok kaynakta 24 Mart 1879 olarak verilmişse de yaşadığı dönemde yayınlanan bir kaynağa göre bu tarih 13 Haziran 1879’dur. Alpay Kabacalı bu tarihin yanlış hesaplandığını, doğrusunun 14 Haziran olduğunu belirtmektedir. Neyzen Tevfik’in babası Bafralı Hafız Hasan Fehmi Bey, annesi Emine Hanım’dır. Neyzen Tevfik, 7 yaşlarındayken …

Devamını oku

Mutluluk Veren Hasret

Kimseye değil bunu, bilgelere söyleÇünkü alay eder kalabalık durmadan;Övmek istediğim de hayatla doluBir alev ölümüyle yanmaya hasret duyan. Sana varlık veren, senin varlık verdiğinO serin sevgi gecelerinde,Mumlar aydınlatınca odayı, sessizceBir yabancı duygu çöker üstüne. Örtünüp kalmazsın sen de o zamanKoyu gölgesinde karanlığın.En yüce maksatla birleşmek içinyeni bir istekle dolar varlığın. Ve hiçbir uzaklık güç gelmez …

Devamını oku

O Büyük Fırtınadan Önce

Aklımdan hiç çıkarmıyorum seni,Ne zaman biri adını ansa,“1930” damgalı bütün kutularyere düşüyor raflardan;Dört Temmuz’daki bütün o nutukçularyeniden bağırmaya başlıyorlar.Okul müsameremizdeki seyircilerdışardaki büyük fırtınaya bakıyorlar. Birlikte oynadığımız oyundan düşünüyorum seni –ah, nasıl da çaresiz, kimsesizdin! – ağlarken,baban gene ölmüş.Sarhoşmuş, düşmüş. Ne zaman adını ansalar,orada, rüzgârdaki evlerimizyeniden gıcırdıyor fırtınada;ve nerede olursam olayım,oynadığımız oyundansessizce o kasabanın kıyısında duran …

Devamını oku

Maximus Kendi Kendine

1 En basit şeyleri en son öğrendim.Birtakım güçlükler bu yüzden çıktıDenizde bile yavaştım, kumanyamı alırken,Islak güverteden geçerken.Anladım benim işim değildidenizlere açılmak. Ama işim denizlerdeyken bile,yabancı kaldım en bildik şeylere. Geç kaldım,ve aklım yatmadı adamın ileri sürdüğü gibiböyle gecikmelerinartık doğası gereği olduğunaboyun eğmenin, ağır akan zamandahepimizin geç kaldığına,başka başka insanlara dönüştüğümüzebüyüdüğümüz zamanve tek olanınkolayca tanınmadığına … …

Devamını oku