En çok yorum alan yazıları
- Son Hatıra — 2 yorum
- Hüzünlü Bahar — 1 yorum
- Her bir merâm yâra tamâm söylenilmiyor — 1 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
İşte ‘yağmur dindi’; iki yaz arasınayokluğu bıraktılar, senin o ağustossesini gölgeye değil, külünü aramıza…‘Yağmur dindi’, unutulmaya hazırlanan nevarsa temmuz gibi tutuşuyor aklımda;yarısı o güneşli sesinin tozuyla halaürpertili bir yaz hışırtısına takılmışalymışsekizlik plakta, yarısı kül aklımda!Ah, kül razı değil de kul razı, sesinindolaylarından alınma bu yanık havaya,bir bulut kaynıyor temmuz göğündengözümüzde ‘yağmur dindi’, yangınsa daha…‘Yağmur dindi’ …
Şub 23
orada duruyorsun, fırtınalar tanığımdırterkedilmişbeyaz ve nazlı, yorgun bir hallacın attığı yünler gibidokunaklı. git diyorlar gidiyorsunkal diyorlar ne bir sesne bir şarkı. ey saçlarına ak kuşlar üşüştürenyüzünü peçesine saklamış ayın altındaçam dalına asılan gümüşgölgesi göle …
Şub 23
bir gün girit’e geri döndüm. tam üç uzun yıl geçti, denizorda her gün köpürürdü. ve yaşlı bir kadın her gün ağlardı hiç dönmeyecek olan bir balıkçı teknesini bekler gibi aynı kıyıda. çakıl taşlarıylarengarenk, kırmızı mendil ve usul …
Şub 23
Böyle uzun yaşamak iyi deSık sıkBir suçluluk duygusu uyanıyor içimdeHalit Asım gibi hemen usuma gelenTürküsü yarıda kesilenGenç şairlerinYıllarınıYıllarını mı çaldımYoksa ben. Arif Damar
Şub 23
Ağıt terimi ile bir törene bağlı olsun olmasın, acıklı bir olayı konu alan ve metni de bu olayı hatırlatmaya, bütün yoğunluğuyla yaşatmaya elverişli türkülerin bütünü anlaşılmaktadır (Boratav, 1982: 444). Ağıtlar insanlığın ortak acısını canlı şekilde anlatan edebi metinlerdir. Ağıt, bir ölüm üzerine belli bir geleneğe uyularak yapılan törenlerde yakılmış ve söylenmiş bir de böyle bir …
Şub 23
-Bir Hatıraya- -Genç adam… Ne için gamlısın sen yine?Elemli gölgeler sinmiş hep çehrene…Bir uzak hayali yaşıyor gibisin,Hasta bir hicranla titriyor bak sesin. Ne için, ya ruhun ağlıyor derinden…Yıldızlı geceler mi dolar oraya,Yoksa nazlı ayın gümüşlü kalbinden,Sihirli nağmeler… mi akar ruhuna. Bu kalbin melâli nedir söyle gel!Ölmesin, ruhunda süslenen o emelSamimi kalplere söylenen kederler,Bulutlara eştir: sönerler, …
Şub 23
Sonra ondan söz ettik. Ne de olsa bu çok değişik kişiyi tanımış olan en son iki insandık. O bana, genç üniversiteliye, küçücük varlığına karşın düşünsel yaşamın insanı nasıl sarıp sarmalayacağını öğrenmişti. Tuvaletleri temizleyen, yaşamı boyunca tek kitap okumamış, bambaşka bir dünyada yaşayan zavallı kadın da ona, yirmi beş yıl boyunca paltosunu fırçalayıp toz aldığı, kopuk …
Şub 23
Başka bir çocuk,bir büyüğüne söyledi:“Bana böyle bağırma,yoksa sesinden bıkarım” Olgun Arun (yaş 7)
Şub 23
Gittim gördüm; şimdi artık o iskeleye eskisi gibi vapurlar uğramıyor. İsmail Hakkı yok, Panayot Usta yok, Sedat Nuri Bey yok; yazın dondurma, kışın kestane satan o sarkık bıyıklı Arnavut yok. Müzeyyen yok, ben yokum.Ne kötü! Tarık Dursun K. (Müzeyyen ile Ben)